SÜNEN-İ TİRMİZİ

Bablar Konular Numaralar  

HAC BAHSİ

<< 885 >>

54- ARAFAT BÖLGESİNİN TAMAMI VAKFE YERİDİR

 

حدثنا محمد بن بشار حدثنا أبو أحمد الزبيري حدثنا سفيان عن عبد الرحمن بن الحارث بن عياش بن أبي ربيعة عن زيد بن علي عن أبيه عن عبيد الله بن أبي رافع عن علي بن أبي طالب رضى الله تعالى عنه قال وقف رسول الله صلى الله عليه وسلم بعرفة فقال هذه عرفة وهذا هو الموقف وعرفة كلها موقف ثم أفاض حين غربت الشمس وأردف أسامة بن زيد وجعل يشير بيده على هينته والناس يضربون يمينا وشمالا يلتفت إليهم ويقول يا أيها الناس عليكم السكينة ثم أتى جمعا فصلى بهم الصلاتين جميعا فلما أصبح أتى قزح فوقف عليه وقال هذا قزح وهو الموقف وجمع كلها موقف ثم أفاض حتى انتهى إلى وادي محسر فقرع ناقته فخبت حتى جاوز الوادي فوقف وأردف الفضل ثم أتى الجمرة فرماها ثم أتى المنحر فقال هذا المنحر ومنى كلها منحر واستفتته جارية شابة من خثعم فقالت أن أبي شيخ كبير قد أدركته فريضة الله في الحج أفيجزئ أن أحج عنه قال حجي عن أبيك قال ولوى عنق الفضل فقال العباس يا رسول الله لم لويت عنق بن عمك قال رأيت شابا وشابة فلم آمن الشيطان عليهما ثم أتاه رجل فقال يا رسول الله إني أفضت قبل أن أحلق قال احلق أو قصر ولا حرج قال وجاء آخر فقال يا رسول الله إني ذبحت قبل أن أرمي قال ارم ولاحرج قال ثم أتى البيت فطاف به ثم أتى زمزم فقال يا بني عبد المطلب لولا أن يغلبكم الناس عنه لنزعت

 

Ali b. ebî Tâlib (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.), Arafat’ta vakfe yaptı ve şöyle buyurdu: “Burası Arafattır, burası vakfe yapılacak yerdir. Arafat bölgesinin tamamı vakfe yeridir.”

 

Sonra güneş batınca oradan ayrılmak için hareket etti. Üsâme b. Zeyd’i binitinin arkasına aldı. Eli ile insanlara işaret ediyordu, insanlar büyük kalabalıklar halinde sağa sola çalkalanıyorlardı, onlara bakıp; “Ey insanlar sükunetli olun” diyordu. Sonra hep birlikte denilen Müzdelife’ye gelerek iki vakit namazını bir anda birlikte kıldırdı. Sabah olunca “Kuzah” denilen yere geldi ve orada vakfe yaptı ve şöyle buyurdu: “Burası Kuzah’tır ve vakfe yapılacak yerdir Cem’in yani Müzdelife’nin tamamı vakfe yapılacak yeridir.” Sonra ilerledi Muhassir vadisine varınca devesini kamçıladı ve o bölgeden hızlıca geçti Muhassir vadisini geçince durdu. Fadl b. Abbâs’ı binitinin arkasına aldı sonra şeytan taşlama yerine gelerek taş attı. sonra kurban kesme yerine geldi ve şöyle buyurdu: “İşte burası kurban kesme yeridir. Minâ’nın tamamı kurban kesme yeridir.” Has’am kabilesinden genç bir kız fetva almak üzere Rasûlullah (s.a.v.)’e gelerek: “Babam yaşlı bir kimse olup kendisine Hac farz olmuştur. Onun yerine haccetmem caiz midir?” diye sordu. Rasûlullah (s.a.v.) “Babanın yerine haccet” buyurdular. Bu esnada binitinin arkasında bulunan Fadl’ın boynunu geri tarafa çeviren Rasûlullah (s.a.v.)’e Abbâs sormuştu: “Amca oğlunun boynunu niçin geri çevirdin” diye. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.): “Fetva sormaya gelen genç delikanlı kız ve binitinin arkasında genç delikanlı erkek bunların birbirlerine bakmaları sonucunda şeytanın bir zarar verebileceğinden emin olmak için” buyurdular.

 

Sonra bir adam daha geldi: “Ey Allah’ın Rasûlü ben tıraş olmadan haccın tavafını yapıvermişim ne olacak” deyince; Rasûlullah (s.a.v.): “Tıraş oluver veya saçını kısaltıver zararı yoktur” buyurdular. Başka bir adam gelerek: “Ey Allah’ın Rasûlü, şeytanı taşlamadan önce kurbanı kesivermişim ne olacak? Dedi. Rasûlullah (s.a.v.) de: “Şeytana taş atıver zararı yoktur.” buyurdular.

 

Sonra Rasûlullah (s.a.v.) Ka’be’ye gelerek tavaf etti sonra zemzem kuyusuna geldi ve: “Ey Abdulmuttalib oğulları insanlar zemzem çekmek için sizi sıkıntıya sokmayacaklarını bilseydim bende bu kuyudan su çekerdim” buyurdular.

 

 

Diğer tahric: Ebû Dâvûd, Menasik; İbn Mâce Menasik

 

قال وفي الباب عن جابر قال أبو عيسى حديث علي حديث حسن صحيح لا نعرفه من حديث على إلا من هذا الوجه من حديث عبد الرحمن بن الحارث بن عياش وقد رواه غير واحد عن الثوري مثل هذا والعمل على هذا عند أهل العلم رأوا أن يجمع بين الظهر والعصر بعرفة في وقت الظهر وقال بعض أهل العلم إذا صلى الرجل في رحله ولم يشهد الصلاة مع الإمام إن شاء جمع هو بين الصلاتين مثل ما صنع الإمام قال وزيد بن علي هو بن حسين بن علي بن أبي طالب عليه السلام

 

Tirmîzî: Bu konuda Câbir’den de hadis rivâyet edilmiştir.

 

Tirmîzî: Ali hadisi hasen sahihtir ve sadece bu şekliyle Abdurrahman b. Hâris b. Ayyaş’ın rivâyetiyle bilmekteyiz.

 

Pek çok kimse bu hadisi Sevrî’den aynı şekilde rivâyet etmişlerdir. İlim adamları bu hadisle amel ederler ve: “Arafat’ta öğle ve ikindi namazlarını öğle vaktinde kılınması görüşündedirler.

 

Bazı ilim adamları ise: “Kişi cemaate katılmaz da kendi çadırında kılar ise aynen imamın yaptığı gibi iki namazı bir vakitte cem eder” demektedirler.

 

Zeyd b. Ali Ebû Tâlib’in oğlu, Ali’nin oğlu Hüseyin’in oğludur. (Allah’ın selamı hepsinin üzerinde olsun)