MUĞNİ’L-MUHTAC

GASP

 

MENFAATLERİN TAZMİNİ

 

Bir ev, köle vb. şeylerin menfaati kaybettirildiğinde yahut haksız yere malı elinde bulunduran bir kişinin elinde menfaatler yok olduğunda tazmin edilir.

 

Cinsel ilişki menfaati buna sahip olan kişinin elinden alınmadıkça tazmin edilmez. Daha doğru olan görüşe göre hür bir kimsenin bedensel işgücü [emeği] de böyledir.

 

Gasp edilen mal, kullanım dışındaki bir sebeple azalma meydana gelirse ücretle birlikte bunun da karşılanması gerekir. Elbisenin eskimesi vb. gibi kullanım sonucu bir eksilme meydana gelmişse hüküm yine böyledir.

 

1. Evden yararlanma, kölenin işgücünden yararlanma, kitabı okuma, binek hayvanına binme, miski koklama gibi, karşılığında kira bedeli / ücret alınan bütün menfaatler;

 

[a] - Başkasının kitabını okuyup inceleme, başkasının hayvanına binme, miskini koklama gibi yollarla bunlara sahip olan kişinin elinden alındığında;

 

[b] - Bu veya başka bir şey yapmamakla birlikte evi kapatmak vb. gibi haksız bir kimsenin eve el koymasıyla menfaat elde edilemezse,

 

Bunlar emsal ücretle tazmin edilir; çünkü menfaatler de tıpkı somut mallar gibi mütekavvim olup gasp sebebiyle tazmin edilirler. Bununla birlikte bir diyet ödemek söz konusu olsun ya da olmasın hüküm değişmez.

 

2. Şayet gaspa konu olan süre içinde ücret artıp eksilse, her bir süreyi ona mukabil ücreti ödeyerek tazmin eder. Gasp edilen kölenin yaptığı bir takım sanatlar bulunsa, bunları bir araya getirmek mümkün olmadığında gasp eden kişi en üstün olanın ücretini öder. Şayet örneğin dikim, bekçilik, Kur'an öğretimi gibi aynı anda yapılması mümkün işler ise, gasp eden kişi bunların tümünün ücretini öder.

 

3. Köpek gibi dince malolarak kabul edilmemesi sebebiyle veya müzik aletleri gibi kullanımı haram olması sebebiyle ya da buğday taneleri gibi başka sebeplerle kendisinden ücret alınamayan şeylerin menfaati tazmin edilmez. Buna göre kişi başkasının köpeğini kullanarak bir hayvan avlasa, av ona ait olur. Nitekim başkasının ağını veya yayını kullanarak bir şey avlaması durumunda da hüküm böyledir. Başkasına ait olan köle, kendisini gasp eden şahıs içinbir şey avladığında, Ruyani'nin açık ifadesine göre köle mümeyyiz olmasa bile av, efendisine ait olur. Bu durumda gasıp, kölenin avlanma zamanındaki ücretini de ayrıca öder.

 

4. Cinsellikten yararlanma, ancak cinsel ilişkide bulunmak suretiyle kişiye engelolunduğunda emsal mehirle tazmin edilir. Cinsel yararlanmanın kendiliğinden elden kaçmasıyla tazmin edilmez. Cinsel ilişki konusunda zilyed kadının kendisidir. Nitekim efendi, gasp edilmiş bulunan cariyesini başkasıyla evlendirebildiği halde başkasının yanında ücretle çalışması için akit yapamamaktadır; çünkü cariyenin gasıbın elinde olması buna engeldir.

 

5. Hür bir kimsenin bedensel işgücü [tazmine konu olur mu? Bu konuda mezhep içinde iki görüş bulunmaktadır:]

 

[Birinci görüş]

 

Daha doğru görüşe göre hür bir kimsenin bedensel işgücü de ancak ortadan kaldırıldığında tazmine konu olur. Buna göre bir şahıs, hür bir kimseyi hapsetmekle birlikte o kişinin bedensel işgücü nden yararlanmasa, hür kimse -küçük bile olsa- buna karşılık bir şey alamaz; çünkü hür kimse, zilyedlik altına girmediğinden bedensel işgücü kendi hakimiyeti ahında olmak üzere zayi olmaktadır.

 

[İkinci görüş]

 

Bedensel işgücünü hür kimsenin kendisi kullanamadığında da bu, tazmine konu olur; çünkü işgücü fasid kira akdi yapıldığında bir değerle belirlenmekte olduğundan hür kişinin bedensel işgücü de mallardan elde edilen menfaatlere benzemektedir.

 

"İşgücü" ifadesi, hür şahsın kendisini dışarıda bırakmaktadır; çünkü o gasp sebebiyle tazmin edilmez. Nevevi bunu "hırsızlık" bölümünde zikrederek şöyle demiştir: "Zilyedliği kendi elinde olan hür bir kimsenin kendisi tazmine konu olmaz." Nevevi bunu burada zikretmiş olsa daha uygun olurdu.

 

Yine bu ifadeyi, kendisine el konulmuş olan hür bir kimsenin üzerindeki elbiseyi dışarıda bırakmaktadır; kendisine el konulan kimse ister küçük ister büyük, ister güçlü ister zayıf olsun, üzerindeki elbise tazmine tabi değildir.

 

Not:  Mescid, cadde, karakol, kabristan, Arafat arazisi vb. yerlerin menfaati de hür bir kimsenin bedeni gibi değerlendirilir; başka- ~ sının yararlanmasına engelolma durumunda tazmin edilir, ancak başkasının yararlanma imkanının kaçması sebebiyle tazmine konu olmaz. Bir kimse mescidin bir bölümüne kendi eşyasını koyarak orayı meşgul etse, mescidi kapatmamışsa yalnızca işgal ettiği yerin ücretini vermesi gerekir, kapatmışsa bütün mescidin ücretini vermesi gerekir. Şayet mescide eşya koymaksızın onu kapatmış ve insanların orada namaz kılmalarına engel olmuşsa, herhangi bir tazminat gerekmez; çünkü mescid üzerinde zilyedlik kurulamaz. Mesciddeki bir bölgenin hükmü de buna benzemektedir.

 

6. Gasp edilen şey, gasıbın elinde iken kullanım dışında bir sebeple eksilse, örneğin gasp edilen bir kölenin eli düşse veya kör olsa, ücretle birlikte bu eksilmenin de karşılanması gerekir; çünkü her ikisinin sebebi farklıdır. Ücreti, eksilmenin meydana gelmesi öncesindeki sağlam konumuna göre ve kusurlandıktan sonraki durumuna göre yapar.

 

Gasp edilen elbisenin giyim sonucunda eskimesi örneğinde olduğu gibi gasp edilen şey kullanım sonucunda eksilse daha doğru görüşe göre ücretle birlikte tazminatın ödenmesi gerekir; çünkü her biri tek başına bulunduğunda tazmini gerektirir. Bir arada bulunduğunda da böyledir. Diğer görüşe göre ücret ve tazminat içinden hangisinin miktarı fazlaysa onu öder. Çünkü eksilme kullanma sebebiyle meydana gelmiştir, bu kullanma için bir ücret ödenmekte olduğundan başkaca bir tazminata gerek yoktur.

 

Bu görüş "ücret, gasp edilen şeyin kullanılması değil menfaatinin sahibi tarafından kullanılmaması sebebiyle gerekli olmuştur" denilerek reddedilmiştir.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

MAL SAHİBİ VE GASIBIN ANLAŞMAZLIĞA DÜŞMESİ