AKÎKA   عَقِيقَةً:

 

Muğni’il-Muhtac (Şafii fıkhı)

 

Akika kurbanı (Zadu’l-Mead)

 

Çocuğa isim, künye koyma ve Sünnet (Zadu’l-Mead)

 

Ebu Davud (Hadisler ve Açıklamaları)

 

İbn Mace (Hadisler ve Açıklamaları)

Çocuk nîmetine karşılık, Allahü teâlâya şükr niyeti ile kesilen hayvan’a Akika Kurbanı denir.

 

 

GENİŞ BİLGİ:       Akika: Arap dilinde bebeğin başında bulunan saç demektir. Şeriat dilinde ise, bebeğin doğumunun yedinci günü onun için boğazlanan kurban demektir.

 

Akika kelimesinin masdarı olan Akk, bir şeyi kesmek demektir.

 

Bebeğin saçı kurban boğazlandıktan sonra kesildiği için kurbana Akika ismi verilmiştir ..

Şu halde Akika hem bebeğin başındaki saç, hem de onun için kesilen kurban anlamında kullanılır .

 

(Çocuk doğduğunda) yedinci günü akîka hayvanı kesilir, ismi konur, saçı traş edilir. (Hadîs-i şerîf-Tirmizî, Ahmed bin Hanbel)  Akîka, erkek çocuğu için iki, kız çocuğu için bir koyun kesmektir. (Hadîs-i şerîf-Şir'ât-ül-İslâm)  Hicretin sekizinci yılında, oğlu İbrâhim dünyâya gelince, yedinci günü Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem İbrâhim'in başını traş ettirip, saçının ağırlığı kadar gümüş sadaka verdi ve akîka olarak iki koç kesti. Saçlarını gömdü. (İmâm-ı Kastalânî)

 

Çocuğa yedinci günü isim koymak ve başını kazıyıp, saçının ağırlığı kadar, erkek için altın veya gümüş, kız için gümüş sadaka vermek ve erkek için iki, kız için bir akîka hayvanı kesmek müstehâbdır. Akîka hayvanı, kurbanlık hayvan gibi olmalıdır. Son ra da kesilebilir. Hanefî mezhebinde, etleri pişmiş veya çiğ olarak, zengin, fakir herkese verilebilir. (Seyyid Alizâde)

 

Akîka, çocukları belâlardan, hastalıklardan korur. Akîkası yapılanlar, kıyâmette anaya babaya ayrı bir şefâat ederler. (Seyyid Alizâde)

 

 

 

ŞUABU’L-İMAN’DA AKİKA:

 

"Bunlar da babanın çocukları ve ailesini gözetmesi, ihtiyaç duyacakları dini bilgileri öğretmesidir. Çocuk, kişi için Allah'tan bir nimet, bağış ve ihsandır.

 

Yüce Allah: "Allah, size kendi cinsinizden eşler var etti. Eşlerinizden de oğullar ve torunlar verdi ve sizi temiz şeylerden rızıklandırdı"[NahI 72] buyurmuştur.

 

Yine: "Dilediğine kız çocuk, dilediğine de erkek çocuk verir''[Şura 49] buyurmuştur.

Yüce Allah sulbümüzden benzerlerimizi çıkararak bize ihsanda bulunmuş, kız çocuklarının da erkek çocuklar gibi bize bir bağış olduğunu bildirmiş, kız çocukları olmasına üzülen ve kız babası olarak anılmamak için kavminden gizlenen toplulukları kınamıştır. Bu konuda: "Onlardan birine kız müjdelendiği zaman öfkelenmiş olarak yüzü kapkara kesilir. Kendisine verilen müjdenin kötülüğünden dolayı kavminden gizlenir"[NahI 58, 59] buyurmuştur.

 

Müslümanlardan erkek veya kız çocuğu olan her bir kişi sulbünden kendisi gibi birini çıkardığı için Allah'a hamd etmelidir. Zira kişi bu çocukla anılacak, çocuk ona nispet edilecek, onun gibi Allah'a ibadet edecek ve bu şekilde yeryüzünde Allah'a ibadet edenler çoğalacaktır. Çocuğun doğumundan sonra da kişinin yapması gerekenler vardır. ilk önce çocuğun kulağına ezan okumalıdır. Çocuk doğduğunda baba sağ kulağına ezanı, sol kulağına da kameti okumalıdır.'' - Bkz: Halimi, el-Minhac (3/276).

 

 

 

8252- Ubeydullah b. Ebi Rafi, babasından bildiriyor: "Hz. Fatıma, Hz.

Hasan'ı doğurduğu zaman Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun kulağına namaz için okunan ezanı okuduğunu gördüm."

 

 

 

8253- Ubeydullah b. Ebi Rafı, babasından bildiriyor: "Hz. Fatıma, Hasan b. Ali'yi doğurduğu zaman Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun kulağına namaz için okunan ezanı okudu" veya: " ... okuduğunu gördüm."

 

 

 

8254- Hasan b. Ali'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kimin bir çocuğu olur da sağ kulağına ezanl, sol kulağına da kameti okursa o çocuğa ümmü's-sibyan (denilen cin) musallat olmaz."

 

 

 

8255- İbn Abbas bildiriyor: "Hasan b. Ali'nin doğduğu gün Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kulağına ezan okudu. Sağ kulağına ezanı, sol kulağına da kameti okudu."

Her iki isnadda da zayıflık vardır.

 

 

Halimi der ki: "Babanın yeni doğan çocuğuna yönelik ikinci görevi de damağına hurma ile tahnik yapmasıdır. Hurma bulamazsa tatlı olan benzeri bir şeyle bunu yapar. Bunu da hayrı ve bereketi umulan biri yapmalıdır.''- Halimi, el-Minhac (3/276).

 

 

 

8256- Ebu Musa der ki: "Bir oğlum olduğunda onu alıp Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) getirdim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona İbrahim adını verdi ve ağzında çiğnediği bir hurmadan da ağzına koydu.''

 

 

 

8257- Başka bir kanalla bir öncekinin aynısı eklemeleriyle birlikte rivayet edilmiştir. 

 

 

Halimi der ki: "Babanın yeni doğan çocuğu na yönelik üçüncü görevi de akıka kurbanı kesmesidir.'' - Halimi, el-Minhac (3/276).

 

 

 

8258- Ümmü Kürz der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Akika konusunda: ''Erkek çocuğu için bir birine denk iki, kız çocuğu için ise bir koyun kesilir.'' buyurdu.

 

 

 

8259- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Yahudiler erkek çocuğu için akika kurbanı keserken, kızlar için kesmez. Siz erkek çocuğu için akika olarak iki, kız çocuğu içinse bir koyun kesin. ''

 

 

Halimi der ki: "Babanın yeni doğan çocuğuna yönelik dördüncÜ görevi de doğumdan kalan saçını tıraş etmesidir." - Halimi, el-Minhac (3/276).

 

 

 

8260- Muhammed (b. Sırin)'in Selman adında bir adamdan bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Doğan her çocuk için akika kesilir. Bundan dolayı doğan çocuklara akika kesin ve saçlarını tıraş edin" buyurmuştur.

 

 

 

8261- Selman b. Amir ed-Dabbı bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Doğan her erkek çocuğu kendisi için kesilecek olan akika kurbanı karşılığında konmuş bir rehine gibidir. Bundan dolayı doğan çocuğa akika kesin ve saçlarını tıraş edin" buyurmuştur.

 

 

 

Başkaları ise bunu Hammad kanalıyla Yunus, Eyyub, Hişam, Habib, Katade ve başkalarından rivayet etmiştir. - Beyhaki, es-Sünenü'l-Kübra (9/298).

 

Aynısı bize Hafsa binti Sirın - Rebab - Amcası Selman b. Amir edDabbi kanalıyla Hz. Peygamber'den (Sallallahu aleyhi ve Sellem) rivayet edilmiştir. Buhari de bunu şahid olarak göstermiştir. - Ebu Davud 3/261 (2839), Tirmizi 4/97-98 (1515) ve İbn Mace 2/1056 (3164).

 

 

 

8262- Cafer b. Muhammed b. Ali, babasından bildiriyor: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kızı Fatıma, Hasan'ın, Hüseyin'in, Zeyneb'in ve Ümmü Gülsüm'ün saçlarını tartıp ağırlığınca gümüşü sadaka olarak verdi.''

 

 

 

Halimi der ki: "Babanın yeni doğan çocuğuna yönelik beşinci görevi de çocuğa isim koymasıdır."- Halimi, el-Minhac (3/276).

 

 

 

8263- Semure b. Cundub'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Doğan her çocuk yedinci gününde kendisi için kesilecek olan akika kurbanı karşılığında konmuş bir rehine gibidir. Yedinci gününde kendisi için kurban kesilir, başının saçları tıraş edilir ve adı konulur. ''

 

 

 

Ancak adının tahnık yapıldığı gün konulması daha iyidir. Semure'nin yedinci gün olarak verdiği tarih isim verilmesi dışında sadece akıka kesilmesi ve saçlarının tıraş edilmesine yönelik de olabilir.

 

Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ebu Musa'nın oğlunun adını ona tahnik yaptığı zaman koyduğuna yönelik bir rivayet zikretmiştik. - 7419 ile 7420. hadislere bakınız.

 

 

 

8264- Enes b. Malik anlatıyor: Ebu Talha'nın küçük oğullarından biri rahatsızlandi. Ebu Talha dışarı çıkmışken de oğlu öldü. Döndüğünde:

"Oğlum nasıl oldu?" diye sorunca, karısı Ümmü Süleym: "Hiç olmadığı kadar rahat" dedi. Sonra Ümmü Süleym ona yemek koydu. Yemeği yedikten sonra Ebu Talha, Ümmü Süleym ile ilişkiye girdi. İlişki sonrasında Ümmü Süleym ona: "Oğlun öldü" dedi. Sabah olunca Ebu Talha, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gidip olanları anlattı. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Dün gece birlikte oldunuz mu?" diye sorunca, Ebu Talha: "Evet!" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allahımı Bu ilişkilerini bereketli kıl" diye dua etti.

 

Ümmü Süleym bu ilişkiden hamile kaldı ve bir erkek çocuğu doğurdu.

Ebu Talha bana: "çocuğu al da onu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) götürelim" dedi. Ümmü Süleym bizimle birlikte birkaç hurma da gönderdi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) çocuğu kucağına aldı ve: "yanında bir şey var mı?" diye sordu. "Evet, birkaç hurma var" dediğimizde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hurmaları alıp ağzında çiğnedi. Sonra ağzında ezdiği hurmadan bir parça alıp çocuğun ağzına koydu. Bu şekilde tahnik yaptıktan sonra ona Abdullah adını verdi. 

 

Buhari ile Müslim, Sahih'te rivayet ettiler.

 

 

Buradaki İbn Sirin, Enes b. Sirin'dir. Aynısı Hammad b. Mes'ade ve başkasından İbn Avn - Muhammed b. Sirin kanalıyla rivayet edilmiştir

Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Abdullah b. ez-Zübeyr'e tahnik yapması ve adını Abdullah olarak koyması konusunda Esma binti Ebı Bekr'den de bir rivayet bildirilmiştir. - Buhari, akika (6/216) ile menakibu'l-ensar (4/259) ve Müslim, adab (25,26).

 

Bütün bunlar da Semure'nin rivayetinde yedinci gün olarak verilen tarihin sadece isim vermeye yönelik olduğunu göstermektedir. Doğrusunu da Allah bilir.

 

Akıka konusunda, çocuğun ismi ve künyesi konusunda pek çok hadis ve rivayet bulunmaktadır. es-Sünenü'I-Kübra'da akıka konusu içinde bunları zikrettik. Burada onları tekrar etmek meşakkatli olacağı için sadece bu rivayetlere yer verdim. Daha fazlasını isteyenler söz konusu yere müracaat edebilir. - Beyhaki, es-Sünenü'l-Kübrd (9/298, 311).

 

 

 

8265- Ebu Derda'nın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kıyamet gününde hem kendi adınız, hem de babanızın adıyla çağrılacaksınız. Bundan dolayı güzel olan isimleri kullanın. ''

 

 

 

8266- Cabir'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "ismi benim ismimle aynı olan kişi künyemi kullanmasın. Künyesi benim künyemle aynı olan kişi ise ismimi kullanmasın. ''

 

 

 

8267- İbn Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "isimleriniz içinde Allah'ın en sevdiği isimler, Abdullah ve Abdurrahman'dır" buyurmuştur.

Müslim, İbrahim b. Ziyad Sebelan'dan rivayet etti.

 

 

 

8268- Abdullah b. Cerad der ki: Mute'den bir adam bana yoldaşlık etti ve birlikte Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına vardık. Adam: "Ey Allah'ın Resulül Bir çocuğum oldu, koymak için en güzel isimler hangileridir?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kullandığınız en güzel isimler Haris ile Hemmam isimleridir. Abdullah ve Abdurrahman da ne güzel isimlerdir. Peygamberlerin isimlerini de koyabilirsiniz, ancak meleklerin adını koymayın" buyurdu. Adam: "Peki ya senin adın?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İsmimi de koyabilirsiniz, ancak künyemi kullanmayın" buyurdu.

 

Buhari başka bir rivayette bu hadisin isnadı hakkında "Eleştiri vardır" demiştir.

 

Halimi der ki: "Babanın yeni doğan çocuğu na yönelik altıncı görevi de çocuğu sünnet ettirmesidir." - Halimi, el-Minhac (3/277).

 

 

8269- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Sünnet olma, etek tıraşı olma, koltuk altlarındaki kılları alma, bıyığı kısaltma ve tırnakları kesme olmak üzere beş şey fıtrattandır."

 

Buhari ile Müslim, Sahıh'de Süfyan'dan rivayet ettiler. - Buhari,libas (7/56) ve Müslim, taharet (49).

 

Züheyr b. Muhammed'in Muhammed b. el-Münkedir'den bildirdiğine göre Cabir şöyle demiştir: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hasan ile Hüseyin henüz yedi günlükken onlar için akika kurbanı kesti ve sünnet ettirdi.''- İbn Adiy, el-Kamil (3/1075) ve Taberani, M. es-Sağir (2/45).