UMDETU’L AHKAM |
HACC BÖLÜMÜ |
İHRAMLI OLANIN BEDENİNİ VE BAŞINI YIKAMASININ CAİZ
OLDUĞU BABI |
2881-91/1- ... Abdullah
b. Abbas ile el-Misverb. Mahreme'den rivayet ettiğine göre her ikisi, Ebva'da, Abdullah b. Abbas, ihramlı
kişi başını yıkar diyerek Misver de, ihramlı kişi
başım yıkam az diyerek anlaşmazlığa düşmüşlerdi.
Bunun üzerine İbn Abbas
beni, Ebu Eyyub el-Ensari'ye bu hususu sormak üzere gönderdi. Onun bir elbise
ile örtünerek kuyunun iki direği arasında yıkanmakta olduğunu gördüm. Ona selam
verdim. O: Kim o, dedi. Ben: Abdullah b. Huneyn'im.
Beni sana Abdullah b. Abbas gönderdi. Rasulullah (s.a.v.) ihramlı olduğu halde başını nasıl
yıkardı, diye sormamı istedi, dedim.
Ebu Eyyub (radıyallahu
anh) elini kendisini örten elbisenin üzerine koydu ve
ben başını görünceye kadar onu aşağıya indirdi. Sonra bir kişiye üzerine su
dökmesini söyledi. O da onun başına su döktü. Sonra elleri ile başını öne
arkaya götürüp getirerek ovaladı, sonra da: Ben onun (s.a.v.) bu şekilde
yaptığını gördüm, dedi.
2882-92/2- ... Bize Zeyd b. Eslem bu isnad ile haber verdi ve şöyle dedi: Ebu
Eyyub her iki elini birlikte başının tamamının
üzerinde ileri geri götürüp getirdi. Bunun üzerine Misver,
İbn Abbas'a: Ebediyyen seninle tartışmayacağım, dedi.
Açıklama:
Müslim bu babta İbn Huneyn'in
rivayet ettiği İbn Abbas
ile Misver arasında bir anlaşmazlık çıktığına dair
hadisi zikretmektedir. İbn Abbas
ihramlı kimsenin başını yıkayabileceğini söylerken Misver
ona muhalefet etmişti. Bunun üzerine İbn Abbas, İbn Huneyn'i
Ebu Eyyub'a bu hususu
sormak üzere göndermişti. Onun bir elbise ile örtünerek kuyunun iki direği
arasında yıkanmakta olduğunu gördü. İbn Huneyn dedi ki: Ben ona selam verdim, o: Kim o dedi. Ben:
Ben Abdullah b. Huneyn'im dedi. Beni sana Abdullah b.
Abbas ... gönderdi ... İşte ben Rasulullah
(s.a.v.)'i şöyle yaparken gördüm dedi."
"Kuyunun iki
direği arasında" tekili olan kanın her biri kuyunun başı üzerinde dikilen
bir ahşap parçasıdır. Bunların arasına kendisi ile su çekilen ipin üzerinden
çekildi ği bir ahşap uzatılır. Onun üzerine de makara
asılır.
Hadisten çeşitli
hükümler anlaşılmaktadır:
1. İhramlı olanın
yıkanması, başını yıkaması, elini saçını yolmayacak şekilde saçının üzerinden
geçirmesi caizdir.
2. Bir kişinin haberi
(haber-i vahid) kabul edilir. Bir kişinin (Vahidin)
haberinin kabulü ashab-ı kiram (radıyallahu
anhum) arasında meşhur bir husustur.
3. Anlaşmazlık halinde
nassa başvurulur, nassın
varlığı halinde de içtihad ve kıyasa gidilmez.
4. Abdest
ve gusül alarak taharet alan kimseye abdest bozmak
üzere oturmuş olanın aksine selam verilebilir.
5. Taharet alırken
yardım almak caizdir ama bir ihtiyaç yoksa yardıma başvurmamak daha uygundur.
İlim adamları ihramlı
olanın cünüplükten dolayı başını ve vücudunu yıkamasının caiz hatta onun için
vacip olduğu üzerinde ittifak etmişlerdir. Ama serinlemek maksadı ile yıkanması
ise bizim ve cumhurun mezhebine göre kerahet söz konusu olmaksızın caizdir.
Ayrıca bizim mezhebimize göre başını sedir ve hatmi yaprakları ile yıkaması da
-saçını yolmayacak surette- caizdir. Saçını yolmadığı sürece ona fidye
gerekmez. Ebu Hanife ve
Malik ise bu fidye gerektiren haram bir iştir demişlerdir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: