İDDETLER |
KADININ İKİ İDDETİNİN
BİRBİRİNE GİRMESİ
Bir kadına aynı şahıstan
aynı cinsten iki iddet beklemek gerekli olduğunda örneğin, koca karısını ric'ı talakla
boşadığında kadın temizlik-adet hesabıyla veya ay hesabıyla iddet beklerken
bilerek veya bilmeyerek onunla ilişkide bulunsa iki iddet iç içe girer. Kadın
önce ilişki sebebiyle olan iddete başlar. Bunun içine boşama iddetinden kalan
kısım da girer.
Bu iddetlerin birisi
doğum diğeri temizlik süresi ile bekleniyorsa daha doğru görüşe göre birbirine
girer, kadının doğum yapmasıyla her iki iddet de biter. Koca bundan önce dönüş
yapabilir. Bir görüşe göre hamilelik bu ilişkiden meydana gelmişse böyle değildir.
Kadın iki şahıs için
iddet bekliyorsa, örneğin bir kocadan yahut şüphe yollu ilişkiden dolayı iddet
beklediği esnada kendisiyle şüphe yollu ilişkide bulunulsa veya fasid nikah
yoluyla ilişkide bulunulsa yahut da şüpheden dolayı iddet beklerken boşansa, bu
durumda tedahül olmaz. Ortada hamilelik varsa o sebeple beklenen iddet öne
alınır. Hamilelik yoksa bakılır:
Öncesinde boşama varsa
kadın onun iddetini tamamlar, daha sonra diğer iddeti baştan tutar. Koca, kadın
kendisinden iddet beklerken ona dönebilir. Döndüğünde bu iddet biter, şüphe
sebebiyle beklenmesi gereken iddet başlar. Koca, bu iddet bitinceye kadar
kadından [cinsel yönden] yararlanamaz.
Şüphe yollu ilişki daha
önceyse talak iddeti önce beklenir. Bir görüşe göre şüphe sebebiyle olan iddet
önce beklenir.
64. Bir kadın, bir şahsa
ait farklı değil aynı cinsten iki iddet beklemek zorunda kalsa, örneğin kişi
karısını boşadıktan sonra kadın temizlik-adet hesabınca veya ay hesabınca iddet
beklerken onunla ilişkide bulunsa yani;
> Şayet boşama bain
ise koca karısıyla bilmeden ilişkide bulunsa mesela onu boşadığını unutarak
veya onu diğer karısı zannederek ilişkide bulunsa,
> Boşama rk']' ise
ister bilmeyerek ister bilerek ilişkide bulunsa,
İşte bu [iki] durumda iki
iddet iç içe girmiş olur. Ancak karısını bain talakla boşayan bir erkek bilerek
karısıyla ilişkide bulunursa bu ilişkinin bir saygınlığı olmayıp bu bir
zinadır.
65. Nevevi daha sonra
iki iddetin iç içe girmesini açıklamıştır. Buna göre kadın, ilişkinin bittiği
andan itibaren temizliklerini veya ay hesabını dikkate alarak iddete yeniden
başlar, boşama sebebiyle gerekli olan diğer iddetin kalan kısmı da bu iddete
girmiş olur. Çünkü boşama iddeti ile ilişki iddetinin amacı aynı olduğundan
birden fazla iddet beklemesinin bir anlamı yoktur. Kalan iddet iki yönden
meydana gelmiş olur. Boşama ric'ı ise koca bu iddet esnasında karısına
dönebilir, daha sonra dönemez.
66. İki iddet aynı
cinsten olmayıp farklı cinslerden ise yani mesela;
> Kadın boşama öncesinde
meydana gelen bir hamilelik ya da boşama sonrasındaki ilişkiyle meydana gelen
hamilelikten iddet bekliyor olsa,
> Diğer iddet de
temizlik hesabıyla bekleniyor olsa yani koca, karısını hamileyken boşayıp doğum
öncesinde onunla ilişkide bulunsa yahut hamile olmadığı esnada boşadığı karısı
ay hesabıyla iddet beklerken onunla ilişkide bulunup hamile bıraksa
[Bu iki durumda iddetler
iç içe girer mi? Bu konuda mezhep içinde iki görüş bulunmaktadır:]
Birinci görüş
Daha doğru görüşe göre
iddetler iç içe girer; çünkü her iki iddet de aynı şahıs için bekleniyor
olduğundan aynı cinsten gibi kabul edilir. Kadının iki iddeti de doğumla
birlikte sona ermiş olur. Bu doğum -kadın hamilelikte kanama görmüş olsun ya da
olmasın- her iki cihetten gerçekleşmiş olur. Doğum öncesinde temizlik hesabıyla
beklenen iddetin süresi dolmamış olsa bile böyledir; çünkü temizlik hesabıyla
iddet ancak ve ancak rahmin boş olduğuna dair bir karine oluşturduğu için
dikkate alınmaktadır. Burada [doğumla birlikte] rahmin boşaldığı kesin olarak
bilindiğinden artık temizlik hesabıyla olan iddetin karine olma durumu sona
ermiştir.
Barizi ve başkaları
şöyle bir kayıt koymuş, Şarih Celaleddin elMahallı de onlara tabi olmuştur:
"Bu hüküm, kadın hamilelik esnasında kanama görmemişse veya kanama görse
bile doğum öncesinde kadının temizlik hesabıyla beklediği iddet tamamlanmış sa
geçerli olur. Aksi takdirde kadının boşamadan dolayı temizlik hesabıyla
beklediği iddet sona ermiş olur."
Neşai ve başkaları bu
kaydı reddederek şöyle demişlerdir: "Öyle anlaşılıyor ki bu görüşte
olanları Ravdatü't-talibin'deki şu ifadenin zahiri yanıltmıştır: "Bu
mesele, iki iddetin iç içe girip girmemesi konusundaki iki görüşe
dayalıdır." Doğrusu bu mesel e zayıf olan "iki iddet iç içe
girmez" görüşüne dayalıdır. Nitekim Maverdi, Gazzali, Mütevelli,
el-Mühezzeb ve el-Beycın yazarları ile başkaları bunu açık olarak ifade
etmişlerdir. Rafil'nin eş-Şerhu'l-kebir'deki ifadesi de böyledir. Rafii'nin o
eserde iki iddetin iç içe girdiğine hükmedilmemesine dair zikrettiği gerekçe
yalnızca taabbüden iki iddetin suretine riayet içindir, bu da sağlanmıştır.
Neşai ve başkalarının ifadeleri de bunu göstermektedir.
Koca, ric'i talak
sebebiyle beklenen iddet esnasında karısının doğum yapmasından önce -bu
hamilelik iddet esnasındaki ilişkiden kaynaklanmış olsa bile- ona dönüş
yapabilir.
Çünkü bu kadının başka
bir iddet beklemesi gerekli olmuş olsa bile o, halihazırda boşama sebebiyle
iddet beklemektedir.
İkinci görüş
İki iddet birbirine
girmez; çünkü cinsleri farklıdır. Bu, kişinin bir kadınla o bakire iken zina
ettikten sonra dulken tekrar zina etmesine benzer.
Bir görüşe göre ise
kadın ric'i talaktan dolayı temizliklerini hesap ederek iddet bekliyor ve
hamilelik de bu temizlikler esnasındaki ilişkiden meydana gelmişse kadın doğum
yapmadan önce koca dönüş yapamaz. Bu, "boşama iddeti cinsel ilişkiyle
ortadan kalkmıştır" şeklindeki görüşe dayalı bir görüştür.
67. Kadın, iki farklı
şahıs için iki iddet beklemekle yükümlü ise [ne olur? Bu durum şu şekillerde
olabilir:]
> Kadın kocasından
veya şüphe yoluyla ilişkide bulunulmuş olması sebebiyle iddet beklerken, iddet
sahibinden başka bir erkek o kadınla şüphe yoluyla ilişkide bulunursa,
> Fasid bir nikahta
kadınla ilişkide bulunulmuşsa,
> Yahut şüpheli
ilişki sebebiyle iddet bekleyen evli bir kadını kocası, şüphe yoluyla ilişki
sonrasında boşarsa,
İşte bu durumlarda -Ebu
Hanife'nin görüşünün aksine- iki iddet iç içe girmez. Bunun delili, İmam
Şafii'nin Hz. Ömer ve Hz. Ali'den rivayet ettiği haberdir. Ayrıca iki farklı kişiye
diyet borcu ödeme meselesinde oldUğU gibi burada da [iddet üzerinde] hak sahibi
olanlar farklı kimselerdir.
68. [İki iddetin iç içe
girmediği durumda] kadında hamilelik varsa hamilelik iddeti öne alınır.
EI-Muharrer'de
belirtildiğine göre hamileliğin sebebi [diğer iddetin sebebinden] önce olsun
sonra olsun fark etmez. Çünkü hamilelik iddeti geciktirilmeye müsait değildir.
69. Kadın, boşayan
kocadan dolayı iddet beklerken onunla şüphe yoluyla ilişkide bulunulsa,
hamilelik iddeti sona erer. Lohusalıktan sonra, şüphe sebebiyle gerçekleşen
ilişkiden dolayı temizlik dönemlerini hesap ederek iddet bekler.
Kadın doğum yapmadığı
sürece onu ric'ı talakla boşayan koca yeniden nikahına alabilir, ancak şüphe
ile ilişkide bulunulma vaktinde bunu yapamaz. Bunu Ruyanı belirtmiş, Rafiı ve
Nevevi de onaylamıştır. Çünkü kadın bu esnada ilişkide bulunan kimsenin
"yataklığı" konumunda bulunmakla iddetinden çıkmış olur.
70. Kadının hamileliği,
şüphe yoluyla gerçekleşen ilişkiden ise kadın boşama iddetinden geri kalan
kısmı tamamlar veya doğum sonrasında yeniden iddet bekler. Doğum sonrasında
iddetten kalan bu kısımda onu boşayan koca, loğusalık zamanında bile olsa
tekrar nikahına alabilir. Çünkü bu süre de -tıpkı hayız döneminde yapılan
boşamada o hayızın iddetten sayılması gibi- iddetten sayılmaktadır. Rafii,
hükmün gerekçesini bu şekilde belirtmiştir.
Loğusalık ve hamilelik
süresinin "iddet" ifadesi kapsamında görülmesi bir tür mecazdır.
71. Koca, karısını rk'ı
talakla boşadığında, kadın doğum yapmadan önce ona dönüş yapabilir mi? Bu
konuda mezhep içinde iki görüş bulunmaktadır:
Birinci görüş
Koca dönüş yapamaz;
çünkü kadın, başkası sebebiyle iddet beklemektedir.
İkinci görüş
Bulkinı ve İbnü'l-Mukn tarafından
sahih görülen daha doğru görüşe göre koca dönebilir.
Çünkü kadın her ne kadar
an itibarıyla ric'ı talak iddeti beklemiyor olsa bile bu da hükmen dönüştür. Bu
yüzdendir ki eşler arasında mirasçılık kesin olarak geçerli olur.
72. Koca karısını bain
talakla boşamışsa bu esnada yeniden nikah yapabilir mi? Bu konuda da mezhep
içinde iki görüş bulunmaktadır. Maverm'nin tek görüş olarak ifade ettiği daha
doğru görüşe göre koca bunu yapamaz. Bununla, kadını tekrar nikahına geri almak
arasında şu fark vardır: Nikahı yenilemek yeniden nikah akdi yapmaktır.
Boşamadan geri dönmek ise nikahı devam ettirmeye benzemektedir. Koca, kadın
doğum yapmadan önce yeniden karısına dönüş yapsa -Ravdatü't-talibın ve
eş-Şerhu'l-kebir'de belirtildiğine göre- kadın, doğum yapmadan önce onunla
ilişkide bulunamaz.
Not: Ana karnındaki yavrunun kocadan mı yoksa
şüphe yoluyla gerçekleşen ilişkiden mi olduğu konusunda bir karışıklık olsa,
kadının doğum yapmasından önce ve sonra o kadınla yeniden nikah akdi yapılır.
Bunun bir tanesi doğumdan önce bir tanesi de doğumdan sonra yapılır. Böylece
nikah yenileme işleminin iddete denk geldiği kesin olarak bilinmiş olur. Bir
defa nikah yenilemek yeterli olmaz; çünkü bu yenileme işinin, kadın başkasından
dolayı iddet beklerken gerçekleşmiş olması ihtimali vardır.
Nesep uzmanının çocuğun
nesebi belirlemesi sonucunda yenilenen nikahın o kocanın iddeti esnasında
gerçekleştiği anlaşılırsa bununla yetinilir.
Çocuğun kimden olduğu
bilinmeyen hamilelikte nesep uzmanı çocuğu, kadının kocasına bağlarsa kadının
hamileliği esnasındaki nafakasını kocanın ödemesi gerekir. Ancak bunun için o
kadının, fasid bir nikahla başkasıyla birlikte olma konumunda olmamış olması
gerekir. Şayet böyle bir şeyolmuşsa, kadının serkeşlik etmiş olduğu ortaya
çıktığından fasid nikahtan ayrılıncaya kadar nafakasını ilk kocanın vermesi
gerekmez. Kadın, nesep uzmanı tarafından çocuğun nesebi o kocaya bağlanmadan
önce kocadan nafaka isteyemez; çünkü şüphe durumunda nafaka yükümlülüğü söz
konusu olmaz. Nesep uzmanı çocuğu o kocaya bağlamazsa yahut bir nesep uzmanı
bulunmuyarsa kadın, kocadan nafaka alma hakkı kazanamaz. Ric'ı talakla boşanmış
olan kadın da, kendisiyle şüphe yoluyla ilişkide bulunan kişiyle birlikte
olduğu müddet esnasında nafaka alma hakkına sahip olamaz.
73. Kadın hamile değilse
[iki durumdan biri söz konusudur:]
Birinci durum
Kocanın karısını
boşaması, kadının şüphe yoluyla ilişkide bulunmasından önce gerçekleşmişse
kadın önce kocasının iddetini tamamlar. Çünkü O iddet daha önce gerekli
olmuştur, ayrıca bu iddet caiz bir akde, geçerli bir sebebe dayandığından diğer
iddetten daha güçlüdür.
Bu kadın boşama iddetini
tamamladıktan sonra şüphe yoluyla gerçekleşen ilişki sebebiyle gerekli olan
diğer iddeti tamamlar.
Karısını boşamış olan
koca, şayet boşama ric'ı ise iddet esnasında karısına geri dönüş yapma hakkına
sahiptir. Boşama bain ise o kadınla yeniden nikah akdi yapma hakkına sahiptir;
çünkü kadın, bu kocadan dolayı iddet beklemektedir. İlişkinin vakti konusunda
Ruyani'den aktardığımız açıklama burada da geçerlidir.
Koca iddet esnasında
karısına geri döndüğünde veya onunla yeniden akit yaptığında kadının iddeti
bitmiş olur, bundan sonra şüphe sebebiyle gerçekleşen ilişkiden dolayı iddet
beklemeye başlar. Bu [ikinci] iddet devam ettiği sürece koca karısından
yararlanamaz.
Onunla cinsel ilişkide
bulunamayacağı ittifakla kabul edilmiştir. Mezhepte esas alınan görüşe göre
diğer şekillerde de yararlanamaz; çünkü kadın, başkası sebebiyle iddet
beklemektedir. Koca, karısıyla ilişkide bulunursa şüphe sebebiyle beklenilen
iddet kesintiye uğramaz; çünkü -tıpkı zinada olduğu gibi- burada da kocanın
ilişkide bulunması dikkate alınmaz.
Koca, kadının iddeti
sona erinceye kadar kadından istifade edemez.
İkinci durum
Şayet şüpheli ilişki
kocanın karısını boşamasından önce gerçekleşmişse yani kadın şüphe yoluyla
ilişkide bulunduktan sonra koca onu boşamışsa, daha doğru görüşe göre -yukarıda
da belirttiğimiz gibi- boşama iddeti daha güçlü olduğu için ona öncelik
verilir. Bir görüşe göre ise şüpheli ilişki önce olduğu için onun sebebiyle
gerekli olan iddete öncelik verilir, daha sonra da kadın boşama iddetini
bekler.
İddetlerin iç içe
girmesine ilişkin son hükümler
Her iki iddet de şüphe yoluyla
olan ilişkiden kaynaklanmış olsa ve kadında bir hamilelik olmasa, birinci
ilişki daha önce gerçekleştiğinden onun iddetine öncelik verilir.
Bir kimse bir kadınla
fasid bir nikah akdi yaptıktan sonra kadınla ilişkide bulunmadan önce veya
bulunduktan sonra bir başka şahıs o kadınla şüphe yoluyla ilişkide bulunsa,
daha sonra [mahkeme kararıyla] fasid nikaha son verilip eşler ayrılsa, şüphe
yoluyla olan ilişkiden kaynaklanan iddete öncelik verilir; çünkü fasid nikah
iddeti hakimin eşleri ayırmasına bağlı olduğu halde şüphe sebebiyle gerekli
olan iddet bundan farklı olarak ilişki anından itibaren gerekli olur. Fasid
nikah akdinin sahih nikah gibi gücü bulunmadığından diğerine üstün gelemez.
Kişi iddetinin iki
temizlik dönemini tamamlamış bir kadınla fasid bir nikah akdi yapsa, kadının
adetten kesilmesi vaktine kadar karı-koca mahkeme tarafından ayrılmasa, kadın
ilk iddetini, kalan bir temizlik süresine bedel bir ay olarak tamamlar. Bu,
daha önce geçen konuda nakledilen ve "ileride gelecek" denilerek vaad
edilen hükümdür. Daha sonra kadın fasid nikah için üç ay iddet bekler. Ortada
hamilelik varsa bu hamileliğe sebep olan şahsın iddeti -hamilelik önceden
gerçekleşsin sonradan gerçekleşsin- herhalükarda önceliklidir.
Çünkü onun iddeti
beklenmeye elverişli değildir.
İki iddetin de şüpheli
ilişkiden gerçekleştiği durumda ilişkide bulunan erkeklerden her biri kadının
diğer erkekten dolayı beklediği iddette değil kendisinden dolayı beklediği
iddet esnasında kadınla yeni nikah akdi yapabilir.
Harp ülkesi vatandaşı
olan bir erkek, harp ülkesi vatandaşı başka bir erkek sebebiyle iddet bekleyen
bir kadınla evlenip şüphe yoluyla ilişkide bulunsa, sonra kadın erkekle
birlikte Müslüman olsa veya İslam ülkesine eman ile girdikten sonra bizim
mahkememize başvursalar, kadının ilişki tarihinden itibaren bir iddet beklemesi
yeterlidir; çünkü onların hakları zayıf olup, soyları saygıyı hak etmediğinden
iddetin aslı dikkate alınır. Bunların tümü, İmam Şafii'nin ef-Ümm ve
Muhtasaru'f-Müzeni de belirttiğine göre tek bir şahıs gibi kabul edilir. Bir
grup alim bunu tek görüş olarak nakletmiş, başkaları bunu tercih etmiştir. Bir
başka grup ise -tıpkı Müslümanlarda olduğu gibi- farklı bir hükmü tercih
etmiştir. İlk görüş kabul edildiğinde kadından ilk iddetin geri kalan kısmı düşer,
ilk şahıs Müslüman olduğunda bu kadını nikahına geri alamaz. İkinci şahıs ise
iddet esnasında bu kadınla evlenebilir; çünkü kadın ilk şahıs değil ikinci
şahıs sebebiyle iddet beklemektedir. Kadın ilk şahıstan hamile kalsa, bir iddet
bekl.emesi yetmez, ikinci şahıs için doğumdan sonra iddet bekler. Ikinci
şahıstan hamile kalmışsa doğum yapması yeterli olur, ilk iddetin geriye kalan
kısmı da üzerinden düşer. İkinci şahıs kadınla birlikte Müslüman olmasa ve
İslam ülkesine eman ile girdikten sonra davalarını bizim mahkememize
getirmeseler kadın ilk iddetini tamamlar ve ikincinin iddetini baştan bekler;
çünkü ikincinin iddeti burada daha güçlü olmadığından birincinin iddetinin
kalan kısmı düşmez veya birincinin iddeti ile iç içe girmez. Ancak kadınla birlikte
yahut tek başına Müslüman olması durumu bundan farklıdır.
BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN
AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN
KOCANIN, İDDET
BEKLEYEN KARISIYLA YAŞAMASI