MUĞNİ’L-MUHTAC

İDDETLER

 

KOCANIN, İDDET BEKLEYEN KARISIYLA YAŞAMASI

 

Bu bölümde, kocanın, boşadığı ve kendisinden iddet bekleyen kadınla geçimi konusu ele alınacaktır.

 

Boşanmış olan kadın temizlik dönemlerini gözeterek veya ay hesabıyla iddet beklerken kocası onunla ilişkide bulunmaksızın sanki evlilik devam ediyormuş gibi yaşamaya devam ederse iddeti [kesintiye uğrar mı yoksa buna rağmen] işler mi? Bu konuda mezhep içinde farklı görüşler vardır: En doğrusuna göre boşama bain ise [bunlarla] iddet [kesintiye uğramaz, süre işler ve iddet] biter. Boşama bain değilse iddet işlememiş olur.

 

Temizlik dönemlerini gözeterek veya ay hesabıyla iddet bekledikten sonra kocanın dönüş hakkı yoktur.

 

Ben [Nevevi] derim ki: İddetin bitmesine kadar kocanın yapacağı boşama geçerli olur. Yabancı bir erkek kadınla birlikte yaşarsa kadının iddeti bitmiş olur. Allah en iyisini bilir.

 

Kişi, nikahın sahih olacağını zannederek iddet bekleyen bir kadınla evlenip zifaf yapsa, ilişkide bulunduğu andan itibaren kadının iddeti kesintiye uğrar. İmam Şafii'ye ait bir görüşe veya mezhepteki diğer alimlere ait bir görüşe göre ise akit anından itibaren iddet kesintiye uğrar.

 

Kişi hamile olmayan karısını nikahına geri alıp sonra boşasa kadın baştan iddet bekler. İmam Şafii'nin eski görüşüne göre koca onunla ilişkide bulunmamış sa kadın eski iddetine devam eder. Kadın hamile ise iddeti doğumla sona erer. Doğum yaptıktan sonra koca onu boşasa kadın baştan iddet bekler. Bir görüşe göre doğumdan sonra kadınla ilişkide bulunmamışsa kadının iddet beklemesi gerekmez.

 

Kişi, ilişkide bulunmuş olduğu karısıyla hul' yapsa sonra onu tekrar nikahlasa ve ilişkide bulun sa sonra da boşasa kadın iddeti baştan bekler, önceki iddetin geriye kalanı da buna dahil olmuş olur.

 

74. Karısını boşamış olan kişi, temizliklerini hesap ederek veya ay bekleyerek iddet beklemekte olan karısıyla baş başa kaldığında onun kocası gibi yaşıyorsa yani kadının içinde bulunduğu eve giriyor, yalnızca geceleri bile olsa orada uyuyorsa, yemek yiyorsa [bu durumda iddetin durumu ne olur? Bu konuda mezhep içinde birkaç görüş bulunmaktadır:]

 

Birinci görüş

 

En doğru görüşe göre;

 

Koca bain olarak boşamışsa yukarıda belirtilen fiilleri yapmasıyla kadının iddeti bitmiş olur; çünkü kocanın [bain olarak boşamış olduğu] bu kadınla iç içe yaşaması kesin olarak haramdır. Dolayısıyla bu zinaya benzediğinden bir arada yaşamasının bir etkisi yoktur.

 

Koca karısını ric'ı olarak boşamışsa -süre uzun olsa bile- kadının iddeti bitmiş olmaz; çünkü şüphe mevcuttur. Koca, karısıyla iç içe bulunmakla sanki onunla bir arada yatmaktadır. Bir arada bulunma hali ise iddetten sayılmaz. Nitekim başka bir kimse bu kadınla iddet esnasında durumu bilmeyerek evlenmiş olsa, o kişinin bu kadınla bir arada bulunma hali iddetten sayılmaz.

 

Kadının bulunduğu eve baş başa kalmaksızın girmenin bir zararı yoktur.

 

İkinci görüş

 

İddet herhalükarda bitmemiş olur; çünkü kadın, kocasıyla bir arada bulunduğunda onun evli karısı gibidir.

 

Üçüncü görüş

 

İkinci görüşün tam aksidir. Çünkü iç içe bulunmak iddeti gerektirmez.

 

Not: Nevevi'nin "ilişki olmaksızın" ifadesinden kadından ilişki dışında yararlanmanın bir zararının olmadığı anlaşılmaktadır ki -Cüveyni bunu da ilişki gibi değerlendirmiş olmakla birliktedoğrusu da budur.

 

75. Kadın temizlik veya ay hesabını doldurduktan sonra bununla iddet bitmemiş olsa bile ihtiyaten kocanın dönüş hakkı yoktur. Bu, el-Muharrer'de "muteber alimlerden", eş-Şerhu's-sağir'de ise imamlardan aktarılmıştır. Beğavı, hocası Kadı Hüseyin'e tabi olmak suretiyle kocanın dönüş hakkı olduğuna dair fetva vermiştir. İsnevI el-Mühimmat adlı eserinde "mezhepte bilinen ve fetvaya esas olan görüş budur" demiştir. Ezrai de şöyle demiştr: "Bunda bir şüphe yoktur. Çağımız fakih ve hakimleri NevevI'nin zikrettiğinden başkasını bilmiyorlar. Bu yüzden bunun dışındaki bir görüşle fetva verilmez, hükmedilmez. Benim sana verdiğim bu bilgilere dayan, inşallah doğru yolu bulursun."

 

Özetle söyleyecek olursak Nevevi'nin görüşü, itimad edilmesi gereken görüştür.

 

[Nevevi şöyle demiştir:]  Ben [Nevevi] derim ki: "Kadının, yukarıda belirtilen fiiller ile iddetinin bittiğine hükmedildiği durumda, şayet koca karısını daha önce bir kere boşamışsa iddet bitinceye kadar ikinci veya üçüncü defa boşaması geçerli olur."

 

Rafii bunun ihtiyat gereği olduğunu söylemiştir. Yani bu hüküm, "bu durumda koca karısına geri dönemez" şeklinde sahih kabul edilen görüşe aykırı değildir.

 

76. Nevevi'nin "ilişki olmaksızın" ifadesi ilişki olması durumunu dışarıda bırakmaktadır.

 

Koca karısını bain olarak boşamışsa ilişkinin meydana gelmesi iddetin bitmesine engel teşkil etmez; çünkü bu bir zinadır ve [iddet beklemeyi gerektiren] herhangi bir saygınlığı yoktur.

 

Koca karısını ric'ı olarak boşamışsa koca kadınla ilişkide bulunduğu sürece kadının iddetinin devam etmesi söz konusu olamaz; çünkü iddet, kadının rahminin boş olduğunu öğrenmek içindir. Oysa burada kadının rahmi [kocasıyla ilişkide bulunması devam ettiğinden] dolabilir.

 

Nevevi "temizlik veya ay hesabıyla iddet beklerken" diyerek hamilelik iddetini dışarıda bırakmıştır. Çünkü bu durumda karı-kocanın birlikte yaşaması iddetin işlemesini hiçbir şekilde engellemez.

 

77. [Nevevi devamla şöyle demiştir:]

 

"Yabancı bir erkek, ilişkide bulunmaksızın o kadınla bir arada yaşasa kadının iddeti işlemeye devam eder. Allah en iyisini bilir."

 

Yabancı şahıs bu kadınla durumu bildiği halde şüphe olmaksızın ilişkide bulunursa zina etmiş olur. Şüphe yollu ilişkide bulunursa bu ilişki -daha önce geçtiği üzere- iddeti gerektirir. Yabancı şahıs şüphe yollu olarak bu kadınla birlikte yaşarsa Ravdatü't-talibin ve eşŞerhu'l-kebir'de belirtildiğine göre bu dönemin iddetten sayılmasına engelolunabilir. Nitekim daha önce geçtiği üzere şüphe yoluyla olan ilişki zamanı iddetin dışındadır.

 

Not:  Nevevi'nin mutlak ifadesinin kapsamından şu durum istisna edilir: Kişi, başkasının mülkiyetinde cariye konumunda bulunan karısını boşasa ve efendisi o cariyeyle bir arada yaşasa, yukarıda geçen görüş ayrılığı burada da geçerlidir. Buna göre kadın ric'ı talakla boşanmış sa iddet işlemez.

 

Kişi karısını üç kere boşasa, daha sonra kadının iddetinin bittiğini ve araya başka bir kocanın girdiğini zannederek o kadınla iddet esnasında evlense ve ilişkide bulunsa -ric'i talakla boşanmış olan kadında olduğu gibi burada da- kadının iddeti işlemiş olmaz.

 

78. Kişi, iddet bekleyen kadınla evlenmenin sahih olduğunu zannederek böyle bir kadınla evlense ve ilişkide bulunsa, bu ilişkiyle kadınla yatma gerçekleştiği için iddet kesintiye uğrar. İddetin kesintiye uğraması ilişki anından itibaren gerçekleşir; çünkü fasid nikah akdinin bir saygınlığı / dokunulmazlığı yoktur. Kadın ancak ilişki ile "yataklık" olmuş olur. İlişki gerçekleşmediğinde ise "yataklık" olma durumu bulunmadığından erkek onunla birlikte yaşasa bile iddet kesintiye uğramamış olur.

 

İmam Şafii'ye veya mezhep içindeki diğer alimlere ait bir görüşe göre ise akit tarihinden itibaren iddet kesintiye uğrar; çünkü nikah akdiyle birlikte kadın ilk kocadan yüz çevirip ikincisine dönmüştür.

 

Not:  Nevevi, görüş ayrığı konusundaki tereddüdü el-Muharrer'e tabi olarak bu şekilde ortaya koymuştur. Eş-Şerhu'l-kebir ve eş-Şerh u' s-sağır' de bu görüş ayrılığının mezhepteki alimlere özgü olduğu tercih edilmiş, Ravdatü't-talibin'de bu kesin olarak belirtilmiştir.

 

Şöyle bir itiraz söz konusu olabilir: Bu mesele metinde daha önce geçtiğinden burada tekrar edilmiş. Çünkü daha önceden "kadın, iddet içinde fasit bir akitle nikahlanırsa" ifadesi geçmişti.

 

Buna şöyle cevap verilir: Bu mesele, burada ilk iddetin bitiş vaktini açıklamak için zikredilmiştir. Diğer yerde ise iki farklı şahıs için iki farklı iddet beklemenin nasılolacağını anlatmak için zikredilmiştir.

 

79. Kişi iddet içinde, hamile olmayan karısını yeniden nikahına alsa ve dönüş yaptıktan sonra onunla ilişkide bulunsun ya da bulunmasın karısını boşasa İmam Şafii'nin yeni görüşüne göre kadın yeniden iddet bekler. Çünkü dönüş ile birlikte kadın, ilişkide bulunulduğu nikaha dönmüştür.

 

İmam Şafii'nin eski görüşüne göre kadınla dönüş sonrasında ilişkide bulunulmamışsa bu kadın iddete baştan başlamaz, dönüş öncesindeki iddetine devam eder. Bu şuna benzer:

Kişi karısından bain olarak ayrıldıktan sonra onunla yeniden nikah akdi yapsa, ardından onunla ilişkide bulunmadan önce kendisini boşasa kadın önceki iddetine devam eder.

 

NevevI "karısına geri dönse" ifadesiyle kocanın karısına geri dönmeden önce onu ric'i olarak boşaması durumunu dışarıda bırakmıştır; çünkü mezhepte esas alınan görüşe göre bu durumda kadın ilk iddetine devam eder. Çünkü bu ikisi araya cinsel ilişki ve dönüşün girmediği iki boşama olduğundan sanki koca karısını aynı anda iki kere boşamış gibi olur.

 

Not:  NevevI, Ravdatü't-talibin'de yaptığı gibi, eski iddete devam etme görüşünü İbnü's-Sabbağ'a tabi olarak "İmam Şafii'nin eski görüşü" olarak nitelemiştir. Ancak İmam Şafii her iki görüşü de el-Ümm'de ifade etmiştir.

 

80. Kişi, boşadığı hamile karısına iddet esnasında dönüş yapsa sonra onu boşasa, dönüş sonrasında kadınla ilişkide bulunmuş olsun ya da olmasın bu kadının iddeti doğumla sona erer; çünkü doğuma kadar kalan süre müstakil bir iddet olmaya elverişlidir.

 

81. Kadın doğum yaptıktan sonra koca onu boşarsa kadının yeniden iddet beklemesi gerekir. Bir görüşe göre ise doğum sonrasında veya öncesinde koca karısıyla ilişkide bulunmamışsa kadının iddet beklemesine gerek yoktur. Doğumla birlikte -nikah sürmekteyken bile olsa- iddetin bittiğine hükmedilir.

 

Not:  "Doğumdan sonra" şeklindeki kayıt ne el-Muharrer ne de Ra vda tü 't-talibın' de zikredilmiştir. Bu yüzden Nevevi'nin -benim yaptığım açıklamadan da anlaşılacağı üzere- bunu silme si uygun olurdu.

 

82. Kişi, ilişkide bulunduğu karısı ile hulu yaptıktan sonra kadın iddet beklerken onunla nikah akdi yapsa sonra ölse veya kadınla ilişkide bulunup onu boşasa yahut ikinci defa hulu yapsa kadın -belirttiğimiz gerekçeyle- tekrar iddet bekler. Daha önceki iddet ile bunun cinsleri farklı bile olsa her ikisi de bir olduğunc!.an önceki iddet buna dahil olur.

 

Not:  Nevevi'nin ifadesinden hulu' sonrasında iddet bekleyen kadınla nikah akdi yapmanın sahih olduğu anlaşılmaktadır ki mezhepte esas alınan görüş de budur. Yine nikahın, ilk iddeti kestiği anlaşılmaktadır ki daha doğru görüş böyledir.

 

Nevevi "ilişkide bulunsa" ifadesiyle kişinin ilişkide bulunmadan önce karısını boşaması durumunu dışarıda bırakmıştır. Bu durumda kadın ilk iddetine devam eder, bu [yeni] boşama için iddet beklemez. Bu durumda koca yalnızca yarım mehir öder; çünkü o yeni bir nikah içinde ilişki öncesinde karısını boşamıştır. Bu boşama iddeti gerektirmez, daha önce geçen ric'ı olarak boşanan kadının durumu bundan farklıdır.

 

Nevevi'nin "kalan iddet buna dahil olur" ifadesine "yeni nikah ve ilişkiden sonra iddet kalmamıştır ki başkasına dahil olsun" denilerek itiraz edilmiştir. Farıkı aynı itirazı e]-Mühezzeb'teki ifadeye de yöneltmiştir.

 

 

Bu bölüme ilişkin son hükümler:

 

Kişi şüphe yoluyla ilişkide bulunmak suretiyle bir kadını hamile bıraktıktan sonra o kadınla evlense ve ölse yahut zifaf sonrasında ondan boşansa, şüphe iddeti ile vefat iddeti aynı kişiden olduğu için kadının doğum yapmasıyla sona erer mi yoksa ilk durumda doğum ile vefat iddeti, ikinci durumda doğum ile boşama iddetinden hangisi uzun ise onun beklenmesi mi gerekir? Bu konuda mezhep içinde iki görüş bulunmaktadır. Hocamız Zekeriya el-Ensarl'nin belirttiğine göre ilk görüş daha güçlüdür.

 

Kişi başkasının mülkiyetinde cariye olan karısını boşadıktan sonra onu satın alsa, mezhepteki zahir olan görüşe göre kadının iddeti derhal sona erer. İddetin kalan kısmı, kadın üzerindeki mülkiyetin sona ermesine kadar devam eder. Mülkiyet sona erdiğinde kadın bunu kaza eder. Öyle ki kişi bu cariyeyi satsa veya azat etse iddetin kalan kısmı sona ermedikçe onun evlenmesi caiz olmaz. Bunu Mütevelli ve başkaları belirtmiştir.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

HAMİLE OLMAYAN HÜR KADININ BEKLEYECEĞİ VEFAT İDDETİ