1- SAVAŞ BAŞLAMAZDAN
ÖNCE İSLAMA DAVET ETMEK GEREKİR
حدثنا قتيبة
حدثنا أبو
عوانة عن عطاء
بن السائب عن
أبي البختري
أن جيشا من
جيوش
المسلمين كان
اميرهم سلمان
الفارسي
حاصروا قصرا
من قصور فارس
فقالوا يا أبا
عبد الله ألا ننهد
إليهم قال
دعوني أدعهم
كما سمعت رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
يدعوهم
فأتاهم سلمان
فقال لهم إنما
أنا رجل منكم
فارسي ترون
العرب يطيعونني
فإن أسلمتم
فلكم مثل الذي
لنا وعليكم
مثل الذي
علينا وإن
أبيتم إلا
دينكم تركناكم
عليه وأعطونا
الجزية عن يد
وأنتم صاغرون قال
ورطن إليهم
بالفارسية
وأنتم غير
محمودين وإن
أبيتم
نابذناكم على
سواء قالوا ما
نحن بالذي
نعطي الجزية
ولكنا
نقاتلكم
فقالوا يا أبا
عبد الله ألا
ننهد إليهم
قال لا فدعاهم
ثلاثة أيام
إلى مثل هذا
ثم قال انهدوا
إليهم قال فنهدنا
إليهم ففتحنا
ذلك القصر
Ebû’l Bahterî (r.a.)’den
rivâyet edilmiştir. Selman-ı Farisî’nin komutanı olduğu islam ordularından biri
İran kalelerinden birini kuşattı, Askerler, Selman’a: Ey Ebû Abdullah onlara
karşı taarruza geçmeyecek miyiz? Dediler.
Selman; bırakın beni
Rasûlullah (s.a.v.)’den işittiğim gibi ben onları İslam’a davet edeyim dedi ve
muhasara altındaki kalenin içindeki insanlara gelerek şöyle konuştu: Ben de
sizin gibi bir insanım ve İranlıyım, Arap olan şu askerlerin bana itaat
ettiklerini görüyorsunuz. Eğer Müslüman olursanız bizim gibi aynı haklara sahip
olacak aynı mesuliyetleri yükleneceksiniz. Eğer dininiz üzere kalmakta ısrar
ederseniz boyunlarınız eğilmiş olarak bize cizye verin sizi dininiz üzere
bırakalım bizim idaremiz altında yaşayın… Selman; Farsça olarak onlara şöyle
konuşmasını sürdürdü: Hiçbir yönden üstün övülen kişiler değilsiniz. Eğer tüm
bu tekliflerimizi kabul etmez iseniz her toplum gibi sizinle de savaşacağız…
Onlar da: Biz cizye
vermeyiz ve sizinle savaşacağız dediler. bunun üzerine askerler Selman’a: haydi
artık taarruz etmeyelim mi? Dediler. Selman hayır dedi. Muhasara altındakileri
üç gün davet ettikten sonra askerlere taarruz ediniz emrini verdi. Bunun
üzerine biz de taarruz ettik ve sonunda kaleyi fethettik.
Diğer tahric: Ebû
Dâvûd, Cihâd
قال وفي الباب
عن بريدة
والنعمان بن
مقرن وابن عمر
وابن عباس
وحديث سلمان
حديث حسن لا
نعرفه إلا من حديث
عطاء بن
السائب وسمعت
محمدا يقول
أبو البختري
لم يدرك سلمان
لأنه لم يدرك
عليا وسلمان
مات قبل علي
وقد ذهب بعض
أهل العلم من
أصحاب النبي
صلى الله عليه
وسلم وغيرهم
إلى هذا ورأوا
أن يدعوا قبل
القتال وهو
قول إسحاق بن
إبراهيم قال
إن تقدم إليهم
في الدعوة
فحسن يكون ذلك
أهيب وقال بعض
أهل العلم
لأدعوه اليوم وقال
أحمد لا أعرف
اليوم أحدا
يدعى وقال
الشافعي لا
يقاتل العدو
حتى يدعوا إلا
أن يعجلوا عن
ذلك فإن لم
يفعل فقد
بلغتهم الدعوة
Tirmizî: Bu konuda
Büreyde, Numân b. Mukarrin, İbn Ömer, İbn Abbâs’tan da hadis rivâyet etmiştir.
Selman hadisini sadece
Atâ b. Sâib rivâyetiyle bilmekteyiz. Muhammed’den işittim diyordu ki: Ebûl
Bahterî, Ali’ye ulaşmadığı için Selman’a da ulaşmamıştır; çünkü Selman, Ali’den
önce vefat etmiştir. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabından ve başkalarından bazı
ilim adamlarının uygulaması bu hadise göre olup kafirleri savaştan önce İslam’a
davet etmeyi öngörmüşlerdir. İshâk b. İbrahim’in görüşü budur ve şöyle der:
“Savaştan önce davet yapılırsa bu güzel olur ve İslam askerlerinin heybetini
artırır.” Bazı ilim adamları ise “Bugün için davete gerek yoktur.” Ahmed diyor
ki: Bugün İslam’dan haberi olmayan ve davet edilmesi gereken bir kimsenin var
olduğunu bilmiyorum. Şâfii diyor ki: Düşman, İslam’a davet edilmeden savaşa
başlanmaz. düşman orduları buna fırsat vermedikleri ve savaş için acele
ettikleri zaman davetin kendilerine ulaşmış olduğu kabul edilir.