14- ŞEHİDLERİN
DERECELERİ VE ALLAH KATINDAKİ DURUMU
حدثنا قتيبة
حدثنا بن
لهيعة عن عطاء
بن دينار عن
أبي يزيد
الخولاني أنه
سمع فضالة بن
عبيد يقول
سمعت عمر بن
الخطاب يقول
سمعت رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
يقول الشهداء
أربعة رجل
مؤمن جيد
الإيمان لقي
العدو فصدق
الله حتى قتل
فذلك الذي
يرفع الناس
إليه أعينهم
يوم القيامة
هكذا ورفع
رأسه حتى وقعت
قلنسوته قال
فما أدري
أقلنسوة عمر
أراد أم
قلنسوة النبي
صلى الله عليه
وسلم قال ورجل
مؤمن جيد
الإيمان لقي
العدو فكأنما
ضرب جلده بشوك
طلح من الجبن
أتاه سهم غرب
فقتله فهو في
الدرجة
الثانية ورجل
مؤمن خلط عملا
صالحا وآخر
سيئا لقي
العدو فصدق
الله حتى قتل
فذلك في الدرجة
الثالثة ورجل
مؤمن أسرف على
نفسه لقي
العدو فصدق
الله حتى قتل
فذلك في
الدرجة الرابعة
قال أبو عيسى
هذا حديث حسن
غريب لا نعرفه
إلا من حديث
عطاء بن دينار
قال سمعت
محمدا يقول قد
روى سعيد بن
أبي أيوب هذا
الحديث عن
عطاء بن دينار
وقال عن أشياخ
من خولان ولم
يذكر فيه عن أبي
يزيد وقال
عطاء بن دينار
ليس به بأس
Ebû Yezîd el Havlânî
(r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Fedâle b. Ubeyd’den işittim şöyle
diyordu: Ömer b. Hattâb’tan işittim şöyle demiştir:
Rasûlullah (s.a.v.)’den
işittim şöyle demiştir:
Şehîdler dört çeşittir;
1- Düşmanla karşılaşıp
öldürülünceye kadar Allah’a sadık kalan, sağlam imanlı mümin kişidir. Bu kişiye
kıyamet günü insanlar gözlerini kaldırarak bakacaklardır derken başını o derece
kaldırdı ki başındaki külahı düştü. Râvî diyor ki külahı düşen Peygamber mi idi
yoksa Ömer mi idi bilemiyorum.
2- Yine bir kimse ki
düşmanla karşı karşıya gelip şaşkın bir okun kendisine isabet etmesiyle şehîd
olmuştur, bunun da duyduğu acı sanki muz ağacının dikeni batmış gibi ürkeklik
duyan kimse gibidir. Bu da sağlam imanlı, mümin bir kişidir ki ikinci derecede
olan da budur.
3- Hayatta iken iyi
işleri de olup kötü işler de işleyen günahkar bir mümin kimse düşmanla
karşılaşır ve Allah’a verdiği sözü yerine getirinceye kadar sözünde durup şehîd
olan kimsedir ki buda üçüncü derecedir.
4- Yine bir adam ki
hayatı boyunca nefsine zulmederek fazla günah işleyerek düşmanla karşılaşmış ve
Allah’a verdiği sözde durarak şehîd oluncaya kadar savaşan kimsedir ki dördüncü
derecede budur.”
Diğer tahric: Müsned:
145
Bu hadis hasen
garibtir. Bu hadisi sadece Atâ b. Dinar’ın rivâyetiyle bilmekteyiz.
Muhammed’den işittim şöyle diyordu: Saîd b. ebî Eyyûb bu hadisi Atâ b.
Dinar’dan rivâyet etmiştir. Dedi ki: Havlân şeyhlerinden rivâyet etmiştir ve bu
rivâyetinde de “Ebû Yezîd”ten dememiştir. Atâ b. Dinar rivâyet yönünden
zararsız makbul bir kimsedir.