UMDETU’L AHKAM |
ALIŞVERİŞ |
RE1HİN VE REHİNİN İKAMET HALİNDE DE YOLCULUK HALİNDE
OLDUĞU GİBİ CAİZ OLDUĞU BABI |
4091-125/2- ... o Aişe (radıyallahu anha)'dan şöyle dediğini rivayet etti. Resulullah
(s.a.v.) bir yahudiden bir miktar yiyecek satın aldı
ve ona demirden bir zırhı rehin bıraktı.
Açıklama:
Bu babta
Aişe (radıyallahu anha)'nın rivayet ettiği Nebi
(s.a.v.)'den "Belli bir vadeye bir yahudiden bir
miktar yiyecek satın aldı ve ona demirden bir zırhını rehin bıraktı"
hadisi yer almaktadır.
Bu hadisten
anlaşıldığı üzere zimmet ehli ile muamelat caizdir. Ayrıca onların ellerinde
bulunan mülklerin kendi mülkiyetterinde sabit
olduğuna hüküm verilir.
Yine bu hadiste Nebi
(s.a.v.)'in dünyadan az ile yetindiğine ve fakirliği sürdürdüğüne dair beyan da
bulunmaktadır.
Hadisten anlaşılan bir
diğer hüküm ise rehnin caiz olması, savaş aracının da
zimmet ehlinde rehin bırakılmasının caiz olduğu mukim iken de rehnin caiz olduğu hükümleri anlaşılmaktadır. Şafii, Malik,
Ebu Hanife, Ahmed ve genel olarak bütün ilim adamları da -Mücahid ve Davlid müstesna- böyle
demişlerdir. Onlar, rehin ancak seferde (yolculuk halinde) caizdir demiş ve
buna da: "Eğer bir yolculukta olup da katip bulamazsanız, alacağınız
rehineler de yeter" (Bakara. 283) buyruğunu delil göstermişlerdir. Cumhur
ise bu hadisi delil göstermişlerdir. Bu hadis ise ayetteki hitap deliline göre
önceliklidir.
Nebi (s.a.v.)'in ashab-ı kiram dururken bir yahudiden
yiyecek satın alıp, zırhını onun yanında rehin bırakmasına gelince; bunu böyle
bir işin caiz olduğunu beyan etmek için yaptığı söylendiği gibi, o sırada
kişinin ihtiyacından artan yiyecek ancak o yahudinin
yanında olduğu da söylenerek açıklanmıştır. Bir diğer görüşe göre bunun sebebi ashab-ı kiramın Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'den rehin almayışları ve yiyeceğin
bedelini ondan kabul etmeyişleridir. Bundan dolayı o da ashabından herhangi bir
kimseyi dara sokmamak için Yahudi ile böyle bir muameleye gitmek yolunu
seçmiştir.
Müslümanlar da zimmet
ehli ile de onların dışındaki kafirlerle de yanında bulunanın haram olduğu eğer
muhakkak olarak bilinmiyorsa, bu gibi muamelelere girişmenin caiz olduğu
üzerinde icma etmişlerdir. Ama Müslüman bir kimsenin
savaş ehline bir silah ve bir savaş aleti satması caiz değildir ve bununla
kendi dinlerini güçlendirmekte destek almalarına fırsat verilmez. Onlara Mushaf
da satılmaz, Müslüman bir kölenin de kafir birisine satılması mutlak olarak
caiz değildir. Allah en iyi bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: