BORÇ VERME |
1. HÜKMÜ
Borç vermek(231)
mendubtur. (232)
1. Borç vermek, bir şeyi
onun bedelini geri vermek üzere başkasına temlik etmektir. Bu işleme
["kesmek" anlamına gelen] karz isminin verilmesinin sebebi borç veren
kişinin malının bir kısmını borç isteyen kişiye vermesidir. Hicazlılar buna
"selef" adını verirler.
2. "İyilik
yapınız" [Hac, 77] ayeti gereğince borç vermek dinen teşvik edilmiştir.
[*] - Ayrıca Hz.
Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: Kardeşinin dünya sıkıntılarından birini
giderip rahatlatan kişinin Allah da kıyamet günü sıkıntılarından birini giderip
rahatlatır. Kul, kardeşine yardım ettikçe Allah da ona yardım eder. (Müslim,.
ez-Zikr ve'd-dua, 6793)
[*] - İbn Hibban'm
sahihinde İbn Mesud'dan şu hadis rivayet edilmiştir: Bir müslümana iki defa bir
dirhem borç veren kimse bir defa sadaka vermiş sevabı alır.(Sahih-i İbn Hibban,
Buyu', 5040)
[Soru] [*] - Yukarıdaki hadis, İbn Mace'nin Enes
aracılığıyla Hz. Peygamber (s.a.v.)'den rivayet ettiği şu hadisle
çelişmektedir: Gece yolculuğuna götürüldüğümde [Miraca çıkarıldığımda] cennetin
kapısında şöyle yazılı olduğunu gördüm: "Sadakaya on katı kadar sevap
vardır. Borç vermeye ise on sekiz katı kadar sevap vardır." Cebrail'e
"Borç vermek niçin sadaka vermekten daha sevaptır?" diye sordum.
Şöyle cevap verdi: "Çünkü [sadaka isteyen] kişi, elinde mal bulunduğu
halde dilenebilir. Oysa borç isteyen kişi ancak ihtiyaç sebebiyle borç ister.
(İbn Mace, Sadakat, 2430)
[Cevap] Önceki hadis bundan daha sahihtir; çünkü bu
hadisi sadece Zeyd bin Halid rivayet etmiştir. Bu kişi, alimlerin çoğunluğuna
göre zayıf bir ravldir.
[*] - İbn Ömer şöyle
demiştir: Sadakanın sevabı sadece sadakayı verdiğin an yazılır. Borç vermen
durumunda ise alacağın karşı tarafta bulunduğu sürece sana sevap yazılır.
3. [Borç vermek aslen
mendub olmakla birlikte] arızi bir durum sebebiyle örneğin zorda kalmış kimseye
borç vermek farz olabilir.
Aldığı borcu günah olan bir
şeyde harcayacağı zannedilen kişiye borç vermek haram olabilir.
Aldığı borcu mekruh bir
şeyde harcayacağı zannedilen kişiye borç vermek durumunda olduğu gibi borç
vermek mekruh da olabilir.
Er-Ravda'mn
"şahitlikler" bölümünde yer aldığma göre sadece "borcunu
ödeyebilecek güce sahip olduğunu bilen kişi"nin borç alması caizdir. Ancak
borç verecek olan kişi onun borcunu ödemekten aciz olduğunu biliyorsa bu caiz
olmaz.
Sadaka alırken
"ihtiyaçsızlığmı gizleyip ihtiyaç sahibi olduğu izlenimini uyandırmak caiz
olmadığı gibi borç alırken "muhtaç olmadığı izlenimini uyandırıp ihtiyacım
gizlemek" helal değildir.
Not: Nevevi'nin, benim açıklama yaparken yaptığım
üzere "mendub ileyh" [yani dince kendisine teşvik edilmiştir] demesi
gerekirdi. Bunu et-Tenbih yazarı açık olarak zikretmiştir. EI-Muhkem ve diğer
kitaplarda da böyledir. Bununla birlikte bu ifadenin lam harfi ile mecrur
olması da yaygındır. Nitekim bu anlamda '.....' onu şuna teşvik ettim, o da
bunu yaptı denir. Bunu Cevherı zikretmiştir. "Mendub" yani teşvik
edilen ise şahsın kendisidir.
BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN
AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN