ZADU’L-MEAD |
İKİNCİ KİTAP PEYGAMBER'İN (S.A.) İBADETLER KONUSUNDAKİ TUTUMU |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
F) ORUÇLUNUN BAZI
FİİLLERİ
1- Oruçlunun Hanımını
Öpmesi:
Hz. Peygamber'in
(Sallallahu aleyhi ve Sellem), hanımlarıyla cinsi münasebetten sonra cünüb bir
halde fecir vaktine kadar durduğu da olmuştur. Fecirden sonra gusleder ve oruç
tutardı Ramazan ayında oruçlu iken bazı hanımlarını öperdi, Oruçlunun öpücüğünü
suyla mazmaza yapmaya benzetmiştir.
Tirmizi der ki: Bazı
alimler nefsine sahip olabiliyorsa oruçlunun öpebileceği, yoksa orucunun
selamette olması İçin öpemeyeceği görüşündedirler. Bu Süfyan, Ahmed ve İshak'ın
görüşüdür. Hafız İbn Hacer, Fethu'l-Bari (4/131)'de şöyle der: Meni ya da mezi
getiriyorsa, oruçlunun oynaşmasında, öpmesinde ve bakmasında alimler ihtilafa
düşmüştür. Kufeli fakihler ve İmam Şafii: "Bakma durumu dışında, meni
gelirse orucunu kaza eder; mezi gelmesi durumunda kaza etmez." Malik ve
İshak da: "Bütün bunlarda kaza da gerekir, keffaret de; ancak mezide keffaret
gerekmez, sadece kaza eder." demişlerdir. İbn Kudame diyor ki: Öper de
meni gelirse orucu bozulur, bunda ihtilaf yoktur.
Ebu Davud'un Misda' b.
Yahya yoluyla Hz. Aişe'den rivayet ettiği Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) oruçlu iken kendisini (Hz. Aişe annemizi) öptüğüne ve dilini
emdiğine dair hadise gelince, bu hadis hakkında ihtilaf edilmiştir. Bir grup
hadis alimi, Mısda'ı zayıf bulmuştur. Bu ravi hakkında ihtilaf edilmiş ve onun
hakkında es-Sa'di: "O, yoldan çıkmış ve sapık biridir" demiştir. Bir
grup hadis alimi de hadisi hasen sayıp adı geçen ravi hakkında: "O,
güvenilir (sika), doğru sözlü bir insandır" demiştir. Nitekim Müslim,
Sahih*inde ondan hadis rivayet etmiştir. Misda' hadisinin senedinde yer alan
Muhammed b. Dinar et-Tahi el-Basri de tenkid edilmiştir. Yahya:
"Zayıftır" demiştir. Ondan gelen bir başka rivayette "Onun
rivayetinde bir sakınca yoktur" şeklinde görüş belirtmiştir. Başkaları da:
"Doğru sözlüdür" demişlerdir. İbn Adiyy ise: "Dilini
emerdi" sözünü Muhammed b. Dinar'dan başkası söylemez, ifadesini
kullanmıştır ki, hadisi bu zat rivayet etmiştir. Yine hadisin senedinde bulunan
Sa'd b. Evs hakkında da ihtilaf vardır. Yahya: "O, Basralı, zayıf bir
ravidir" derken başkaları, sika olduğunu söylemişlerdir. İbn Hibban ise
Sa'd'ı es-Sikat adlı eserinde kaydetmiştir.
Ahmed b. Hanbel ve ibn
Mace'nin Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cariyesi Meymune'den
rivayet ettikleri hadise gelelim. Meymune şöyle rivayet eder: "Hz.
Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem), hem hanımı hem kendisi oruçlu iken
hanımını öpen kişinin durumu soruldu: Orucunu bozmuştur, buyurdu."
Hz. Peygamber'in
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) böyle buyurduğu sahih olarak nakledilmemiştir.
Senedde, Ebu Yezid ed-Dınni vardır ki, bu hadisi Sa'd'ın kızı Meymune'den rivayet
etmiştir. Darakutni, Ebu Yezid için: "O, tanınmamaktadır ve bu hadis de
sabit değildir" demiştir. Buhari ise: "Bu hadisi rivayet etmem, bu
hadis münkerdir, Ebu Yezid de meçhul bir ravidir." diyor.
Hz. Peygamber'in
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) gençle yaşlı arasında ayrım yaptığı konusunda
gelen rivayetler sahih değildir. Herhangi bir senedle bunu isbat eden bir şey
gelmemiştir. Bunlar arasında en ceyyidi, Ebu Davud'un, Nasr b. Ali - Ebu Ahmed
ez-Zübeyri - İsrail - Ebu'l-Anbes - el-Eğarr - Ebu Hureyre senediyle rivayet
ettiği şu hadistir: Bir adam Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem),
oruçlunun hammıyla oynaşmasını sordu; o şahsa izin verdi.
Başka birisi geldi ve
aynı şeyi sordu; ikinci sorana da yasakladı. İzin verdiği şahıs yaşlı, yasakladığı
şahıs ise gençti. İsrail her ne kadar Buhari, Müslim ve diğer Kütüb-i Sitte
imamları tarafından delil kabul edilmişse de bu hadisin illeti, İsrail ile
el-Eğarr arasında Ebu'l-Anbes el-Adevi el-Küfi'nin bulunmasıdır. Bu şahsın ismi
Haris b. Ubeyd'dir. O'nun hakkında bir şey söylememişlerdir.
2- Yemek, İçmek ve Kan
Aldırmak:
Unutarak bir şey yeyip
içen kişinin orucunu kaza ettirmemesi de Hz Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) sünnetindendi. Zira bu kimseyi Allah Teala yediri] içirmiştir. Bu yeme
ve içme işi, kula nisbet edilmemiştir ki bununla orucu nu bozmuş olsun. Ancak
bizzat kendi işlediği bir fiil ile orucunu bozmu, olur. Unutarak yeyip içmesi,
uykuda yeyip içmesi gibidir. Dolayısıyla uyu yanın fiili için herhangi bir
mükellefiyet olmadığı gibi unutanın fiili içir de yoktur.
Şu fiillerin orucu
bozduğu konusunda Hz. Peygamber'd en (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aktarılan
rivayetler sahihtir: Yemek, içmek, kan aldırmak ve kusmak.
Kur'an-ı Kerim, yemek ve
içmek gibi cinsel ilişkinin de orucu bozduğunu gösterir. Bu konuda ihtilaf
yoktur. Göze sürme çekme konusunda Hz. Peygamber'den (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) nakledilen sahih hiçbir hadis yoktur. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'in oruçlu iken dişlerini misvakladığına dair nakledilen rivayet
sahihtir.
İmam Ahmed'in rivayetine
göre; Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), oruçlu iken başına su
dökerdi. Yine oruçlu iken mazmaza (su ile gargara) ve istinşak (burna su
vermek) yapardı. Ancak oruçluyu buruna su vermekte aşırıya gitmekten
alıkoymuştur. İmam Ahmed'e göre, Hz, Peygamber'in oruçlu iken kan aldırdığına
(hacamat) dair nakledilen rivayet sahih değildir. Oysa Buhari, hadisi Sahih'mde
rivayet etmiştir. Ahmed ise şöyle söylemiştir: Yahya b. Said bize şöyle dedi:
Hakem, oruçlu iken kan aldırma hakkındaki Miksem hadisini yani Said - Hakem -
Miksem - İbn Abbas senediyle rivayet edilen: "Hz. Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem), oruçlu ve ihramlı iken kan aldırmıştır" hadisini
Miksem'in kendisinden işitmemiştir.
Mühenna diyor ki: Ahmed
b. Hanbel'e, Hubeyb b. Şehid - Meymun b. Mihran - İbn Abbas yoluyla rivayet
ettiği: "Hz. Peygamber (s.a) oruçlu ve ihramlı iken kan aldırdı."
hadisi hakkındaki görüşünü sordum, şöyle dedi: Sahih değildir. Yahya b. Said
el-Ensari, bu hadisi münker buldu. Meymun b. Mihran, İbn Abbas'tan ancak 15
kadar hadis rivayet etmiştir.
Esrem ise: "Ebu
Abdullah'ı bu hadisi zikrederken işittim; hadisi zayıf gördüğünü ifade
etti." demektedir. Mühenna şöyle devam etmiştir: Ahmed'e, Kabisa'nın
Süfyan - Hammad - Said b. Cübeyr yoluyla İbn Abbas'tan naklettiği "Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) oruçlu ve ihramlı iken kan
aldırdı." hadisini sordum, şöyle dedi: Bu, Kabisa'nın yanılgısıdır. Kabisa
b. Ukbe'yi Yahya'ya sordum. O da: "Doğru sözlüdür, Süfyan yoluyla Said b.
Cübeyr'den rivayet ettiği hadis, onun yanılgısıdır." cevabım verdi. İmam
Ahmed der ki: Eşcai'nin kitabında, Said b. Cübeyr'den mürsel olarak nakledilen
"Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), ihramlı iken kan aldırdı."
rivayeti geçmekte, fakat 'oruçlu iken' lafzı zikredilmemektedir.
Mühenna dedi ki:
Ahmed'e, İbn Abbas'ın "Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) oruçlu
ve ihramlı iken kan aldırdı." hadisi hakkındaki görüşünü sordum, şöyle
dedi: Hadiste "oruçlu iken" sözü yoktur, yalnızca "ihramlı
iken" sözü vardır, Süfyan - Amr b. Dinar - Tavus - İbn Abbas senediyle
şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ihramlı
iken başından kan aldırdı." Abdürezzak, Ma'mer - İbn Huseym - Said b. Cübeyr
senediyle ibn Abbas'tan nakleder ki; Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ihramlı iken kan aldırdı. Ravh - Zekeriyya b, ishak - Amr b. Dinar -
Ata ve Tavus senediyle de İbn Abbas'tan rivayet eder ki: "Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ihramlı iken kan aldırdı." Bu raviler ibn
Abbas'ın öğrencileri olduktan halde 'oruçlu iken' sözünü söylememişlerdir.
Hanbel der ki: Ebu
Abdullah'ın (Ahmed b. Hanbel), Veki - Yasin ez-Zeyyat - bir adam - Enes
senediyle rivayetine göre, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
"Kan alanın da aldıranın da orucu bozuldu" buyurmasından bir müddet
sonra Ramazan ayında kan aldırdı. Ebu Abdullah şunu da eklemiştir: Senedde
"bir adam'* diye belirtilen ravi, sanırım Eban b. Ebi Ayyaş'tır, ki bu
ravinin rivayeti delil olmaz.
Esrem dedi ki: Ebu
Abdullah'a, Muhammed b. Muaviye en-Nisaburi'nin, Ebu Avane - Süddi - Enes
senediyle rivayet ettiği "Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
oruçlu iken kan aldırdı" hadisini sordum. Hadisi münker buldu. Sonra da:
"Süddi, Enes'ten rivayet etti ha!" dedi. "Evet" dedim. Buna
hayret etti. Ahmed: "Kan alan da aldıran da oruçlarını bozmuşlardır"
mealindeki hadis, sabit bir hadis değildir, demiştir. İshak da: "Bu hadis,
Hz. Peygamber'den (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beş ayrı senedle sabit olmuştur",
demiştir.
Sözün özü: Hz.
Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) oruçlu iken kan aldırdığı sahih
değildir. O'nun (Sallallahu aleyhi ve Sellem) günün başında ve sonunda oruçluyu
dişleri misvaklamaktan alıkoyduğu konusundaki rivayetler de sahih değildir.
Hatta O'ndan misvak kullanmayı teşvik eden rivayetler gelmiştir.
Yine O'ndan şöyle
rivayet edilmiştir: "Misvak kullanmak, oruçlunun en hayırlı
özelliklerindendir." Bunu İbn Mace, Mücalid'den aktarmıştır. Hadiste
zayıflık mevcuttur.
Hz. Peygamber'in (Sallallahu
aleyhi ve Sellem), oruçlu iken gözüne sürme çektiği ve Ramazan ayında ashabının
karşısına gözleri sürme dolu olarak çıktığı rivayet edilmiştir. Ama bu sahih
değildir. Yine sürme hakkında "Oruçlu onunla takva sahibi olur
(korunur)." buyurduğu da sahih değildir. Ebu Davud der ki: Bana, Yahya b.
Main: "O, münker bir hadistir" dedi.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
G) HZ. PEYGAMBER'İN
(S.A.) NAFİLE ORUÇLARI