23- KATİLİN
BULUNAMAMASI DURUMUNDA YEMİN ETTİRME ŞEKLİ
حدثنا قتيبة
حدثنا الليث
بن سعد عن
يحيى بن سعيد
عن بشير بن
يسار عن سهل
بن أبي حثمة
قال يحيى
وحسبت عن رافع
بن خديج أنهما
قالا خرج عبد
الله بن سهل
بن زيد ومحيصة
بن مسعود بن
زيد حتى إذا
كانا بخيبر
تفرقا في بعض
ما هناك ثم إن
محيصة وجد عبد
الله بن سهل
قتيلا قد قتل
فدفنه ثم أقبل
إلى رسول الله
صلى الله عليه
وسلم هو
وحويصة بن
مسعود وعبد
الرحمن بن سهل
وكان أصغر
القوم ذهب عبد
الرحمن
ليتكلم قبل
صاحبيه قال له
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم كبر
للكبر فصمت
وتكلم صاحباه
ثم تكلم معهما
فذكروا لرسول
الله صلى الله
عليه وسلم
مقتل عبد الله
بن سهل فقال
لهم أتحلفون
خمسين يمينا
فتستحقون
صاحبكم أو
قاتلكم قالوا
وكيف نحلف ولم
نشهد قال
فتبرئكم يهود
بخمسين يمينا
قالوا وكيف
نقبل أيمان
قوم كفار فلما
رأى ذلك رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
أعطى عقله
حدثنا الحسن
بن علي الخلال
حدثنا يزيد بن
هارون أخبرنا
يحيى بن سعيد
عن بشير بن
يسار عن سهل
بن أبي حثمة
ورافع بن خديج
نحو هذا
الحديث بمعناه
Rafi’ b. Hadîç
(r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Abdullah b. Sehl b. Zeyd ile Muhayyısa
b. Mes’ûd b. Zeyd bir yolculuğa çıktılar, Hayber’e vardıklarında kendi işleri
için birbirlerinden ayrıldılar. Bir süre sonra Muhayyısa, Abdullah b. Sehl’i
öldürülmüş olarak buldu. Birileri onu öldürmüştü, onu defnetti. Sonra Huveyyısa
b. Mes’ûd, Abdurrahman b. Sehl ve Muhayyısa Rasûlullah (s.a.v.)’e geldiler.
Abdurahman bu kimselerin yaşça en küçüğü olmasına rağmen arkadaşlarından önce
konuşmaya davrandı. Rasûlullah (s.a.v.): “Büyüklere karşı saygılı ol” buyurdu.
Bunun üzerine Abdurrahman sustu ve o iki arkadaşı konuştu, sonra onlarla
beraber gerektiği yerde o da konuştu. Rasûlullah (s.a.v.)’e Abdullah b. Sehl’in
öldürüldüğü yeri anlattılar. Rasûlullah (s.a.v.): “Ölen arkadaşınıza veya
katile karşı hak kazanmak üzere elli sefer yemin eder misiniz? Buyurdu.
Öldüreni görmediğimiz halde nasıl yemin edebiliriz dediler. Rasûlullah
(s.a.v.), o halde Yahudiler elli yeminle sizi yemin etmekten kurtarsınlar.
Diğerleri ise: Kafir bir toplumun yeminlerini nasıl kabul edebiliriz dediler.
Bu durumu görünce; Rasûlullah (s.a.v.), öldürülen kimsenin diyetini kendisi
verdi.
Hasan b. Ali el Hallâl;
Yezîd b. Harun vasıtasıyla Yahya b. Saîd’den, Büşeyr b. Yesâr’dan, Sehl b. ebî
Hasme’den Rafi’ b. Hadîç’den mana olarak bu hadisin bir benzerini rivâyet
etmiştir.
Diğer tahric: Müslim,
Kasame; Nesâî, Kasame
قال أبو عيسى
هذا حديث حسن
صحيح والعمل
على هذا
الحديث عند
أهل العلم في
القسامة وقد
رأى بعض فقهاء
المدينة
القود بالقسامة
وقال بعض أهل
العلم من أهل
الكوفة وغيرهم
إن القسامة لا
توجب القود
وإنما توجب الدية
آخر أبواب
الديات
والحمد لله
Tirmizî: Bu hadis
hasen sahih olup ilim adamlarının uygulaması Kasame konusunda bu hadise
göredir. Medineli bazı fıkıhçılar kasame sebebiyle kısas uygulanabilir
görüşündedirler. Küfeliler ve bazı ilim adamları ise: “Kasame kısası
gerektirmez diyeti gerektirir” derler.
BU HADİS’İN MÜSLİM
RİVAYETİ VE İZAH’I İÇİN: buraya tıklayın