SİYER |
GİRİŞ
"Siyer"
kelimesi "siret" kelimesinin çoğuludur. Siret, "sünnet" ve
"yol" demektir.
Nevevi'nin bu başlığı
koyma amacı cihad ve buna ilişkin hükümleri zikretmektir. Bazıları bu konuyu
"cihad" veya "müşriklerle savaşmak" gibi başlıklarla ele
aldıkları halde Nevevi bu başlıkları değil de "siyer" başlığını
tercih etmiştir; çünkü cihad, Hz. Peygamber (s.a.v.)'in savaşlarındaki
siyeriyle (tutum ve davranışlarıyla) ilgilidir.
Siyere ilişkin [üzerinde
icma edilen bir takım hükümler bulunmakla birlikte bu konuda] temel delil
icmadan önce şu ayetlerdir:
> Hoşunuza gitmediği
halde savaş size farz kılındı. Sizin için daha hayırlı olduğu halde bir şeyi
sevmemeniz mümkündür. Sizin için daha kötü olduğu halde bir şeyi sevmeniz de
mümkündür. Allah bilir, siz bilmezsiniz. [Bakara, 216]
> Müşrikler nasıl
sizinle topyekün savaşıyoriarsa siz de onlara karşı topyekün savaşın.
[et-Tevbe, 36]
> Sizin de kendileri
gibi inkar etmenizi istediler ki onlarla eşit olasınız. O halde Allah yolunda
göç edinceye kadar onlardan hiçbirini dost edinmeyin. Eğer yüz çevirirlerse
onları yakalayın, bulduğunuz yerde öldürün ve hiçbirini dost ve yardımcı
edinmeyin. [en-Nisa,4/89]
Bu konuda diğer deliller
de sahih hadislerdir. Bunlardan biri, BuM.rı ve Müs!im'in rivayet ettiği şu
hadistir: İnsanlar "Allah 'tan başka ilah yoktur" deyinceye kadar
savaşmakla emrolundum. (Buhari, Cihad, 2946; Müslim, iman, 124)
Konuyla ilgili diğer bir
hadis, Müslim'in rivayet ettiği şu hadistir: Allah yolunda [yapılan savaşta]
bir sabah veya bir akşam yürümek dünya ve içindekilerden daha
hayzrlıdır.(Müslim, Imare, 4850)
Alimlerimiz, İmam
Şafii'ye tabi olarak bu kitabın başında bir giriş bölümü zikretmeyi adet edinmişlerdir.
Biz de teberrüken buna dair bazı konuları ele alacağız.
Allah Resulü (s.a.v.)
Ramazan ayının pazartesi günü kırk yaşında iken peygamber oldu. Bir görüşe göre
kırk üç yaşındaydı. Kendisine Hz. Hatice (r.a.) iman etti. Ondan sonra bir
görüşe göre dokuz yaşında bir başka görüşe göre on yaşında olan Hz. Ali (r.a.)
iman etti.
Bir görüşe göre [Hz.
Hatice'den sonra] Hz. Ebubekir (r.a.), bir diğer görüşe göre ise Zeyd bin
Harise (r.a.) iman etmiştir.
Hz. Peygamber' e
risaletin gönderilmesinin üzerinden üç yıl geçtikten sonra kavmini davet etmesi
emredildi. Kav mini uyarması ve tevhide davet etmesinden sonra kendisine ilk
olarak Müzzemmil suresinin başında da belirtildiği gibi gece ibadeti farz
kılındı. Sonra bu, surenin son ayeti ile neshedildi. Sonra o ayette belirtilen
hüküm de Mekke'de nübüvvetin gönderilmesinden on yıl üç ay sonra Recep ayının
yirmi yedinci gecesi olan İsra gecesinde Beytü'l-makdise yönelere k beş vakit
namaz kılma emriyle neshedildi. İsra'nın nübüvvetten beş yıl, altı yıl veya
daha sonra olduğu şeklinde görüşler de bulunmaktadır.
Daha sonra Hz. Peygamber
(s.a.v.)'e kıbleye dönmesi emredildi. Hicretten yaklaşık iki yıl sonra oruç,
oruçtan sonra da zekat farz kılındı. Zekatın oruçtan önce farz kılındığı da
söylenmiştir.
Hicretin ikinci yılı
Şaban ayının ortasında -bir görüşe göre Recep ayında- kıble [Mescid-i Aksa'dan
Mescid-i Haram'a] değiştirildi. O sene fıtır sadakası farz kılındı. Hz.
Peygamber (s.a.v.) o yıl Ramazan ve kurban bayramı namazı kıldırmaya başladı.
Hicretin altıncı yılında
hac farz kılındı. Bir görüşe göre beşinci yılda farz kılındı. Hz. Peygamber
(s.a.v.) hicretten sonra sadece onuncu yılda veda haccı yapmış, dört kere umre
yapmıştır.
BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN
AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN
I. HZ. PEYGAMBER
(S.A.V.) DÖNEMİNDE CİHAD