MUĞNİ’L-MUHTAC

RİBA / FAİZ

 

F. DENKLİK NASIL BELİRLENİR?

 

Ölçekle ölçülen yiyecek maddelerinde eşitlik ölçek üzerinden dikkate alınır, tartılarak satılan yiyecek maddelerinde ise tartı üzerinden dikkate alınır.

 

Muteber olan, Resulullah (s.a.v.) zamanında hicaz halkının yaygın olan adetidir.

 

> dönemde nasıl satıldığı bilinmeyen yiyecek maddelerinde

[neye riayet edilir? Bu konuda farklı görüşler vardır:]

 

> Satım akdinin yapıldığı beldenin adetine riayet edilir.

> Bir görüşe göre bunlar ölçeğe riayet edilir.

> Bir başka görüşe göre tartıya riayet edilir.

> Bir başka görüşe göre bu konuda serbesti vardır.

> Bir başka görüşe göre ise satılan maddenin bilinir bir asıt ölçeği varsa ona riayet edilir.

 

1. Ölçekle alınıp satılan yiyecek maddelerinde eşitliğin gerçekleşmesi ölçek dikkate alınarak yapılır. Bu maddeler ağırlık bakımından farklı olsa da hüküm böyledir. Tartılarak satılan yiyecek maddeleri ise ölçekte birbirinden farklı olsa bile ağırlıkları esas alınır. Buna göre ölçekle satılan malın bir kısmını diğer bir kısmıyla tartarak alıpsatmak sahih olmaz. Yine tartılarak satılan malın bir kısmını diğer bir kısmı karşılığında ölçekle satmak sahih olmaz.

 

2. Bir maddenin ölçülerek mi yoksa tartılarak mı satılacağını belirleme konusunda dikkate alınacak olan şey Resulullah (s.a.v.) zamanında Hicaz halkının yaygın olarak görülen adetidir. Çünkü Hz. Peygamber (s.a.v.)'in bu uygulamayı bilerek [sessiz kalmak suretiyle] bunu onayladığı açıktır. İnsanlar buna aykırı bir uygulama geliştirmiş-

lerse bu dikkate alınmaz.

 

3. Şu durumlarda, akdin yapıldığı bölgedeki adet dikkate alınır:

 

> [Alınıp satılan mal] o dönemde [yani Resulullah (s.a.v.) zamanında] bulunmayan bir mal ise,

> Bu mal o dönemde bulun sa bile -unutma gibi bir durum sebebiyle bile olsa- durumu [yani ölçülerek mi yoksa tartılarak mı satıldığı] bilinmeyen bir mal ise,

 

> Yahut Hicazda bulunmayan bir mal ise,

> Yahut ölçek ve tartının eşit olarak kullanıldığı bir mal ise,

> Yahut da her ikisinin kullanılmadığı bir mal ise,

> Ölçek ve tartıdan biri yaygın olmakla birlikte bunun hangisi olduğu belirgin hale gelmese,

> Alınıp-satılan mal, ceviz gibi hurmadan büyük bir şey ise tartı dikkate alınır. Çünkü hurmadan daha büyük malların alım satımında Hicazda ölçeğin kullanıldığı bilinmemektedir. Şayet bu durumda badem gibi hurmayla eşit büyüklükte veya fıstık gibi daha küçük bir mal satılıyorsa

 

Bu durumda satımın yapıldığı bölgede akit esnasında yaygın olan adet esas alınır.

 

Zayıf bir görüşe göre bu mallar ölçekle alınıp satılır; çünkü nassta yer alan malların çOğunluğu ölçekle alınıp satılan mallardır.

 

Zayıf bir başka görüşe göre tartıyla alınıp satılır; çünkü bu hem daha kısa bir işlem hem de daha az farklılık gösteren bir yöntemdir.

 

Zayıf bir başka görüşe göre her ikisi de eşit olduğundan seçim hakkı söz konusu olur.

 

Zayıf bir başka görüşe göre, satılan malın bir aslı var ve bu ası ın da bilinen bir ölçeği varsa ölçek ve tartı konusunda o asıl dikkate alınır.

 

Şarih Celaleddin el-Mahalli şöyle demiştir: Buna göre susam yağı ölçekle alınıp satılır, badem yağı ise tartılarak alınıp satılır.

 

Daha doğru görüşe göre badem ölçekle alınıp satılan bir mal olduğu gibi bademyağı da böyledir.

 

4. Ölçeğin adet olarak kullanılan ölçek olmasıyla herhangi bir tas olması arasında fark yoktur.

 

5. Satılan iki maldan birinde biraz toprak vb. bir şey varsa [bakılır:]

 

[a] - Şayet ölçülerek satılıyorsa bunun bir zararı yoktur; çünkü bunun bir etkisi yoktur.

Şayet ölçekte görülecek şekilde çoksa bunun zararı olur.

 

[b] - Tartılarak satılıyorsa bunun mutlak olarak akde zararı olur; çünkü az olsun fazla olsun bu kısım tartıda ortaya çıkar.

 

6. Satılan malı iki kollu terazide tartmak ve terazinin iki kefesinin her birinin miktarı bilinmese bile eşit seviyede olması yeterlidir.

 

7. Bir şeyi suyla tartmak da şu şekilde mümkün olur: Tartılan şey kabın içine konulur ve suya bırakılır. Suya ne kadar battığına bakılır. Bununla birlikte bu şekilde tartmak ne dinı ne de örfı olarak kullanılan bir yöntemdir. Şerhu'l-Kebir'de "zahir" olarak belirtilen görüşe göre bu meselede bu şekilde tartmak yeterli değildir. Zekatın ödenmesinde ve selem akdinde sipariş edilen malı teslim etmede ise yeterlidir. Bulkini ise bu şekilde tartmanın bir kap ile tartmaya göre caizliğe daha uygun olduğunu söylemiştir.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

G. ALTIN - GÜMÜŞÜN KARŞILIKLI DEGİŞİMİNDE RİBA