DEVAM: 24- SARRAFLIK
(ALTIN GÜMÜŞ VE PARALARIN BİRBİRLERİYLE DEĞİŞTİRİLMESİ)
حدثنا قتيبة
حدثنا الليث
عن بن شهاب عن
مالك بن أوس
بن الحدثان
أنه قال أقبلت
أقول من يصطرف
الدراهم فقال
طلحة بن عبيد
الله وهو عند
عمر بن الخطاب
أرنا ذهبك ثم
ائتنا إذا جاء
خادمنا نعطك
ورقك فقال عمر
كلا والله
لتعطينه ورقه
أو لتردن إليه
ذهبه فإن رسول
الله صلى الله
عليه وسلم قال
الورق بالذهب
ربا إلا هاء
وهاء والبر
بالبر ربا إلا
هاء وهاء
والشعير بالشعير
ربا إلا هاء
وهاء والتمر
بالتمر ربا
إلا هاء وهاء
قال أبو عيسى
هذا حديث حسن
صحيح والعمل
على هذا عند
أهل ومعنى
قوله إلا هاء
وهاء يقول يدا
بيد
Mâlik b. Evs b. Hadesân
(r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ömer b. Hattâb’ında bulunduğu bir
toplantı yerine: “Bu paraları kim değiştirmek ister diyerek geldim.” Talha b.
Ubeydullah: “Elindeki altınları getir bize göster bakalım sonra onun
değerindeki gümüşü hizmetçimiz gelince sana verelim” dedi. Bunun üzerine Ömer:
Hayır vallahi olmaz ona gümüş paraları hemen vererek altını da ondan peşin
olarak hemen alacaksın çünkü Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Gümüş
karşılığında altını veresiye değiştirmek faizdir, peşin olursa o başka… buğdayı
buğdayla veresiye değiştirmek faizdir, peşin olursa o başka… arpayı arpayla
veresiye değiştirmek faizdir, peşin olursa o başka… hurmayı hurmayla veresiye
değiştirmek faizdir, peşin olursa o başka…”
Diğer tahric: Buhârî,
Büyü; Müslim, Müsakat
Tirmîzî: Bu hadis
hasen sahihtir. İlim adamlarının uygulaması bu hadise göredir. Hadiste geçen,
“hae ve hae” kelimesinin anlamı “elden ele” veya “alsana ver bana” demektir.
Yani peşin alışveriş kastedilmektedir.