SÜNEN-İ TİRMİZİ

Bablar Konular Numaralar  

HAC BAHSİ

<< 884 >>

DEVAM: 53- ARAFAT'TA BULUNMA VE DUA

 

حدثنا محمد بن عبد الأعلى الصنعاني البصري حدثنا محمد بن عبد الرحمن الطفاوي حدثنا هشام بن عروة عن أبيه عن عائشة قالت كانت قريش ومن كان على دينها وهم الحمس يقفون بالمزدلفة يقولون نحن قطين الله وكان من سواهم يقفون بعرفة فأنزل الله تعالى { ثم أفيضوا من حيث أفاض الناس } 

 

قال أبو عيسى هذا حديث حسن صحيح قال ومعنى هذا الحديث أن أهل مكة كانوا لا يخرجون من الحرم وعرفة خارج الحرم وأهل مكة كانوا يقفون بالمزدلفة ويقولون نحن قطين الله يعني سكان الله ومن سوى أهل مكة كانوا يقفون بعرفات فأنزل الله تعالى { ثم أفيضوا من حيث أفاض الناس }  والحمس هم أهل الحرم

 

Âişe (r.anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Kureyş ve Kureyş’in dini üzerinde olanlar ki onlar Ahmesî’ler yani Humus’lerdir. Müzdelife’de vakfe yaparlar ve biz Allah’ın evinin sakinleriyiz derlerdi. Onların dışındakiler ise Arafat’ta vakfeye dururlardı. Bunun üzerine Allah Bakara 199. ayetini indirdi:

 

“Sonra sizler de dalga dalga ilerleyen öteki insanlarla birlikte ilerleyin…”

 

 

Diğer tahric: Buhârî, Hac; Müslim, Hac)

 

Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir. Bu hadisin anlamı şudur. Mekkeliler harem sınırları dışına çıkmazlardı. Arafat bölgesi ise harem bölgesi dışında sayılırdı. Bu yüzden Mekkeli olduklarını söyleyenler Müzdelife’de vakfe yaparlar ve “Biz, Allah’ın evinin sakinleriyiz” derlerdi. Mekkelilerin dışındakiler ise Arafat’ta vakfe yaparlardı. Bu yüzden Allah bu ayrıcalığı kaldırmak üzere “Hepiniz de dalga dalga ilerleyen diğer insanlarla birlikte ilerleyin…” ayetini indirmişti.

 

Humus ve Ahmesî’ler harem bölgesi insanları demektir.