13- MÜCAHİDİN
ÖLDÜRDÜĞÜ KİŞİNİN ŞAHSİ EŞYASI MÜCAHİDE AİTTİR
حدثنا
الأنصاري
حدثنا معن
حدثنا مالك بن
أنس عن يحيى
بن سعيد عن
عمر بن كثير
بن أفلح عن
أبي محمد مولى
أبي قتادة عن
أبي قتادة قال
قال رسول الله
صلى الله عليه
وسلم من قتل
قتيلا له عليه
بينة فله سلبه
Ebû Katâde (r.a.)’den
rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Her kim
düşmandan birini öldürür ve bu konuda bir delili olursa onun şahsî eşyası o
kimseye ait olur.”
Diğer tahric: Buhârî,
Humus; Müslim, Cihâd
قال أبو عيسى
وفي الحديث
قصة حدثنا بن
أبي عمر حدثنا
سفيان عن يحيى
بن سعيد بهذا
الإسناد نحوه
وفي الباب عن
عوف بن مالك
وخالد بن
الوليد وأنس
وسمرة وهذا
حديث صحيح
وأبو محمد هو
نافع مولى أبي
قتادة والعمل
على هذا عند
بعض أهل العلم
من أصحاب
النبي صلى
الله عليه
وسلم وغيرهم
وهو قول الأوزاعي
والشافعي
وأحمد وقال
بعض أهل العلم
للإمام أن
يخرج من السلب
الخمس وقال
الثوري النفل
أن يقول
الإمام من
أصاب شيئا فهو
له ومن قتل
قتيلا فله
سلبه فهو جائز
وليس فيه
الخمس وقال
إسحاق السلب
للقاتل إلا أن
يكون شيئا
كثيرا فرأى
الإمام أن
يخرج منه
الخمس كما فعل
عمر بن الخطاب
Tirmizî: Bu hadis
biraz uzuncadır. İbn ebî Ömer Sûfyân vasıtasıyla Yahya b. Saîd’den aynı senedle
bu hadisin bir benzerini bize aktarmıştır. Bu konuda Avf b. Mâlik, Hâlid b.
Velid, Enes, Semure’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir.
Ebû Muhammed, Ebû
Katâde’nin azâd edilmiş kölesidir. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabından ve
başkalarından bazı ilim adamlarının uygulaması bu hadise göredir. Evzâî, Şâfii,
Ahmed bunlardandır.
Bazı ilim adamları ise
devlet başkanının öldürülen kafirin şahsi eşyasından beşte bir ayırma hakkı
vardır derler.
Sevrî: Tenfil şu
demektir diyor: “Devlet başkanının kim bir şey elde ederse kendisinin olsun
kimde düşmandan birisini öldürürse onun şahsî eşyası onun olsun demesinden
ibarettir ki bu caizdir. Bunda beşte bir ayırmak yoktur.
İshâk ise şöyle der:
Seleb, yani öldürülenin şahsi eşyası öldüren askerin kendisinindir. Ancak çok
miktarda bir şeyler olursa ve devlet başkanı da ondan beşte bir almayı da uygun
bulursa bu durumda alınabilir. Ömer b. Hattâb’ın yaptığı gibi.