MUĞNİ’L-MUHTAC

HAVALE

 

GİRİŞ

 

-hvlt-  sözcüğünün "havale" şeklinde okunması "hıvale" şeklinde okunmasından daha fasihtir.

 

Havale sözlükte "intikal etmek" anlamına gelir. Araplar bu sözcüğü, bir şey bir yerden intikal edip değiştiğinde kullanır.

 

Dinı terminolojide "borcun bir zimmetten diğerine naklini gerektiren akit" anlamında kullanılmıştır. Yine bu sözcük "borcun bir zimmetten diğerine kendiliğinden intikal etmesi" anlamında da kullanılmaktadır. Fıkıhçılar çoğunlukla birinci anlamda kullanırlar.

 

Bu konuda icma bulunmakla birlikte ondan önce Buhari ve Müslim'de yer alan şu hadis konunun temelini teşkil etmektedir:  Zengin bir kimsenin borcunu ödemeyi geciktirmesi haksızlıktzr. Sizden biriniz ödeme gücü olan birine havale edildiğinizde onun peşine düşsün.(Buhari, Havale, 2287. Müslim, Müsakat, 3978. Hadiste geçen "onun peşine tabi olsun" ifadesi, Beyhaki'nin belirttiğine göre "havaleyi kabul etsin" anlamına gelir. Bkz. Beyhaki, Havale, 9, 70)

 

Ödeme gücü olan olan birine havale yapıldığında bu hadisten dolayı havaleyi kabul etmek sünnettir. Bunu farz olmaktan çıkaran şey bunun diğer bedelli şeylere kıyaslanması ve şu hadistir: Bir müslümanın malı ancak onun gönül rızası ile helCil olabilir.(BeyhaKi, Gadab, 6, 100)

 

Havalenin müstehap olmasında Ezrai'nin belirttiğine göre ödeme gücüne sahip olan kimsenin vefakar ve malında şüphe bulunmayan bir kimse olması müstehaptır.

 

Daha doğru olan görüşe göre havale, ihtiyaç sebebiyle izin verilmiş olan borcun borç karşılığında satımıdır. Bu yüzden her iki bedel faize tabi şeylerden olsa bile o mecliste bunları teslim almaya bakılmaz.

 

Havale bir satımdır; çünkü bir malı diğer bir mala değiştirmektir. Çünkü her biri bu mülk sebebiyle malik olmadığı bir şeye sahip olmaktadır. Havale yapan kişi, bir anlamda havale alacaklısına, havaleyi yaptığı şahsın zimmetindeki alacağını lehine havale yapılan kişinin kendisinin zimmetinde olan alacağı karşılığında satmaktadır.

 

[Zayıf] bir görüşe göre havale, alacağın tahsil edilmesidir. ElÜmm'de açık olarak ifade edilen de budur. Havale alacaklısı adeta havale yapan kişinin zimmetindeki alacağının tümünü almakta, bunu havale yapılan şahsa borç vermiş olmaktadır.

 

İbn Haddad şöyle demiştir: Havalenin bir satım olduğu görüşüne dayalı olarak yapılan çıkarımların devam ettiğini görmedim.

 

Havalenin rükünleri [kurucu unsurları] altı taneclir:

 

1. Havaleyi yapan kişi [muhıl],

2. Kendisine havale yapılan kişi [borçlu / muhal aleyh]

3. Havale alacaklısının havale yapan kişiden olan alacağı,

4. Havale yapan kişinin, havale yaptığı şahsın zimmetinde alacağı

5-6. Sıga [kap ve kabul]

 

Bu rükünlerin tümü, -her ne kadar bir kısmına şart deniliyorsa da- Nevevi'nin birazdan gelecek açıklamalarından anlaşılmaktadır.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

HAVALENİN ŞARTLARI