UMDETU’L

AHKAM

TALAK / BOŞANMA

 

İDDET - KOCASI VEFAT ETMİŞ KADININ VE BAŞKALARININ İDDETİNİN HAMİLE İSELER DOĞUMLA SONA ERDİĞİ

 

3706-56/1- ... Utbe b. Mes'ud'un tahdis ettiğine göre babası Ömer b.

Abdullah b. el-Erkam ez-Zührı'ye yazdığı mektubunda Eslem'li el-Haris kızı Sübey'a'nın yanına gidip ona kendisinin başından geçen olay ile fetva sorduğu sırada Resulullah (s.a.v.)'in ona neler söylediğini sormasını istedi. Bunun üzerine Ömer b. Abdullah, Abdullah b. Utbe'ye yazdığı mektubunda şunu haber verdi: Sübey'a'nın kendisine haber verdiğine göre o Amir b. Luey oğullarından olan Sa'd b. Havle'nin nikahı altında idi. Sa'd, Bedir'e katılmış olanlardan birisi idi. Kendisi hamile olduğu halde Veda Haccı'nda vefat etti. Vefatı üzerinden fazla bir zaman geçmeden doğum yaptı. Lohusalığını bitirdikten sonra evlenmek için talib olanlara süslendi. Abduddar oğullarından bir adam olan Ebu's-Senabil b. Ba'kek onun yanına geldi ve: Neden senin süslendiğini görüyorum? Galiba sen evlenmeyi ümid ediyorsun. Allah'a yemin ederim ki senin üzerinden dört ay on gün geçmeden kimse seni nikahlayamaz, dedi. Sübey'a dedi ki: O bana bu sözleri söyleyip akşam olunca hemen elbiselerimi üzerime aldım, Resulullah (s.a.v.)'e gidip ona bu durumu sordum. O da bana doğumumu yapmakla birlikte iddetimin bittiği fetvasını verdi ve eğer uygun görürsem evlenmemi emir buyurdu.

 

İbn Şihab dedi ki: Bu sebeple isterse daha kanı içinde bulunsun, doğum yapınca evlenmesinde bir sakınca görmüyorum. Şu kadar var ki, temizlenmeden kocası ona yaklaşamaz. 

 

Açıklama:

 

Bu babta sin harfi ötreli, be fethalı olmak üzere Sübey'a ile ilgili hadis-i şerif vardır. Bu hadise göre Sübey'a kocasının vefatından birkaç gün sonra doğum yapmış, Nebi (s.a.v.) de doğum yapması ile iddetinin sona erdiğini ve artık evlenmesinin helal olduğunu beyan buyurmuştur. Selef ve haleften ilim adamlarının büyük çoğunluğu bunun gereğini almış ve kocası vefat eden hamile kadının iddeti doğum yapması ile birlikte biter. Velev ki kocasının ölümünden bir an sonra ve henüz kocası yıkanmamış dahi olsa iddeti biter ve derhal evlenmesi helal olur demişlerdir. Bu Malik, Şafii, Ebu Hanife, Ahmed ve genelolarak ilim adamlarının görüşüdür. Bundan tek istisna Ali ve İbn Abbas'dan gelen rivayet ile Maliki mezhebine Sahnun'dan gelen şu rivayettir: Onun iddeti iki iddet süresinin en uzun olanı ile biter. Bu iki süre ise dört ay on gün ile doğumdur. Yine Şabi, Hasan, İbrahim ve Hammad'dan rivayet edilen şu görüş de müstesnadır: Onların bu görüşüne göre lohusalığından temizlenmedikçe evlenmesi sahih olmaz.

 

Cumhurun delili zikredilen Sübey'a hadisidir. O yüce Allah'ın: "İçinizden vefat edip geriye zevceler bırakan kimselerin bıraktıkları o eşler kendilerinden dört ay on gün beklerler." (Bakara, 234) buyruğunun genel ifadesini tahsis etmekte, buna karşılık yüce Allah'ın: "Hamile olanların da iddetleri yüklerini bırakmalarıdır" (Talak, 4) buyruğunu beyan etmektedir. Çünkü bu buyruk talak ile boşanmış ve kocası ölmüş kadınlar hakkında geneldir ve genelliği üzeredir.

 

Cumhur dedi ki: Bu iki ayetin genel anlamları birbirleri ile çelişmektedir.

 

İki genel ifade çelişecek olursa ikisinden birisini tahsis etmek için tercih etmeyi gerektiren sebeb e başvurmak icap eder. Burada ise dört ay on günü tahsis eden Sübey'a hadisi bulunmaktadır. O halde bu ayet-i kerime hamile olmayan kadınlar hakkındadır. Şabi'ye ve ona muvafakat edenlere delil de Müslim'in bu babtaki rivayetinde yer alan şu ifadelerdir: Sübey'a dedi ki: Nebi (s.a.v.) bana doğumumu yapmakla birlikte iddetimin bittiği şeklinde fetva verdi. Bu ise doğum yapmakla birlikte iddetin sona erdiğini açıkça ifade etmektedir. Eğer onlar "lohusalığından iyileşince" yani lohusalık halinden temizlenince ibaresini delil gösterecek olurlarsa buna da şöyle cevap verilir: Bu onun soru sorduğu zamanı haber veren bir ifadedir. Bunda bir delil yoktur. Delil Nebi (s.a.v.)'in: "Doğum yaptığı zaman iddetini bitirmiş oldu" buyruğudur ve lohusalıktan temizlenmeyi illet göstermemiştir.

 

Mezheb alimlerimizden ve başkalarından ilim adamlarının dediklerine göre onun gebe bulunduğu ister bir ister birden çok cenin olsun ister hılkati tam ister eksik ister alaka isterse de bir çiğnemlik et olsun. İddeti eğer o ceninde Ademoğlu hılkatinin sureti varsa doğum ile sona erer. Bu sureti ister yalnızca özelolarak kadınların bildiği gizli bir suret olsun, ister herkesin bilebildiği açık seçik bir suret olsun farketmez. Bunun delili Subey'a'nın hamile bulunduğu ve doğum yaptığı ceninin nitelikleri hakkında soru sorulmadan kendi haline terk edilmesidir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

KOCASINDAN DOLAYI MÜSTESNA, KADININ ÜÇ GÜNDEN FAZLA YAS TUTMASI HARAMDIR  -  VEFATTAN DOLAYI BEKLENEN İDDETTE İHDAD (BİR ÇEŞİT YAS)'IN VÜCUBU VE BUNDAN BAŞKASI DOLAYISI İLE -ÜÇ GÜNDEN FAZLASINDA- HARAM OLDUĞU BABI