UMDETU’L

AHKAM

NAMAZ

 

TESMİ' (SEMİALLAHU DEMEK), TAHMiD (RABBENA LEKE'L-HAMD DEMEK) VE TE'MİN (AMİN DEMEK) BABI

 

912-7111- Bize Yahya b. Yahya tahdis edip dedi ki: Malik'e Sumey'den rivayetle okudum. O Ebu Salih'ten, o Ebu Hureyre'den rivayet ettiğine göre Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "İmam: Semiallahu li men hamideh dediğinde siz de Allahumme Rabbena leke'l-hamd deyiniz, çünkü kimin sözü meleklerin sözüne muvafakat ederse, ona geçmiş günahlarının bir kısmı bağışlanır. "

 

Açıklama:

 

Bu babta Nebi (s.a.v.)'in şu buyrukları yer almaktadır (912).

: "İmam semiallahu li men hamideh dediğinde ... "

(914) "İmam amin dediği zaman siz de amin deyiniz ... "

(917) "Sizden biriniz amin dediğinde melekler de semada amin deyip ... " (919) "Okuyan gayri'l-mağdubi aleyhim vele'd-dallin dedi mi. .. "

Bu hadislerde hem imamın, hem cemaatin, hem de yalnız başına namaz kılanın Fatiha'nın sonunda amin demesinin müstehab olduğu ve imama uyanın amin demesinin imamdan ne önce, ne sonra onunla birlikte olması gerektiği anlaşılmaktadır çünkü Rasulullah (s.a.v.)'in: "O vele'd-dallin deyince siz de amin deyiniz" buyruğu bunu gerektirmektedir.

 

"O amin deyince, siz de amin deyiniz" rivayetinin anlamı ise amin demek isteyince siz de amin deyiniz şeklindedir. İmamın da, tek başına namaz kılanın da amini açıktan söylemesi sünnet olduğu gibi, sahih görüşe göre imama uyanın da böyle yapması sünnettir. Bizim mezhebimizle ilgili etraflı açıklamalar bunlardır.

 

Ümmet tek başına namaz kılanın da amin diyeceği üzerinde icma etmişlerdir. Aynı şekilde gizli okunan namazlarda imam ile cemaatin durumu da böyledir. Cumhur açıktan kılınan namaz hakkında da böyle demiştir. Malik de -yüce Allah'ın rahmeti ona- bir rivayette imam açıktan kılınan namazlarda amin demez, derken Ebu Hanife (radıyallahu anh), Kufeliler ve bir başka rivayete göre Malik: Amin! açıktan söylemez, demişlerdir ama çoğunluk açıktan söyler demişlerdir.

 

(912) "Kimin demesi meleklerin demesine denk düşerse ... " Yani amin dedikleri vakit onlar ile birlikte amin demek suretiyle onlara muvafakat ederse anlamındadır. Doğru ve sahih olan açıklama budur. Kadı Iyaz da: Nitelik, huşu ve ihlasta onlara denk düşerse, anlamında bir açıklamanın bulunduğunu nakletmektedir.

Bu meleklerin hangileri olduğu hakkında görüş ayrılığı vardır. Bunların Hafaza melekleri olduğu söylendiği gibi, Nebi (s.a.v.)'in: "Onun sözü semadakilerin sözüne denk düşerse" buyruğu dolayısıyla başkalarıdır da demişlerdir. Birincileri ise buna hazır olan Hafaza melekleri amin diyecek olurlarsa onların üstlerindekiler de semadakilere varıncaya kadar amin derler diye cevap vermişlerdir.

İbn Şihab'ın (914) "Rasulullah (s.a.v.) amin derdi" sözünün anlamı ise işte Nebi (s.a.v.)'in amin deyiş şekli budur, demektir. Bu da "İmam amin deyince, siz de amin deyiniz" buyruğunun bir açıklaması ve ayrıca imam ihdina's-Sırate'l-mustakim ... sözü ile dua ettiği zaman (amin deyiniz) demektir, diyenlerin görüşlerini de reddetmek anlamındadır.

 

Bu hadis-i şerifte Fatiha'nın okunacağına delil vardır çünkü amin ancak onun sonunda söylenir. Allah en iyi bilendir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

İMAMLARA NAMAZI HAFİF VE TAM KILDIRMALARININ EMREDİLDİĞİ BABI