UMDETU’L

AHKAM

CENAZE

 

CENAZE NAMAZI KILMANIN VE CENAZE ARKASINDAN GİTMENİN FAZİLETİ BABI

 

2186-52/1- ... Ebu Hureyre dedi ki: Rasulullah (s.a.v.): "Her kim cenaze namazı kılınıncaya kadar bir cenazenin başında hazır bulunursa ona bir kırat verilir. Kim defnedilinceye kadar yanında hazır bulunursa ona da iki kırat vardır" buyurdu. İki kırat nedir? diye sorulunca o: "Pek büyük iki dağ gibi" buyurdu.

Salim b. Abdullah b. Ömer dedi ki: İbn Ömer önce cenaze namazını kılar sonra giderdi. Fakat Ebu Hureyre'nin bu hadisi ona ulaşınca: Gerçekten biz çok sayıda kıratı kaybettik, dedi.

 

 

2189-53/4- ... O Ebu Hureyre'den, o Nebi (s.a.v.)'den: "Kim bir cenazenin namazını kılarda arkasından gitmezse onun için bir kırat vardır eğer arkasından giderse onun için iki kırat vardır" buyurdu. İki kırat nedir? diye sorulunca o: "İkisinin küçüğü Uhud gibidir" buyurdu.

 

 

2187- .. ./2- ... o Ebu Hureyre'den, o Nebi (s.a.v.)'den diye rivayeti: "İki büyük dağ" ibaresine kadar rivayet etmekle birlikte bundan sonrasını ikisi zikretmedi. Abdu'l-Ala'nın hadisi rivayetinde "cenazenin defni bitinceye kadar" denilmekte, Abdurrezak'ın hadisi rivayetinde ise: "Lahde konuluncaya kadar" denilmektedir.

 

 

2188- .. ./3- ... Bana bazı kimseler Ebu Hureyre'den, o Nebi (s.a.v.)'den diye hadisi Ma'mer'in hadisi ile aynen nakletti ayrıca: "ve kim defnedilinceye kadar arkasından giderse" buyurduğunu rivayet etti.

 

Açıklama:

 

(2186) "Nebi (s.a.v.)'in: "Namazı kılınıncaya kadar bir cenazede hazır bulunan kimseye ... " buyruğu ile cenaze namazı, cenazenin arkasından gitmek ve defnedilinceye kadar onunla beraber bulunmak teşvik edilmektedir.

 

"Defnedilinceye kadar hazır bulunana iki kırat vardır. " Birincisi ile kastettiği namazını kılmakla bir kırat elde edilir. Cenazenin arkasından gitmekle beraber defnedilmesinde de hazır bulunmak ile de bir diğer kırat elde edilir. Böylelikle toplam iki kırat elde edilmiş olur.

 

Buharı Sahih'inin baş taraflarında İman bölümünde şu rivayet yer almaktadır: "Bir cenazede hazır bulunup namazı kılınıncaya ve defnedilmesi bitirilinceye kadar kalan kimse iki kırat ecir almış olarak geri döner." İşte bu hadis namaz, cenaze arkasından gitmek ve defnedilmesinde hazır bulunmakla iki kıratın elde edileceği hususunda açık bir rivayettir. Bu meselenin ve benzerlerinin açıklaması ve buna dair deliller ise namazın vakitleri bahsinde "Cemaatle yatsı namazını kılan bir kimse gece yarısını kıyamla geçirmiş gibi olur, sabah namazını da cemaatle kılan bir kimse gecenin tamamını kıyamla geçirmiş gibi olur" hadisi açıklanırken geçmiş bulunmaktadır. Buhari'nin bu rivayeti ile birlikte Müslim'in bundan sonra zikrettiği Abdu'l-Ala'nın hadisi rivayetinde geçen "defni bitirilinceye kadar" ibaresi ikinci kıratın ancak cenaze namazını kıldığı vakitten itibaren defin işi bitirilinceye kadar onunla beraber bulunan kimse tarafından kazanılmış olacağına açık bir delil vardır.

 

Mezheb alimlerimize göre sahih olan budur.

 

Bazı Mezheb alimlerimiz de şöyle demektedir: Cenaze kabre konulup kerpiçlerle üzeri kapatılınca üzerine toprak atılmamış olsa dahi ikinci kırat elde edilmiş olur, demişlerdir. Doğrusu ise birincisidir. Bu hadis ile diğer hadislerde sözü edilen "tabi olmak: arkasından gitmek" lafzı cenazenin arkasında yürümenin önünde yürümekten daha faziletli olduğuna delil gösterilebilir. Bu aynı zamanda Ali b. Ebu Talib'in görüşü olup Evzai ve Ebu Hanife'nin de mezhebi budur. Ashab ve tabilnin çoğunluğu ile Malik, Şafii ve ilim adamlarının çoğunluğu cenazenin önünde yürümek daha faziletlidir, demişlerdir. Sevrı ve bir kesim ise her ikisi arasında fark yoktur, demişlerdir. Kadı lyaz der ki: Bu hadiste ve diğerlerinde yer alan mutlak ifadeler cenazenin defnedilmesinden sonra cenaze ile birlikte gitmekten ayrılmak isteyen kimsenin ayrıca izin istemeye ihtiyacının olmadığına işaret vardır. Ashab, tabiln ve onlardan sonra gelen ilim adamlarının büyük çoğunluğunun kanaati budur. Malik'in meşhur olan görüşü de budur. İbn Abdulhakem, Malik'den izin almadan ayrılmayacağı görüşünü nakletmiş bulunmaktadır. Aynı zamanda bu ashab-ı kiramdan da bir topluluğun görüşüdür.

 

"İki kırat nedir, diye soruldu. O: Büyük iki dağ gibi, buyurdu." Kırat, yüce Allah tarafından bilinen bir miktar sevaptır. Bu hadis-i şerif burada miktarının büyüklüğüne delildir. Ama bu bir av köpeği, tarla köpeği ya da çoban köpeği dışında köpek barındıran kimse ile ilgili her gün ecrinden bir kirat eksilir hadisinde zikredilen kirat ile aynı olmasını gerektirmez. Bazı rivayetlerde de iki kirat denilmiştir. Aksine o kirat, miktarı belli olan bir ölçüdür. Bunun gibi olması da mümkündür, daha çok ve daha az olması da mümkündür.

 

"İbn Ömer'in: Gerçekten çok sayıda kırat kaybettik" sözüne gelince. Buradaki "çok sayıda kırat" ibaresini biz "kararita kesiraten" diye zaptettik. Pek çok asıl nüshada ya da onların birçoğunda fi harfi ziyadesi ile "fi kararita" şeklindedir. Birincisi ise zahir olandır. İkincisi de "dayya'na" (kaybettik) lafzının diğer rivayette olduğu gibi: "ferratna: taksir ettik, kusurlu hareket ettik" anlamında olması sureti ile sahihtir. Buradan ashab-ı kiramın haber almaları halinde itaat olan işlere ne kadar arzulu ve istekli oldukları, yerinin büyüklüğünü bilmeseler dahi yapamadıkları itaatler için de haber aldıklarında ne kadar üzüldükleri de anlaşılmaktadır.

 

(2187) "Abdu'l-A'la'nın hadisi rivayetinde: "İşleri bitirilinceye kadar" denilmektedir. Bu ibarede ikinci kırat ancak defin işinin tamamlanmasından sonra hasıl olur diyenlerin görüşlerinin lehine bir delil bulunmaktadır.

 

Abdurrezzak'ın hadisi rivayetinde: "lahde konuluncaya kadar" denilirken, bundan sonraki rivayette (2190) "kabre konuluncaya kadar" denilmektedir. Bunda da cenaze mücerret lahde konulmakla ikinci kirat elde edilir. İsterse üzerine toprak atılmamış olsun, diyenlerin görüşlerinin lehine delil vardır. Daha önce ise doğrusunun diğer rivayetlerde geçen "işi bitirilinceye kadar" ifadelerinin açıkça belirttiği üzere toprak dökme işi de bitirilmedikçe bu sevabın elde edilmeyeceğidir. Bu rivayet de lahde konulup işinin tamamlanmasının kastedildiği şeklinde yorumlanır ve böylelikle Bununla cenazenin kabre varmadan geri dönülmemesine işaret edildiği şeklinde açıklanır.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

ZEKAT BÖLÜMÜ