UMDETU’L

AHKAM

NAMAZ

 

NAMAZIN RÜKÜNLERİNİ EKSİKSİZ YAPMAK VE NAMAZI TAM OLMAK ŞARTIYLA HAFİF KILMAK BABI

 

1057-193/1- ... O Abdurrahman b. Ebu Leyla'dan, o Bera b. Azib'den şöyle dediğini nakletti: Muhammed (s.a.v.) ile birlikte eda edilen namazı takip ettim. Onun kıyamda durduktan sonra rükuunu, rükOdan sonra doğrulmasını, secdesini, iki secde arasında oturuşunu sonra secde yapmasını, selam vermek ile namazı bitirmek arasındaki oturuşunu hemen hemen birbirine eşit buldum. 

 

Açıklama:

 

"Muhammed (s.a.v.) ile birlikte (kılınan namazı) takip ettim ... Hemen hemen birbirini eşit gördüm." Bu hadiste şu hususlara delil vardır:

 

1- Kıraati ve teşehhüdü kısa kesmek

 

2- Rükü ve sücudda, rükOdan doğrulurken ve sücuddan doğrulurken alma'nine yi uzatmak

 

Bundan sonraki ikinci hadiste (1061) "Rasulullah (s.a.v.)'in namazından ... kılmadım" şeklindeki Enes'in sözleri de buna yakındır.

"Hemen hemen birbirine eşit buldum" sözü de şuna delildir:

3- Namazın bazı kısımları diğer bazı kısımlarına göre biraz daha uzundu. Bu ise kıyamda söz konusu olur. Muhtemelen teşehütte de böyle olabilir.

 

Şunu bilelim ki, bu hadis bazı durumlar hakkında yorumlanmıştır, yoksa kıyamı uzun tuttuğu na dair daha önce zikredilen hadislerin sabit olduğu ve Allah Rasulünün sabah namazında altmış ile yüz ayet arası, öğle Namazında Elif. Lam, Mim, Tenzil Secde suresini okuduğu, namaz için kamet getirildikten sonra bir kimsenin Baki'e kadar gidip ihtiyacını gördüğü sonra dönüp abdest aldıktan sonra mescide gelip ilk rek'ata yetiştiği, Mu'minun suresini Musa ile Harun'un söz konusu edildiği yere kadar okuduğu, akşam namazında Tur ve Mürselat surelerini okuduğu sabittir. Buhari'de ise A'raf suresini ve benzeri sureleri okuduğu sabittir. Bütün bunlar Nebi (s.a.v.)'in çeşitli zamanlara göre kıyamı uzattığının delilidir.

Açıklamakta olduğumuz hadiste anlatılanlar da bazı zamanlarda cereyan etmiş bir hali dile getirmektedir. Müslim bunu diğer rivayette zikretmiş olmakla birlikte onda kıyamı söz konusu etmemiştir. Buhari'nin bir rivayetinde de kıyam ve oturuş söz konusu edilmemiştir. İşte bu da diğer rivayeti tefsir etmektedir.

(1057) "Selam vermek ile ayrılmak arasındaki oturuşu ... " Bu ifadelerde Nebi (s.a.v.)'in selam verdikten sonra namaz kıldığı yerde kısa bir süre oturduğuna delil bulunmaktadır.

 

(1058) "Kufeyi ele geçirdi. Ebu Ubeyde'ye insanlara namaz kıldırmasını emretti." Bu kişi diğer rivayette adını verdiği gibi Matar b. Naciye'dir. Sözü geçen Ebu Ubeyde ise Abdullah b. Mes'ud'un oğludur -Allah ikisinden de razı olsun-

 

 

 

1060-195/4- Bize Halef b. Hişam tahdis etti. Bize Hammad b. Zeyd.

Sabit'ten, o Enes'ten şöyle dediğini nakletti: Ben Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bize namaz kıldırdığı gibi size namaz kıldırmak için elimden geldiğini yapıyorum. (Sabit) dedi ki: Enes sizin yaptığınızı görmediğim bir şey daha yapıyordu. O başını rükudan kaldırdığı zaman ayakta bir kimse o (secdeye varmayı unuttu diyecek kadar ayakta dimdik dururdu. Başını secdeden kaldırdığı zaman da bir kimse ... bir daha secde etmeyi unuttu, diyecek kadar otururdu.

 

 Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

İMAMLARA NAMAZI HAFİF VE TAM KILDIRMALARININ EMREDİLDİĞİ BABI