SÜNEN-İ TİRMİZİ

Bablar Konular Numaralar  

CENAZE BAHSİ

<< 1005 >>

DEVAM: 25- ÖLÜ ARKASINDAN AĞLAMANIN BİR SINIRI VAR MIDIR?

 

حدثنا علي بن خشرم أخبرنا عيسى بن يونس عن بن أبي ليلى عن عطاء عن جابر بن عبد الله قال أخذ النبي صلى الله عليه وسلم بيد عبد الرحمن بن عوف فانطلق به إلى ابنه إبراهيم فوجده يجود بنفسه فأخذه النبي صلى الله عليه وسلم فوضعه في حجره فبكى فقال له عبد الرحمن أتبكي أولم تكن نهيت عن البكاء قال لا ولكن نهيت عن صوتين أحمقين فاجرين صوت عند مصيبة خمش وجوه وشق جيوب ورنة شيطان وفي الحديث كلام أكثر من هذا

 

قال أبو عيسى هذا حديث حسن

 

Câbir b. Abdullah (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir:

 

Rasûlullah (s.a.v.), Abdurrahman b. Avf’ın elinden tutarak son anlarını yaşamakta olan oğlu İbrahim’in yanına vardılar. Peygamber (s.a.v.) çocuğunu kucağına aldı ve ağladı. Bunun üzerine Abdurrahman b. Avf; Ağlamayı bize yasaklıyor ve kendiniz ağlıyorsunuz ha dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

 

“Ben sadece dengesizce ve bağırarak ağlamaktan dolayı yasakladım. Yani musibet anındaki dengesiz sesleri, yüzlerin tırmalanmasını, yaka paça yırtılmasını ve şeytanca gürültüsü durumundaki sesleri…” Bu hadis daha uzuncadır.

 

 

Tirmîzî rivâyet etmiştir.

 

Tirmîzî: Bu hadis hasendir.