UMDETU’L

AHKAM

CENAZE

 

YANAKLARA VURMANIN, TAKALARI YIRTMANIN VE CAHİLİYE DAVASINI GÜTMENİN HARAM KILINDIĞI BABI

 

283-167/3- ... Ebu Burde b. Ebu Musa dedi ki: Ebu Musa hastalandı ve bundan dolayı bayıldı. Başı zevcelerinden bir kadının kucağında idi. Bunun üzerine zevcelerinden bir kadın feryat edip, bağırdı. Kendisi ona hiçbir şekilde cevap veremedi.

Ayılınca: Ben, Rasulullah (s.a.v.)'in kendisinden uzak olduğundan uzağım. Çünkü Rasulullah (s.a.v.) vaveylacı, saçını tıraş eden, elbisesini yırtan kadınlardan uzak olduğunu bildirmişti, dedi. 

 

Açıklama:

 

"Vaveylacı, saçlarını tıraş eden, elbiselerini yırtan" ibaresi diğer rivayette "Ben saçlarını tıraş eden vaveyla edip, bağıran, elbiselerini yırtandan uzağım" şeklindedir. Vaveylacı anlamındaki lafız asıl nüshalarda sad ile "es-salika" şeklinde geldiği gibi sin ile de gelmiştir. Her ikisi de sahihtir (mastar olarak) es-selk ve es-salk (fiil olarak da) seleka ve salaka şeklinde iki ayrı söyleyiştir. Bunun ism-u faili (sad ile) salika ve (sin ile) selika şeklinde gelir. Musibet halinde sesini yükselten kadına denilir.

 

Saçlarını tıraş eden (el-halika) ise musibet esnasında saçlarını tıraş eden kadına denir. Elbiselerini yırtan "eş-şakka" da musibet halinde elbisesini yırtandır. Meşhur, zahir ve bilinen anlamı budur. Kadı Iyaz ise İbnu'I-A'rabi'den şöyle dediğini nakletmektedir: Salk yüze vurmaktır. Cahiliye davasını gütmek ile ilgili olarak da Kadı Iyaz: Bu ölen için feryat ve figan edip ağıt yakmak, vaveyla diye bedduada bulunmak ve benzeri sözler söylemektir. Cahiliye kaydından kasıt ise İslam'dan önceki dönemde yapılan işlerdir.

 

 

 

281-165/1- ... Bize İbn Numeyr de tahdis etti. Bize babam tahdis etti. Hepsi A'meş'den, o Abdullah b. Murre'den, o Mesruk'tan, o Abdullah'tan şöyle dediğini nakletti: Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Yanaklara vuran yahut yakalan yırtan ya da cahiliye davasını güden bizden değildir."

 

Bu (rivayet) Yahya'nın hadisi (rivayeti)dir. İbn Numeyr ve Ebu Bekr ise (rivayetlerinde) elif kullanmaksızın (yani veya yerine ve olarak): "Yaran ve dave güden" demişlerdir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

KABİRLER ÜZERİNDE MESCİD BİNA ETMENİN VE MESCİDLERE SURET KOYMANIN YASAKLANIŞI VE KABİRLERİ MESCİD EDİNMENİN YASAK OLUŞU