UMDETU’L

AHKAM

CENAZE

 

CENAZE NAMAZI KILARKEN TEKBİR ALMAK HAKKINDA

 

2206-66/6- ... Bize ıbn Uleyye tahdis etti, bize Eyyub, Ebuzzubeyr'den tahdis etti, o Cabir b. Abdullah'tan şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (s.a.v.): "Sizin bir kardeşiniz vefat etmiş bulunuyor, haydi kalkın üzerine namaz kılın" buyurdu. (Cabir) dedi ki: Bunun üzerine biz de kalkıp iki saf olduk.

 

Açıklama:

 

(2207) "Kalkın üzerine namaz kılalım ... " Buradan cenaze namazının vacip olduğu hükmü anlaşılmaktadır ki icma ile farz-ı kifayedir.

Necaşi ile ilgili hadiste "dört tekbir aldı" buyurması aynı şekilde İbn Abbas'ın rivayet ettiği hadiste (2209) dört tekbir aldığını söylemesi, diğer taraftan bundan sonra gelecek Zeyd b. Erkam'ın rivayet ettiği (2213) hadiste beş tekbir aldığı belirtilmektedir. Bu hususta Kadı Iyaz şöyle diyor: Bu hususta rivayetler arasında farklılık vardır. İbn Ebu Hayseme'nin rivayetinde belirtildiği üzere Nebi (s.a.v.) dört, beş, altı, yedi ve sekiz tekbir ile namaz kıldırırdı. Nihayet Necaşi vefat edince onun üzerine dört tekbir aldı ve vefat edene kadar Bunun üzerinde sebat etti (denilmektedir). Ashab-ı Kiram da bu hususta üç tekbir ile dokuz tekbir getirmek arasında ihtilaf etmişlerdir. Ali (radıyallahu anh)'tan da Bedir'e katılmış olanların cenaze namazını kıldırırken altı tekbir aldığı, diğer ashab-ı kiramın namazını kıldırırken beş tekbir, onların dışındakilerin namazını kıldırırken de dört tekbir aldığı rivayet edilmiştir.

 

İbn Abdilberr dedi ki: Bundan sonra tekbirlerin dört olduğu üzerinde icma gerçekleşmiştir. Fakihler ve İslam aleminin değişik yerlerindeki fetva ehli olan kimseler sahih hadislerde gelen rivayetler üzerinde icma etmişlerdir. Onlara göre Bunun dışındaki rivayetler şaz rivayetler olup onlara iltifat edilmez. (İbn Abdilberr devamla) dedi ki: Biz çeşitli bölgelerdeki fukahadan herhangi bir kimsenin beş tekbir alınacağını söylediğini bilmiyoruz. Bundan tek istisna İbn Ebu Leyla'dır.

 

Müslim'deki rivayetlerde selam söz konusu edilmemiştir. Selam vermeyi Darakutni, Süneninde zikretmiş olup, ilim adamları da Bunun üzerinde icma etmişlerdir.

 

Diğer taraftan ilim adamlarının cumhuru (çoğunluğu) bir tek selam verir derken, Sevrı, Ebu Hanife, Şam ve seleften bir topluluk ise iki selam verir demişlerdir.

 

Bununla birlikte imam ın selamı açıktan mı vereceği, gizli mi vereceği hususunda da ihtilaf etmişlerdir. Ebu Hanife ve Şafii selamı açıktan vereceğini söylerken, Malik'ten iki rivayet te gelmiş bulunmaktadır. Cenaze namazındaki bu tekbirlerde ellerin kaldırılması hususunda da fukaha arasında görüş ayrılığı vardır. Şafii'nin görüşüne göre bütün bu tekbirlerde eller kaldırılır. İbnu'l-Munzir bu uygulamayı, İbn Ömer, Ömer b. Abdülaziz, Ata, Salim b. Abdullah, Kays b. Ebu Hazim, Zührı, Evzai, Ahmed ve İshak'dan da rivayet etmiş olup İbnu'l-Munzir de bunu tercih etmiştir. Sevrı, Ebu Hanife ve Rey ashabı ise yalnız ilk tekbirde ellerini kaldırır demişlerdir. Malik'ten ise biri hepsinde eller kaldırılır, diğeri yalnızca ilk tekbirde kaldırılır, üçüncüsü ise hiçbirisinde kaldırılmayacağı şeklinde olmak üzere üç ayrı rivayet gelmiş bulunuyor.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

KABİR ÜZERİNE NAMAZ KILMAK BABI