UMDETU’L AHKAM |
GİYECEKLER |
ALTIN VE GÜMÜŞ KABI KULLANMANIN ERKEKLERE DE KADINLARA
DA HARAM KILINDIĞl, ALTIN YÜZÜĞÜN VE İPEĞİN
ERKEKLERE HARAM KADINLARA MÜBAH OLDUĞU, DÖRT PARMAKTAN FAZLA OLMADIĞI SÜRECE ERKEK
İÇİN (İPEKTEN) YOLLU VE BENZERİ KULLANIMLARIN MÜBAH OLDUĞU |
5367-5/12- ... Abdurrahman b. Ebu Leyla'yı şöyle
derken dinledim: Huzeyfe içecek (su) istedi. Bir
Mecusi gümüşten bir kap içinde ona su getirince o şöyle dedi: Ben Resulullah (s.a.v.)'i şöyle buyururken dinledim: "İnce
ipek de kalın ipek de giymeyin, altın ve gümüş kaplarda içmeyin, yine onlardan
yapılmış kaplardan yemeyin. Çünkü bunlar dünyada onlaradır. "
Açıklama:
Bu hadisten şu
hükümler anlaşılmaktadır:
1. Gümüş kapta içmek
haram kılınmıştır.
2. Bir masiyet işleyen bir kimse, özellikle daha önce aynı işi
yapmaması söylenmişse ta'zir edilir (azarlanır). Dihkan'ın Huzeyfe ile başından
geçen olayda olduğu gibi.
3. Emirin ta'ziri hak eden bazı kimselere bizzat ta'zirde
bulunup azarlamasında bir sakınca yoktur.
4. Emir ve büyük bir
zat özü itibari ile doğru olan bir iş yapıp (başkaları) bunun açık sebebini
anlayamıyorlarsa deliline ve bu fiili yapmasının sebebine dikkat çekmesi
gerekir.
Rasulullah (s.a.v.)'in: "Şüphesiz ki o dünyada onlara aittir, ahirette de sizin olacaktır" yani kafirler dünyada
bunu elde edebilirler. Ahirette ise onların herhangi
bir payları yoktur. Müslümanlara gelince, cennette ipek de altın da onların
olacaktır. Ayrıca hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği ve hiçbir
insanın hatırından geçirmediği şeyler de onlara verilecektir.
Hadis-i şerifte,
kafirler fer'i hükümlerle muhatap değildir diyen kimselerin lehine bir delil
yoktur. Çünkü hadiste bunun onlara mübah kılındığına
dair açık ifade bulunmamaktadır. Hadiste sadece adet olarak onların vakıaları
hakkında haber verilerek bunu dünyada onların kullandıkları bildirilmektedir.
Müslümanlara haram olduğu gibi kendilerine de haram olsa dahi.
''Ahirette
kıyamet gününde de sizin olacaktır" buyruğunda hem ahiret
hem kıyamet gününün birlikte söz konusu edilmesi yalnızca ölüm neticesinde bu
ikram bakımından ahiret hükmünde olacağının
zannedilmemesi içindir. Böylelikle bunun ancak kıyamet gününde ve ondan sonra
da cennette ebediyen olmak üzere onlara verileceğini beyan etmiş olmaktadır.
Bununla birlikte bu ölümden itibaren ahirette size
verilecek ve cennette de ebediyen devam edecektir anlamının kastedilme ihtimali
de vardır.
(5367) Rasulullah (s.a.v.)'in: "Ondan yapılmış kaplarda
yemeyiniz" buradaki sihaf kas'a (çömlek)'den
küçük olup safha denilen kabın çoğuludur. El-Cevheri dedi ki: el-Kisai dedi ki: Çömleklerin en büyüğü cefne
(kazan) sonra kas'a (çömlek, tencere) gelir. On kişiyi doyurur. Sonra beş
kişiyi doyuran sahfa gelir. Sonra da iki üç kişiyi
doyuran mekile gelir. Sonra tek bir kişiyi doyuran sahife (tabak) gelir.
5382- 14/15- ... Bize
-Biz Azerbeycan'da Utbe b. Ferkad ile birlikte iken -yahut Şam'da bulunuyorken- Ömer (radıyallahu anh)'ın şu mektubu geldi: İmdi! Şüphesiz Rasulullah
(s.a.v.) ipeği şöyle olmanız müstesna -iki parmak- yasakladı.
Ebu Osman dedi ki: Onun (bu sözleri ile) alemleri (çizgi
halindeki ipekleri) kastettiğini anlamakta gecikmedik.
5384-15/17- Bize Ubeydullah b. Ömer el-Kavariri, Ebu Gassan el-Mismai,
Zuheyr b. Harb, İshak b. İbrahim, Muhammed b. el-Müsenna
ve İbn Beşşar tahdis etti. İshak, bize Muaz b. Hişam haber verdi derken
diğerleri tahdis etti dedi. (Muaz
b. Hişam dedi ki): Bana babam Katade'den
tahdis etti, o Amir eş-Şa'bi'den,
o Suveyd b. Gafele'den
rivayet ettiğine göre Ömer b. el-Hattab (r.a.) el-Cabie'de hutbe verip dedi ki: Nebi (s.a.v.) iki yahut üç ya da dört parmak kadar bir yer dışında ipek giymeyi
yasakladı.
Açıklama:
Bu rivayette eni dört
parmağı aşmamak şartı ile elbisede ipekten alem (uzunlamasına şeritlin mübah olduğu hükmü anlaşılmaktadır. Bizim de cumhurun da
kabul ettiği kanaat budur. Malik'den bunu mübah görmediğine dair bir rivayet nakledilmekle birlikte
onun mezhebine mensup kimi ilim adamından dört parmak miktarını söz konusu etmeden
bu şekilde alemin (ipek şeridin) mübah olduğuna dair
bir rivayet nakledilmiştir. Hatta büyük olsa dahi caizdir demiştir. Ancak bu
iki görüş bu açık hadis ile reddolunur. Allah en iyi
bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: