SÜNEN-İ TİRMİZİ

Bablar Konular Numaralar  

NAMAZ BAHSİ

<< 241 >>

66- (178). CEMAATLE NAMAZDA İLK TEKBİRE YETİŞMENİN DEĞER VE KIYMETİ

 

حدثنا عقبة بن مكرم ونصر بن علي الجهضمي قالا حدثنا أبو قتيبة سلم بن قتيبة عن طعمه بن عمرو عن حبيب بن أبي ثابت عن أنس بن مالك قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم من صلى لله أربعين يوما في جماعة يدرك التكبيرة الأولى كتبت له براءتان براءة من النار وبراءة من النفاق

 

قال أبو عيسى وقد روى هذا الحديث عن أنس موقوفا ولا أعلم أحدا رفعه إلا ما روى سلم بن قتيبة عن طعمة بن عمرو عن حبيب بن أبي ثابت عن أنس وإنما يروي هذا الحديث عن حبيب بن أبي حبيب البجلي عن أنس بن مالك قوله حدثنا بذلك هناد حدثنا وكيع عن خالد بن طهمان عن حبيب بن أبي حبيب البجلي عن أنس نحوه ولم يرفعه وروى إسماعيل بن عياش هذا الحديث عن عمارة بن غزية عن أنس بن مالك عن عمر بن الخطاب عن النبي صلى الله عليه وسلم نحو هذا وهذا حديث غير محفوظ وهو حديث مرسل وعمارة بن غزية لم يدرك أنس بن مالك قال محمد بن إسماعيل حبيب بن أبي حبيب يكنى أبا الكشوثي ويقال أبو عميرة

 

Enes (r.a.)’den rivâyet edildiğine göre, Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

 

“Her kim kırk gün süreyle cemaate devam eder ve ilk tekbîre yetişirse: Allah o kimseye iki kurtuluş yazar birisi ateşten diğeri münafıklardan kurtuluş.”

 

 

Tirmîzî rivâyet etmiştir.

 

Tirmîzî: Bu hadis Enes (r.a.)’den mevkuf olarak rivâyet edilmiş olup bu hadisi merfu olarak sadece Selm b. Kuteybe’nin, Tu’me b. Amr’dan, Habib b. ebî Sabit’in Enes yoluyla rivâyetinden bilmekteyiz.

 

Bu hadis Habib b. ebî Habib el Becelî yoluyla Enes b. Mâlik’den kendi sözü olarak rivâyet edilmiştir. Hennâd bu hadisi Vekî’, Halid b. Tahman’dan, Habib b. ebî Habib el Becelî ve Enes’den aynı hadisi rivâyet etmiş ve hadisi merfu olmadan rivâyet etmiştir.

 

İsmail b. Ayyaş bu hadisi Umare b. Gaziyye’den, Ömer ve Enes b. Mâlik yoluyla rivâyet etmiştir. Bu hadis hadis olarak mahfuz olmayıp mürsel’dir. Yani rivâyette sahabeyi atlayarak tabiinin direkt olarak Nebi (s.a.v.)’den aktardığı bir hadistir. Çünkü Umare b. Gaziyye, Enes b. Mâlik’e yetişmemiştir. Muhammed b. İsmail diyor ki: Habib b. ebî Habib “Ebul Keşusa” diye künyesi ile bilinir ve kendisine “Ebû Umeyre” de denilir.