31- ZEKATI VEREN
KİMSENİN SONUNDA ZEKATA VARİS OLMASI
حدثنا علي بن
حجر حدثنا علي
بن مسهر عن
عبد الله بن
عطاء عن عبد
الله بن بريدة
عن أبيه قال كنت
جالسا عند
النبي صلى
الله عليه
وسلم إذ أتته
امرأة فقالت
يا رسول الله
اني كنت تصدقت
على أمي بجارية
وإنها ماتت
قال وجب أجرك
وردها عليك
الميراث قالت
يا رسول الله
أنها كان
عليها صوم شهر
أفأصوم عنها
قال صومي عنها
قالت يا رسول
الله انها لم
تحج قط أفأحج
عنها قال نعم
حجي عنها
Büreyde (r.a.)’den
rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.)’in yanında oturuyordum bir
kadın geldi ve: “Ey Allah’ın Rasûlû ben anneme sadaka olarak bir cariye
vermiştim. Annem de öldü ne yapmam gerekir?” diye sordu. Rasûlullah (s.a.v.)’de
şöyle buyurdular: “Sevâbın sana yazılmış olup miras hukuku da o cariyeyi sana
geri çevirmiştir.” Kadın:
“Ey Allah’ın Rasûlû
annemin bir aylık tutamadığı oruç borcu vardı onun yerine o oruçları tutabilir
miyim?” Rasûlullah (s.a.v.) buyurdular ki: “Onun yerine oruçlarını tut.” Kadın:
“Annem Hac yapmamıştır onun yerine hac yapabilir miyim? Rasûlullah (s.a.v.)
buyurular ki: “Evet onun yerine hac yap.”
Diğer tahric: Müslim,
Sıyam; Ebû Dâvûd, Zekat
قال أبو عيسى
هذا حديث حسن
صحيح لا يعرف
هذا من حديث
بريدة إلا من
الوجه وعبد
الله بن عطاء
ثقة عند أهل
الحديث
والعمل على
هذا عند أكثر
أهل العلم أن
الرجل إذا
تصدق بصدقة ثم
ورثها حلت له
وقال بعضهم
إنما الصدقة
شيء جعلها لله
فإذا ورثها
فيجب أن
يصرفها في
مثله وروى
سفيان الثوري
وزهير هذا
الحديث عن عبد
الله بن عطاء
Tirmîzî: Bu hadis
hasen sahihtir. Bu hadis sadece Büreyde’nin bu rivâyetiyle bilinmektedir.
Abdullah b. Atâ hadisçiler yanında güvenilir bir kimsedir. İlim adamlarının
çoğunluğu bu hadisle amel ederler ve derler ki: Bir kimse bir sadaka verir de o
sadakası ona miras olarak dönerse o sadakası ona helaldir. Bir kısım ilim
adamları ise: “Sadaka Allah için verilmiş bir şeydir, miras olarak kişiye
dönerse onu alıp benzeri bir yere harcaması gerekir.” Sûfyân es Sevrî ve Züheyr
bu hadisi Abdullah b. Atâ’dan rivâyet etmişlerdir.