ZÜLKARNEYN:
SEDD-İ ZÜLKARNEYN: Kur'an-ı kerîmde Zülkarneyn adıyla bildirilen
Nebi veya salih olan mübarek bir zatın, Ye'cuc ve Me'cuc için yaptırdığı sed.
Allahu teala ayet-i kerîmede Sedd-i Zülkarneyn ile ilgili mealen
şöyle buyurdu:
(Zülkarneyn) Sonra yine bir yol buldu (doğudan kuzeye gitti).
Nihayet iki dağ arasına ulaştığı zaman onların önünde hemen hiç söz anlamayan
bir kavim buldu. Onlar (tercümanları vasıtasıyla); "Ey Zülkarneyn! Ye'cüc
ve Me'cuc taifesi (topluluğu) bu yerde fesat (katil, tahrip, ziraatı telef)
edicilerdir. Acaba biz sana masrafını tayin etsek de bizimle onların arasında
sed yapsan" dediler. (Zülkarneyn); "Rabbimin bu işte bana verdiği
kudret, sizin vereceğiniz haraç ve masraftan hayırlıdır. Haydi siz bana
(bedenî) kuvvetle (ve lazım olan aletlerle) yardım edin de, sizinle onların
arasına sağlam bir set yapayım. Bana demir kütleleri getirin" dedi. Ta ki,
iki yanı (iki dağın arası) eşit oldu. Sonra (çalışanlara) üfleyin (körüklerle
ateşi tutuşturun) dedi. Nihayet o (demir) ateş gibi olunca; "Getirin bana
üstüne erimiş bakır dökeyim" dedi. Artık (Ye'cuc ve Me'cuc kavmi) onu
aşmaya güç yetiremedikleri gibi, onu (duvarı) delip geçmeye de kadir
olamadılar. (Zülkarneyn) "İşte bu (Sedd-i Zülkarneyn) Rabbimin va'di
geldiği vakit (kıyamet yaklaştığı zaman) ise, o bunu dümdüz yapar. Rabbimin
va'di bir haktır. (Kehf suresi: 92-98)
KURYUBİ’DE ZÜLKARNEYN:
Zülkarneyn’in Ye’cuc Me’cuc seddini yaptırması (Kehf
92-98)