62- (174). İMAM OLMAYA
KİM YETKİLİDİR?
حدثنا هناد
حدثنا أبو
معاوية عن
الأعمش قال وحدثنا
محمود بن
غيلان حدثنا
أبو معاوية
وعبد الله بن
نمير عن
الأعمش عن
إسماعيل بن
رجاء الزبيدي
عن أوس بن
ضمعج قال سمعت
أبا مسعود الأنصاري
يقول قال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم يؤم
القوم أقرؤهم
لكتاب الله
فإن كانوا في القراءة
سواء فأعلمهم
بالسنة فإن
كانوا في السنة
سواء فأقدمهم
هجرة فإن
كانوا في
الهجرة سواء
فأكبرهم سنا
ولا يؤم الرجل
في سلطانه ولا
يجلس على
تكرمته في
بيته إلا
بإذنه قال محمود
بن غيلان قال
بن نمير في
حديثه أقدمهم
سنا
Ebû Mes’ûd (r.a.)’den
rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Cemaate Allah’ın
kitabını en iyi okuyan ve bilen kimse imâm olur; bu konuda eşit iseler sünneti
en iyi bilen kimse imâm olur, bu konuda da eşit iseler hicrette en öncelikli
olan imâm olur, hicrette de eşit olurlarsa yaşı en büyük olan imâm olur. Bir
kimseye kendi yetkisi alanında olan yerde imâm olunmaz evinde kendisinin özel
oturma yerine de oturulmaz ancak izin verirse imâm olunur ve oturduğu yere
oturulabilir. Mahmûd b. Gaylân diyor ki: İbn Numeyr rivâyetinde buradaki “yaşı
en büyük olan” ifadesi yerine “yaşı en eski olan” denmektedir.
İzah:
(İbn Mâce, İkame;
Nesâî, İmame)
قال أبو عيسى
وفي الباب عن
أبي سعيد وأنس
بن مالك ومالك
بن الحويرث
وعمرو بن سلمة
قال أبو عيسى
وحديث أبي
مسعود حديث
حسن صحيح
والعمل على
هذا عند أهل
العلم قالوا
أحق الناس
بالإمامة
أقرؤهم لكتاب
الله وأعلمهم
بالسنة
وقالوا صاحب
المنزل أحق
بالإمامة
وقال بعضهم
إذا أذن صاحب
المنزل لغيره
فلا بأس أن
يصلي به وكرهه
بعضهم وقالوا
السنة أن يصلي
صاحب البيت
قال أحمد بن
حنبل وقول
النبي صلى
الله عليه
وسلم ولا يؤم
الرجل في
سلطانه ولا
يجلس على
تكرمته في
بيته إلا بإذنه
فإذا أذن
فأرجو أن
الإذن في الكل
ولم ير به
بأسا إذا أذن
له أن يصلى به
Tirmîzî: Bu konuda Ebû
Saîd, Enes b. Mâlik, Mâlik b. Huveyris ve Amr b. Seleme’den de birer hadis
rivâyet edilmiştir.
Tirmîzî: Ebû Mes’ûd’un
bu hadisi hasen sahihtir. İlim adamları bu hadise göre amel etmekte ve şöyle
demektedirler: “İnsanların imâmlığa en ehil olanı Allah’ın kitabını en iyi
okuyan ve Peygamberin sünnetini en iyi bilenidir.” Aynı şekilde “bir yerin
sahibi orada imâmlığa daha layıktır” derler. Bazı ilim adamları: “O yerin
sahibi başka birine imamlık için izin verirse bir sakınca yoktur” derlerken bir
kısmı bunu hoş karşılamayıp şöyle demektedirler: “Sünnet olan o yerin sahibinin
namazı kıldırmasıdır” demektedirler.
Ahmed b. Hanbel bu
hadisteki Peygamber (s.a.v.)’in: “Kişinin kendi yetkisi alanında olan yerde
imâmlık yapılmaz kendisine ait yere de oturulmaz ancak izin verirse olabilir”
sözünü bu izin meselesi hem imâmlık için hem de özel oturma yerine oturmak için
geçerli olacağını ümit ederim diyor. Ev sahibi izin verirse başkalarının ona
imâm olmasında da bir sakınca görmüyor.