MUĞNİ’L-MUHTAC

GASP

 

MAL SAHİBİ VE GASIBIN ANLAŞMAZLIĞA DÜŞMESİ

 

Malı gasp eden kimse malın telef olduğunu iddia ettiği halde mal sahibi bunu inkar etse, doğru görüşe göre yeminle birlikte gasıbın sözü kabul edilir. Gasıp yemin ettiğinde, daha doğru görüşe göre mal sahibi malını ona tazmin ettirir.

 

Mal sahibi ve gasıp, "malın değeri", "gasp edilen kölenin üzerinde bulunan elbise", "malda yaratılıştan bulunan bir kusur" gibi konularda anlaşmazlığa düşseler, yeminle birlikte gasıbın sözü kabul edilir. Malda sonradan meydana gelebilecek bir kusur konusunda daha doğru görüşe göre yeminle birlikte mal sahibinin sözü kabul edilir.

 

1. Gasıp, gasp ettiği malın telef olduğunu iddia etse, buna dair bir sebep zikretmese veya malın hırsızlık gibi gizli bir sebeple telef olduğunu iddia etse, mal sahibi ise malın telef olduğunu inkar etse [kimin sözü kabul edilir? Bu konuda mezhep içinde iki görüş bulunmaktadır:]

 

[Birinci görüş]

 

Doğru olan görüşe göre yeminle birlikte gasıbın sözü kabul edilir; çünkü doğru söylediği halde şahit getirememiş olabilir. Şayet onun sözü kabul edilmezse bu durum onun müebbed hapse atılmasına sebep olabilir.

 

[İkinci görüş]

 

Yeminle birlikte mal sahibinin sözü kabul edilir; çünkü aslolan, malın varlığını koruyor olmasıdır.

 

2. [Yukarıdaki meselede] daha doğru görüş kabul edildiğinde gasıp yemin ettiğinde, mal sahibi malın bedelini ya misli ya da değeri üzerinden tazmin ettirir. Çünkü gasıbın yemin etmesi sonucunda malının kendisine kavuşma imkanı kalmamıştır. Diğer görüşe göre ise mal sahibinin iddiasına göre mal mevcudiyetini koruduğundan gasıba tazmin ettiremez.

 

3. Mal sahibi ve gasıp malın telef olduğu konusunda ittifak ettikten veya gasıp bu konuya dair yemin ettikten sonra iki taraf;

 

> "Malın değeri" konusunda anlaşmazlığa düşseler,

> "Gasp edilen kölenin elbisesi" konusunda anlaşmazlığa düşseler, örneğin mal sahibi "bu elbise benimdir" dediği halde gasıp "hayır benimdir" dese,

 

> "Gasp edilen kölede doğuştan bir kusurun var olup olmadığı" konusunda anlaşmazlığa düşseler, örneğin gasıp kölenin doğuştan kör olduğunu veya elinin olmadığını iddia ettiği halde mal sahibi "köle sağlam idi, bu kusurlar senin yanındayken meydana geldi" dese,

 

Bu üç durumda yeminle birlikte gasıbın sözü kabul edilir.

 

Birinci durumda onun sözünün kabul edilme sebebi şudur:

 

Asıl olan, gasıbın zimmetinin, fazlalık kısmı borçlu olmamasıdır.

 

Bunu iddia eden mal. sahibinin delil getirmesi gerekir. Mal sahibi, malın değerinin, herhangi bir kesin rakam vermeksizin gasıbın iddia ettiğinden daha fazla olduğuna dair şahit getirirse bunlar dinlenir, gasıp kendisinin belirttiği değer ile şahitlerin ileri sürdüğü en üst değer arasındaki farkı ödemekle yükümlü tutulur.

 

[Zayıf] bir görüşe göre şahitler dinlenmez. İbnü'r-Rif'a bu görüşe meyletmiştir.

 

Kişi, malın niteliklerinin nasılolduğuna dair şahit getirip bu niteliklere göre malın değerini uzmanlara belirtmek istese şahitler dinlenmez. Ancak bu şahitleri getirmekle mal sahibi gasıbın bu niteliklere uygun olmayacak derecede düşük bir değer ileri sürme hakkını ortadan kaldırmış olur. Bu durum, gasıbın bu niteliklerde bir mal gasp ettiğini ikrar edip sonra da küçük bir değer ileri sürmesine benzer. Buna göre gasıp uygun olacak seviyede bir fazlalık ödemekle yükümlü tutulur.

Mal sahibi, malın gasp öncesindeki değerinin ne olduğuna dair şahit getirirse doğru olan görüşe göre şahitler dinlenmez.

 

İkinci durumda onun sözünün kabul edilmesebebi şudur:

 

Gasıp hem köle hem de kölenin üzerindeki şeyler üzerinde zilyed konumundadır.

 

Burada "köle" ifadesi hür kimseyi dışarıda bırakmaktadır. Hür bir kimseyi gasp eden veya çalan / kaçıran kimsenin onun üzerindeki elbise üzerinde zilyedliği söz konusu olmaz.

 

Üçüncü durumda onun sözünün kabul edilme sebebi şudur:

 

Aslolan, doğuştan kusurun bulunmamasıdır. Şahitlerin ileri sürdüğü şey kesin değil, ihtimallidir.

 

4. Mal telef olduktan sonra, "malda gasp sonrasında bir kusurun meydana gelip gelmediği" konusunda bir anlaşmazlık olsa, örneğin gasıp "gasp ettiğim köle hırsız idi" veya "kolu kesikti" dese [kimin sözü kabul edilir? Bu konuda mezhep içinde iki görüş bulunmaktadır:] 

 

[Birinci görüş]

 

Daha doğru görüşe göre yeminle birlikte mal sahibinin sözü kabul edilir; çünkü aslolan ve çoğunlukla görülen durum, malda bu kusurun sonradan meydana gelmemesidir.

 

[İkinci görüş]

 

Gasp edenin sözü kabul edilir; çünkü aslolan, gasıbın zimmetinin borçsuz olmasıdır.

 

5. Gasıp, köleyi kusurlu bir şekilde geri verip "bu şekilde gasp etmiştim" dese, mal sahibi "bu kusur senin elindeyken oldu" dese, yeminle birlikte gasıbın sözü kabul edilir; çünkü aslolan, kölenin bu kusurlu halinin üzerindeki bir değerin gasıbın zimmetine yükletilmemesidir.

 

[İtiraz]  Bu, gasp edilen malın geri verilmeSiyle kayıtlanamaz. Mal telef de edilmiş olsa, yukarıda geçen gerekçeden ve biraz sonra gelecek olan "yiyecek" meselesinden anlaşıldığına göre hüküm yine bu şekilde olur.

 

[Cevap]  Malın telef edilmesi durumunda gasıbın tazminat ödemesi gerekli olduğundan malın geri verilmesinden sonraki duruma nispetle telef durumunda gasıbın sözünün kabul edilme ihtimali zayıflamıştır.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

GASP EDİLEN MALDA MEYDANA GELEN EKSİLMENİN TAZMİN ŞEKLİ