16- “RUKBA” TÜRÜ BAĞIŞ
DA CAİZ MİDİR?
حدثنا أحمد
بن منيع حدثنا
هشيم عن داود
بن أبي هند عن
أبي الزبير عن
جابر قال قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم العمرى
جائزة لأهلها
والرقبى
جائزة لأهلها
قال أبو عيسى
هذا حديث حسن
وقد روى بعضهم
عن أبي الزبير
بهذا الإسناد
عن جابر
موقوفا ولم
يرفعه والعمل
على هذا عند
بعض أهل العلم
من أصحاب
النبي صلى
الله عليه
وسلم وغيرهم
أن الرقبى
جائزة مثل
العمرى وهو
قول أحمد
وإسحاق وفرق
بعض أهل العلم
من أهل الكوفة
وغيرهم بين
العمرى
والرقبى فأجازوا
العمرى ولم
يجيزوا
الرقبى قال
أبو عيسى وتفسير
الرقبى أن
يقول هذا
الشيء لك ما
عشت فإن مت
قبلي فهي
راجعة إلي
وقال أحمد
وإسحاق الرقبى
مثل العمرى
وهي لمن
أعطيها ولا
ترجع إلى الأول
Câbir (r.a.)’den
rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Umra yapılan kimse için
caiz ve geçerlidir. Rukba da yine yapılan kimse için caiz ve geçerlidir.”
Diğer tahric: Ebû
Dâvûd, Ticarat
Rukba’ya dair bilgi için buraya tıkla
Tirmizî: Bu hadis hasendir.
Bazıları bu hadisi Ebû’z Zübeyr yoluyla aynı senetle Câbir’den mevkuf olarak
rivâyet etmişlerdir. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabından ve başkalarından bazı
ilim adamlarının uygulaması bu hadise göre olup: “Rukba da Umra gibi caizdir”
derler. Ahmed ve İshâk bunlardandır. Küfelilerden ve başkalarından bazı ilim
adamları ise umra ve rukba’yı ayırt ederek umra’yı caiz görüp rukba’yı caiz
görmemişlerdir.
Tirmizî: “Rukba”
kelimesi şu anlamdadır: “Yaşadığın sürece bu mülk senindir. Fakat benden önce
ölürsen; o mülk benim olacaktır.” Ahmed ve İshâk’ta şöyle derler: “Rukba da
aynen Umra gibidir mal kendisine verilen kişiye aid olup verene geri dönmez.”