UMDETU’L

AHKAM

VASİYETLER - FERAİZ

 

FERAİZİ (MİRAS HİSSELERİNİ) SAHİPLERİNE VERİN, ARTAN

OLURSA EN YAKIN ERKEĞİNDİR (HADİSİ) BABI

 

4117 -2/1 - ... İbn Abbas'dan şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (s.a.v.): "Farz hisseleri sahiplerine verin. Kalan ise en yakın erkeğindir" buyurdu. 

 

 

4119-4/3- ... İbn Abbas'dan şöyle dediğini rivayet etti: Resulullah (s.a.v.): "Malı farz hisse sahipleri arasında Allah'ın kitabına uygun olarak paylaştırın. Farz hisselerden geriye kalan en yakın erkeğe aittir" buyurdu. 

 

Açıklama:

 

(4117) Resulullah (s.a.v.): "Farz hisseleri sahiplerine verin, geri kalan en yakın erkeğe aittir" diğer rivayette (4118) "Farz hisselerden geriye kalan en yakın erkeğe aittir" öbür rivayette (4119) "Malı Allah'ın kitabına uygun olarak farz hisse sahipleri arasında paylaştırın. Farz hisselerden geriye kalan en yakın erkeğe aittir" buyurmaktadır.

 

İlim adamları der ki: En yakın erkekten maksat akrabılığı en yakın erkek demektir. Buradaki (en yakın anlamındaki evla lafzı) lam harfi sakin olarak "ramy" vezninde "vely" den alınmıştır ki bu da yakınlık demektir. Yoksa burada evla (en yakın) den kasıt en hak sahibi olan değildir. Halbuki kişi kendi malı hakkında evladır (kendi malını almaya daha bir hak sahibidir) şeklindeki tabirleri böyle değildir. Çünkü burada bu lafız "daha bir hak sahibi" anlamında kabul edilecek olursa bir anlam ifade etmez. Çünkü biz kimin daha çok hak sahibi olduğunu bilmiyoruz.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Raculun zeker: er kişi" buyruğunda adam erkek olmak ile nitelendirilerek bu artanı hak ediş sebebine dikkat çekmiş olmaktadır ki, bu da asabe olmanın ve mirasta tercih edilmenin sebebini teşkil eden erkek oluştur. Bundan dolayı da (kardeşler arasında) bir erkeğe iki dişi payı verilmiştir. Bunun hikmeti ise erkeklerin aile halkının ihtiyaçlarını görüp gözetmek, misafirlerin ihtiyaçlarını, akrabaların, ona gelenlerin ihtiyaçlarını karşılamak, dilencileri kollayıp gözetlemek, bir takım mali mükellefiyetleri üstlenmek gibi çeşitli yükümlülükler ve sorumluluklar ile karşı karşıya kalmalarıdır. Allah en iyi bilendir.

 

Bu hadis-i şerif asabe akrabaların mirasçı olmaları hakkındadır. Müslümanların icmaı ile farz hisselerin ödenmesinden sonra geriye kalan asabe denilen

 

347 4117 numaralı hadisin kaynakları yakınlara ait olup, daha yakın olan öncelenir. Bu durumda yakın bir asabenin varlığı ile birlikte uzak bir asabe akraba miras alamaz. Ölen kişi geriye bir kız, bir erkek kardeş ve bir amca bırakacak olursa farz hisse olarak kızı malının yarısını alır, geri kalan erkek kardeşine aittir. Amcasının bir alacağı yoktur.

 

Mezheb ''alimlerimiz der ki: Asabe üç kısımdır. Oğul, oğlunun oğlu, kardeş, onun oğlu, amca, onun oğlu, babanın amcası, dede, ikisinin oğulları ve buna benzer asabe bi nefsihi (bizatihi asabe) olanlar. Bazan baba ve dede asabe olabilir, bazı hallerde farz hisse sahibi de olabilirler. Ölenin oğlu yahut oğlun oğlu varsa baba farz hisse olarak ancak altıda bir alır. Eğer oğul ve oğlun oğlu yoksa bu durumda yalnızca asabe olarak miras alır. Geriye bir kız yahut oğlun kızı yahut iki kız ya da bir oğlun iki kızı kalmış ise kızlar farz hisselerini alır, baba da farz hisse olarak aitıda birden kalanı alır, mirasın geri kalanını da asabe olarak alır. İşte bu asabe kısımlarının birisi olup buna asabe bi nefsihi denir.

 

İkinci kısım mal asabe bi gayrihi denilir Bunlar da oğullarla birlikte kız çocukları ve oğlun oğulları ile birlikte oğlun kızları, erkek kardeşlerle birlikte kız kardeşlerdir.

Üçüncü kısım ise başkası ile birlikte asabe adını alır. Bunlar da anne baba bir kız kardeşler yahut kız kardeşlerle ve oğlun kızları ile birlikte baba bir kızkardeşlerdir. Geriye bir kız yahut da anne baba bir ya da baba bir, bir kızkardeş bırakacak olursa farz hisse olarak mirasın yarısı kızının, geri kalanı ise asabe olarak kız kardeşinindir. Geriye bir kız, oğlun kızı ve anne baba bir ya da baba bir, bir kız kardeş bırakacak olursa mirasın yarısı kızın, altı da biri oğlun kızının geri kalanı ise kızkardeşinindir. Şayet geriye iki kız ve bir oğlun iki kızı, anne baba bir yahut baba bir bir kızkardeş bırakacak olursa o taktirde üçte iki, iki kızının geri kalanı ise kız kardeşinindir. Oğlun kızlarına bir şey kalmaz. Çünkü üçte ikiyi teşkil eden kızların farz hissesinden geriye bir şey kalmamıştır.

 

Mezheb ''alimlerimiz der ki: Asabe lafzı mutlak olarak kullanıldığı yerde maksat asabe bi nefsihidir. Bu ise kendisi ile ölen arasında bir dişinin bulunmadığı bizzat ölüye akraba olan kimsedir. Asabenin tek başlarına bulunmaları halinde malın tamamını alırlar. Eğer asabe hisseleri mirasın tamamını kuşatan farz hisse sabipleri ile birlikte bulunursa bir şeyalmaz. Şayet farz hisseler mirasın tamamını kuşatmıyor ise onların farz hisselerinden geriye kalan asabeye ait olur.

Asabelerin en yakınları oğullar, sonra onların oğulları, sonra baba, sonra kardeşin bulunmaması halinde de de ve dedenin bulunmaması halinde kardeştir. Eğer dede ve kardeş bulunuyor ise haklarında meşhur bir görüş ayrılığı vardır. Bundan sonra ise kardeşlerin oğulları, bundan sonra ne kadar aşağı inerlerse insinler onların oğulları, sonra babanın amcaları, sonra ne kadar aşağı inerlerse insinler onların oğulları sonra dedenin amcaları sonra onların oğulları sonra babanın dedesinin amcaları, sonra onların oğulları gelir ve böylece devam eder.

Aynı anne ve baba ile akrabalığı olan kimse sadece baba ile akrabalığı olandan önceliklidir. Anne baba bir kardeş, baba bir kardeşden önce gelir. Ebeveynin amcası sadece babanın amcasından önce gelir. Geri kalanların durumu da böyledir. Baba bir erkek kardeş, anne baba bir erkek kardeşin oğlundan önce gelir. Çünkü kardeşlik ciheti daha güçlü ve daha yakındır.

 

Baba bir erkek kardeşin oğlu anne baba bir amcadan öncedir. Baba bir amca anne baba bir amca oğlundan önce gelir. Geri kalanların durumu da böyledir. Allah en iyi bilendir. Geriye bir kız, anne baba bir kız kardeş ile baba bir erkek kardeş bırakan bir kimsenin mirası bizim ve cumhurun mezhebine göre şu şekilde paylaştırılır: Mirasının yarısı kızına, geri kalanı ise kız kardeşine verilir. Baba bir erkek kardeşine bir şey düşmez.

 

İbn Abbas (radıyallahu anh), dedi ki: Mirasın yarısı kızınındır, geri kalanı ise erkek kardeşinindir, kızkardeşine bir şey verilmez. Bu babta söz konusu edilen hadis, onun kanaatinin lehine açıkça delil teşkil etmektedir. Allah en iyi bilendir.

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

HACILARIN MEKKE'DE KONAKLAMALARI VE MEKKE EVLERİNİN MİRAS BIRAKILMASI BABI