17- MEÇHUL VE ALDATMA
TÜRÜ ŞEYLERİN SATIŞININ YASAK OLUŞU
حدثنا أبو
كريب أنبأنا
أبو أسامة عن
عبيد الله بن
عمر عن أبي
الزناد عن
الأعرج عن أبي
هريرة قال نهى
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم عن بيع
الغرر وبيع
الحصاة
قال وفي
الباب عن بن
عمر وابن عباس
وأبي سعيد
وأنس قال أبو
عيسى حديث أبي
هريرة حديث
حسن صحيح
والعمل على
هذا الحديث
عند العلم
كرهوا بيع
الغرر قال
الشافعي ومن
بيوع الغرر
بيع السمك في
الماء وبيع العبد
الآبق وبيع
الطير في
السماء ونحو
ذلك من البيوع
ومعنى بيع
الحصاة أن
يقول البائع
للمشتري إذا
نبذت إليك
بالحصاة فقد
وجب البيع
فيما بيني
وبينك وهذا
شبيه ببيع
المنابذة وكان
هذا من بيوع
أهل الجاهلية
Ebû Hureyre (r.a.)’den
rivâyete göre, şöyle demiştir:
“Rasûlullah
(s.a.v.) meçhul ve aldatma olan satışlarla taş atımıyla gerçekleşen her tür
satışı yasakladı.”
Diğer tahric: Müslim,
Buyu’; Ebu Dâvûd, Buyu’
Tirmîzî: Bu konuda İbn
Ömer, İbn Abbâs, Ebû Saîd ve Enes’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmîzî: Ebû Hüreyre
hadisi hasen sahihtir. İlim adamlarının uygulaması bu hadise göre olup her
türlü aldatma bulunan satışın yapılmasını hoş görmezler.
Şâfii der ki: Sudaki
balığın, kaçıp kaybolmuş kölenin, havadaki kuşun ve benzeri satışlar aldatmaca
olan ve sonu meçhul olan satış çeşitlerdendir.
Taş atımıyla
gerçekleşen satış: Satıcının müşteriye taşı sana doğru attığım an aramızdaki
alışveriş gerçekleşmiştir demekle yapılan satış şeklidir. Bu şekil aynen
münabeze denilen alışverişe benzer ki cahiliye döneminin alışveriş
çeşitlerindendir.
Münabeze: Müşteri ve
satıcı alıp satacakları malların nasıl ve nekadar olduğunu bilmeden bakıp
görmeden alışveriş yapmalarıdır.