MUĞNİ’L-MUHTAC

İKRAR

 

GİRİŞ

 

A. İKRARIN ANLAMI

B. İKRARIN MEŞRUİYETİNİN DELİLLERİ

C. İKRARIN RÜKÜNLERİ

 

A. İKRARIN ANLAMI

 

"ikrar" kelimesi sözlükte "isbat / sabitlemek" anlamına gelir. Bu kelime, Arapların bir şey sabit olduğunda söyledikleri "karra'ş-şey'ü / yekırru / kararan" ifadesinden alınmıştır.

 

Dint terminolojide ise "bir kimsenin üzerinde bulunan (sabit olan) bir hakkı haber vermesi" anlamında kullanılmaktadır. Şayet bu haber verme kişinin kendisine ait olup başkası üzerinde bulunan hakkına ilişkin ise buna "dava / iddia" adı verilir. Şayet kendisi dışındaki birinin yine kendisi dışındaki biri üzerinde hakkı bulunduğunu bildirirse bu da "şehadet / şahitlik" olur.

 

Bu tanımlar özel durumlara ilişkin konulardadır. Şayet genel durumlara ilişkin ise bakılır: Duyularla algılanabilir bir şeyin haber verilmesine rivayet, şer't hükme ilişkin bir haber vermeye ise fetva adı verilir.

 

İkrara itiraf adı da verilir.

 

 

B. İKRARIN MEŞRUİYETİNİN DELİLLERİ

 

Bu konuda [icma bulunmaktadır. Ancak] icmadan önce ana delil konu ile ilgili şu ayetlerdir:

 

> Ahdimi kabul edip size yüklediğim sorumluluğu üstlendiniz ve bunu ikrar ettiniz mi? Onlar "evet, ikrar ettik" dediler. [AI-i İmran, 81]

 

> Ey Müminler! Kendinizin, ana-babanızın veya akrabanızın aleyhine de olsa, bütün gücünüz ve samimiyetinizle hep adalet ve hakkaniyetten yana olun, Allah için doğru şahitlik yapın. [Nisa, 135]

 

Müfessirler [bu son ayette geçen] "kendi aleyhine şahitlik etmek" ile kastedilenin ikrar olduğunu söylemişlerdir.

 

Bu konunun bir başka delili de Buhar! ve Müslim' de geçen hadisteki [Hz. Peygamber (s.a.v.)'in söylediği rivayet edilen] şu ifadelerdir: Üneys! [Karısının zina ettiğini iddia eden] bu adamın karısına git [durumu sor]. Şayet zina ettiğini itiraf ederse ona recm cezasını uygula (Buhari, Vekalet, 2314; Müslim, Hudad, 4410)

 

İkrarın meşru olduğunun bir başka delili de kıyastır; çünkü bir kimsenin ikrarda bulunduğuna dair şahitliği kabul ettiğimize göre ikrarın kendisini haydi haydi kabul etmemiz gerekir.

 

 

C. İKRARIN RÜKÜNLERİ

 

Ümmet, ikrarda bulunan kişiyi ikrarı ile sorumlu kabul etme konusunda icma etmiştir.

 

İkrarın rükünleri dörttür:

 

1. İkrarda bulunan (mukırr),

2. Lehine ikrarda bulunulan (mukarrun leh),

3. İkrar yaparken kullanılan sözlü ifadeler,

4. İkrar edilen şey (mukarrun bih).

 

Nevevi bunların birincisi ile konuya başlamıştır.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

A. İKRARDA BULUNAN ŞAHSA İLİŞKİN HÜKÜMLER