UMDETU’L AHKAM |
NAMAZ |
SALAT-İ VUSTA (ORTA NAMAZ) İKİNDİ NAMAZIDIR DİYEN
KİMSELERİN DELİLİ BABI |
1421-203/1- ... Bize
Şu'be tahdis edip dedi ki: Katade'yi Ebu Hassan'dan diye tahdis ederken
dinledim. O Abide'den, o Ali'den şöyle dediğini nakletti: Rasulullah (s.a.v.)
Ahzab (Hendek gazası) günü: "Güneş batana kadar bizi vusta (orta) namazını
kılmaktan alıkoydular. Allah kabirlerini -yahut evlerini ya da karınlarını-
ateşle doldursun" buyurdu. -Evler ve karınlar hususunda şüphe eden
Şu'be'dir.-
1425-206/5- Bize Avn b.
Sellam el-Kufi de tahdis etti. .. Abdullah dedi ki: Müşrikler Rasulullah
(s.a.v.)'i güneş (ışıkları) kızarıncaya yahut sararıncaya kadar ikindi namazını
kılmaktan alıkoydular. Bunun üzerine Rasulullah (s.a.v.): "Bizi orta
namazdan (yani) ikindi namazından alıkoydular. Allah karınlarını ve kabirlerini
ateş ile doldursun. " Ya da: "Allah karınlarına ve kabirlerine
tıkabasa ateş yığsın" buyurdu.
Açıklama:
Rasulullah (s.a.v.)
(1421): "Güneş batıncaya kadar bizi vusta (orta) namazdan
alıkoydular." diğer rivayette (1423): "Bizi vusta namazından (yani)
ikindi namazından alıkoydular" buyurmaktadır. İbn Mes'ud (radıyallahu
anh)'ın rivayet ettiği (1425) hadiste de: "Bizi vusta namazından (yani)
ikindi namazından alıkoydular" buyurmaktadır.
Gerek ashab-ı kiramın
(radıyallahu anhum), gerek onlardan sonra gelen ilim adamlarının Kur'an-ı
Kerim'de adı geçen vusta (orta) namazı hakkında ihtilaf etmişlerdir. Bir
topluluk o ikindi namazıdır demiştir. Bu görüşün kendilerinden nakledildiği
kimseler arasında Ali b. Ebu Talib, İbn Mes'ud, Ebu Eyyub, İbn Ömer, İbn Abbas,
Ebu Said el-Hudri, Ebu Hureyre, Abide es-Selmani, Hasan-ı Basri, İbrahim
en-Nehai, Katade, Dahhak, Kelbi, Mukatil, Ebu Hanife, Ahmed, Davud, İbnu'l-Münzir
ve başkaları -Allah onlardan razı olsun- vardır. Tirmizi dedi ki: Bu ashab-ı
kiramdan ve onlardan sonra gelenler arasında -Allah onlardan razı olsun- ilim
adamlarının çoğunluğunun görüşüdür.
Mezheb alimlerimizden
el-Maverdi de şöyle demektedir: Bu husustaki hadislerin sahih olması
dolayısıyla Şafii-yüce Allah'ın rahmeti ona-'nin görüşü de budur. Onun bu
namazın sabah namazı olduğunu açıkça ifade etmesi ise ikindi namazı hakkındaki
sahih hadislerin ona ulaşmamış olmasıdır. Onun mezhebi ise hadise tabi
olmaktır.
Bir kesim ise bu sabah
namazıdır demiştir. Bu görüşün kendilerinden nakledildiği kimseler arasında
Ömer b. el-Hatlab, Muaz b. Cebel, İbn Abbas, İbn Ömer, Cabir, Ata, İkrime,
Mücahid, Rabi b. Enes, Malik b. Enes, Şafii, mezhebine mensup ilim adamlarının
çoğunluğu ve başkaları -Allah onlardan razı olsun-.
Bir başka kesim ise
öğle namazıdır demiş ve bu görüşü Zeyd b. Sabit, Usame b. Zeyd, Ebu Said
el-Hudri, Aişe, Abdullah b. Şeddad ve Ebu Hanife -Allah ondan razı olsun- 'den
gelmiş bir rivayet olarak nakletmişlerdir.
Kabisa b. Zueyb ise o
akşam namazıdır derken, başkaları yatsı namazıdır demiştir. Bu namaz tayin
edilmeksizin müphem olarak beş vakit namazdan birisidir diye de söylendiği
gibi, vusta (orta) namaz beş vakit namazın hepsidir de denilmiştir. Bunu da
Kadı Iyaz nakletmiştir. Cuma namazı olduğu dahi söylenmiştir.
Bu görüşler arasında
sahih olan, ikindi ve sabah namazı olduğu görüşleridir. Bu ikisinin arasında
daha sahih olanları ise sahih hadisler dolayısıyla ikindi namazı olduğudur.
Bunun sabah namazı
olduğunu söyleyenler hadisleri ikindi namazına "vasat" adının
verildiği ve Kur'an-ı Kerim'de sözü edilen vustadan farklı olduğunu söyleyerek
tevil ederler ama bu zayıf bir tevildir. Yine bunun sabah namazı olduğunu
söyleyenler kışın soğuğu sebebi ile meşakkat çekilecek bir zamanda, yaz
mevsiminde ise uykunun tatlı olduğu, uyuklama, azaların hareketsiz kaldığı,
insanların gaflete düştüğü bir zamanda kılınan bir namaz olduğunu delil
gösterirler. Bundan dolayı diğer namazlardan farklı olarak kaçırılma
tehlikesine maruz olması sebebiyle özellikle ona dikkat edilmesi (muhafaza
edilmesi) emredilmiştir.
Vusta namazının ikindi
namazı olduğunu söyleyenler ise bu namazın insanların maişet ve işleriyle
meşguloldukları bir zamanda kılınan bir namaz oluşunu ileri sürerler.
Cuma namazı olduğunu
söyleyenlerin kanaatine gelince, bu da son derece zayıf bir görüştür çünkü
namazın dikkat edilip, korunması tavsiyesinden anlaşılan ancak kaçırılma
ihtimaline maruz kalması dolayısıyladır. Bu ise Cuma namazı ile bağdaşmaz çünkü
insanlar adeten diğer namazlardan daha fazla bu namaza dikkat ederler, onu
korurlar. Buna sebep ise diğer namazlardan farklı olarak haftada bir kılınan bir
namaz olmasıdır.
Vusta namazı beş vakit
namazın hepsidir diyenlerin görüşleri de zayıftır ya da yanlıştır çünkü Araplar
(anlatımda) önce bir hususu etraflı bir şekilde söz konusu edip sonra onu
topluca anmazlar. Aksine bir husustan önce topluca söz eder sonra onu etraflı
bir şekilde açıklarlar yahutta faziletine dikkat çekmek maksadıyla onun bir
kısmı hakkında tafsilatlı açıklamalarda bulunurlar.
"Abide,
Ali'den" isnadında geçen Abide es-Selmani'dir Allah en iyi bilendir.
"Ahzab günü" Ahzab meşhur gazanın adıdır. Ona ahzab ve hendek gazası
adı verilir. Hicretin dördüncü yılında olmuştu, beşinci yılda olduğu da
söylenmiştir.
"Güneş batıncaya
kadar vusta namazdan bizi alıkoydular" ibaresi bütün nüshalarda ve sema
yoluyla alınmış asıl nüshalarda "salatu'l-vusta" şeklinde (izafet
terkibi halinde)dir. Bu da Yüce Allah'ın: "Sen batı tarafında
değildin." (Kasas, 44) buyruğu kabilindendir. Bu hususta da (nahivcilerin)
bilinen iki görüşü vardır. Kufelilerin görüşüne göre mevsuf ismin sıfatına izafe
edilmesi caizdir. Basralıların görüşüne göre ise değildir. Bu gibi hallerde
onlar hazfedilmiş bir kelime takdir ederler. Burada "(... orta namaz
namazını kılmaktan" takdirinde olup, orta namazı kılmaktan anlamındadır.
"Güneş batıncaya
kadar" anlamındaki ibarede "abet" lafzı el-Harbi'nin dediğine
göre gece zamanındaki vaktine döndü, yani battı, demektir. Bu da Arapların
dönmeyi anlatmak üzere kullandıkları "abe" fiilinden gelmektedir.
Başkası ise bu batıya doğru seyretti (yürüdü) demektir demişlerdir çünkü
"te'vib" gündüzün yol alıp yürümek anlamındadır.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
YATSI NAMAZININ
VAKTİ VE GECİKTİRİLMESİ BABI