MUĞNİ’L-MUHTAC

HAC-UMRE / İHRAM – BİTTİKTEN SONRA

 

HAC BİTTİKTEN SONRA YAPILMASI SÜNNET OLAN İŞLER

 

Haccı bitirdikten sonra zemzem suyundan içmek ve Resulullah (s.a.v.)'ın kabrini ziyaret etmek sünnettir.

 

1. ZEMZEM SUYUNDAN iÇMEK

2. HZ. PEYGAMBER (S.A.V.)'İN KABRİNİ ZİYARET ETMEK

 

1. ZEMZEM SUYUNDAN iÇMEK

 

1. Haccı bitirdikten sonra zemzem suyundan içmek sünnettir. Çünkü o bereketli bir su olup tadı güzel bir besin ve hastalıklara şifa olan bir sudur. EI-Mecmu'da belirtildiğine göre bunu Müslim rivayet etmiştir. "Hastalıklara şifa olan" kısmını Müslim'in rivayet etmediği, Ebu Davud et-Tayalisi'nin rivayet ettiği söylenmiştir. İsnevi buna dikkatleri çekmiştir.

 

2. Kişinin dünya ve ahirette gerçekleşmesini istediği şeyleri düşünerek [bunların gerçekleşmesini ümit ederek] zemzem suyunu içmesi sünnettir.

 

[*] - Çünkü rivayette şöyle buyrulmuştur: Zemzem suyu hangi niyetle içilirse o olur. (Beyhaki, Hac, 2, 202; Darekutni, Hac, 2, 289. Bu hadisi Beyhaki ve diğerleri rivayet etmiştir. Münziri bu hadisi sahih kabul etmiş, Nevevi ise zayıf kabul etmiştir. İbn Hacer bu hadis başka yollarla Cabir'den rivayet edildiği için hadisi hasen saymıştır. (Şirbinı) )

 

3. Zemzem suyunu içerken kıbleye dönmek ve kana kana içmek sünnettir.

 

[*] - Çünkü Beyhakibirkaç yolla Hz. Peygamber (s.a.v.)'den şunu rivayet etmiştir: Bizimle münafıkları ayırt eden şeyonların zemzem suyunu kana kana içmemeleridir.

 

Bu suyu alimlerden bir grup içmişler ve isteklerine de nail olmuşlardır.

 

4. Zemzem suyunu içerken şu duayı yapmak sünnettir: Allahümme innehu kad beleğani an nebiyyike Muhammedin sallallahu aleyhi ve selleme ennehu kaale: "Mau zemzem !ima şüribe leh" ve ene eşrabuhu !i keza, Allahümme fe 'I' al. (297)

 

5. Kişi zemzemi üç nefeste içer.

 

[*] - İbn Abbas zemzem içtiğinde şöyle derdi: Allahümme inni es'elüke ilmen nafian ve rizkan vasian ve şifaen min külli dain. (Müsned-i Hanbel, 6, 294. Hakim: sahihtir)

 

6. Zemzem kuyusuna girmek ve oraya bakmak, oradaki kovayla kuyudan su çekmek ve içmek müstehaptır.

 

Maverdi şöyle demiştir: Zemzem suyundan başına, yüzüne ve göğsüne sürmek, zemzem suyundan yanına da azık olarak almak ve imkan ölçüsünde yanında bulundurmak sünnettir.

 

[*] - Beyhaki' de yer aldığına göre Hz. Aişe yanında zemzem suyunu götürür ve şunu söylerdi: Resulullah (s.a.v.) kırbalar içinde zemzem suyunu taşır, hastalara bu sudan döker ve onlara zemzem içirirdi. (Beyhaki, Hac, 5, 202)

 

7. Abbas havuzundaki nebizden [sıkılmış meyve suyundan] -sarhoş etmediği sürece- içmek sünnettir.

 

8. Hicr bölgesine çokça girmek, orada namaz kılmak ve dua etmek sünnettir. Çünkü daha önce geçtiği üzere hicr bölgesinin büyük bir kısmı beytullaha dahildir.

 

9. Kişinin Mekke'de Kur'an'ı hatmetmesi sünnettir.

 

10. Kişinin Kabe'ye arkasını dönerek beytullahtan ayrılması sünnettir. Bunu Nevevi Menasik adlı eserinde sahih görüş olarak aktarmış, el-Mecmu'unda da doğru kabul etmiştir.

 

Bir görüşe göre ise kişi Kabe'ye saygıda ileri gitmek için Kabe'yi görmez hale gelinceye dek Kabe'ye bakarak Mescidi haramdan çıkar. Et-Tenbih yazarı [Şirazi] bu görüşü kabul etmiştir.

 

Bir görüşe göre ise sevdiğinden ayrıldığına üzülen kimsenin durumunda olduğu gibi imkan ölçüsünde kişi yüzünü Kabe'ye döndürür. İbnü'l-Mukri de bu görüşü tercih etmiştir.

 

11. kişi Mekke' den çıkarken üç kere AlIahu ekber der, daha sonra şunları söyler: La ilahe illalIahu vahdehu la şerike leh. Lehü'l-mülkü ve lehü'l-hamdü ve hüve ala külli şey'in kadir. Abiyune abidune sacidune li rabbina hamidun. SadakalIahu va'dehu ve nasara abdehu ve hezeme'l-ahzabe vahdehu.

 

 

2. HZ. PEYGAMBER (S.A.V.)'İN KABRİNİ ZİYARET ETMEK

 

1. Resulullah (s.a.v.)'ın kabrini ziyaret etmek sünnettir.

 

[*] - Çünkü İbn Huzeyme'nin sahihinde İbn Ömer'den rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: Kabrimi ziyaret edene şefaat etmem gerekli olur. (Darekutni, Hac, 2, 278)

 

Bu hadisin zıt anlamından Hz. Peygamber (s.a.v.)'in kabri dışında kabir ziyaretinin caiz olduğu anlaşılır.

 

[*] - Yine Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: Bir kimse başka bir amaçla değil yalnızca beni ziyaret etmek amacıyla gelirse kıyamet günü ona şefaatçi olmam Allah'ın üzerine aldığı bir haktır.  (Heysemi, Mecmeu'z-zevaid, 1\1, 2. Bu hadisi ayrıca İbnü's-Seken es-Sünenü'ssıhahü'l-me'sura adlı eserinde rivayet etmiştir. (Şirbinı) )

 

[*] - Buhari şu hadisi rivayet etmiştir: Kabrimin yanında bana bir kere salatü selam getiren kişinin bu selamını bana ulaştırması için Allah bir meleği görevlendirir. Bu kişinin dünya ve ahirete yönelik işleri için bu selam yeterli olur. Ben de kıyamet günü ona şefaatçi [yahut şahit] olurum. (Bkz. Bağdadı, Tarlhu Bağdad, 3, 292)

 

Hac ve umre yapmayan kimseler için dahil Hz. Peygamber (s.a.v.)'in kabrini ziyaret etmek kişiyi Allah'a yaklaştıran en faziletli amellerdendir.

 

Nevevi'nin "haccı tamamladıktan sonra" ifadesi İmam Şafii (r.a.) ve mezhebimiz alimlerince de belirtildiği üzere "Hz. Peygamber (s.a.v.)'in kabrinin ziyaret edilmesinin yalnızca o zamanda kişiden talep edildiği" anlamına gelmez. Aksine ister hac ve umreden önce, ister bunlardan sonra isterse hac ve umre söz konusu olmaksızın Hz. Peygamber (s.a.v.)'in kabrini ziyaret etmek mutlak olarak menduptur. Metindeki ifadeyle kastedilen hacdan sonra Hz. Peygamber (s.a.v.)'in kabrini ziyaret etmenin iki sebeple daha güçlü bir mendup olduğunu ifade etmektir:

 

1) Hacıların geneli uzak diyarlardan gelirler, [hac ve umre vesilesiyle Mekke'ye geldiklerinde Medine'ye yaklaşmış sayılırlar] Medine'ye bu kadar yakınken Hz. Peygamber (s.a.v.)'in kabrini ziyaret etmeden yurtlarına dönmeleri kötü bir davranış olur.

 

2) Bunun bir başka nedeni de şu hadistir: Hac yapıp da kabrimi ziyaret etmeyen bana cefa etmiş olur.  (Acluni, Keşfü'l-hafa, 2, 338. Bu hadisi ayrıca İbn Adiyy el-Kamil adlı eserinde rivayet etmiştir)

 

İşte bu durum, Hz. Peygamber (s.a.v.)'in kabrini ziyaret etmenin hacılar için başka kimselere göre daha kuvvetli mendup olduğunu göstermektedir.

 

Nevevi'nin ifadesi tarafından kapsanmasa bile Hz. Peygamber (s.a.v.)'in kabrini ziyaret etmenin güçlü mendup olması açısından umre yapan kişinin hükmü hac yapan kişi gibidir.

 

[*] - Hadiste şöyle buyrulmuştur: Yolculuklar ancak üç mescide düzenlenir: Mescid-i haram, mescid-i Aksa ve şu benim mescidim. (Buhari, Fadlü's-salat, 1189)

 

Bu hadisten anlaşıldığına göre Beyt-i makdisi ve Hz. İbrahim'in kabrini ziyaret etmek sünnettir. Bunların hac ile ilgisi yoktur.

 

2. Şerefli Medine şehrine Hz. Peygamber (s.a.v.)'in kabrini ziyaret etmek amacıyla yönelen kişinin;

 

> Yolda Hz. Peygamber (s.a.v.)'e çokça salatü selam okuması,

> Mesela Medine'nin mescitlerini gördükçe salatü selamı daha da arttırması,

> Allah'tan bu ziyaretin kendisi için yararlı olmasını dilemesi ve kabul etmesi için dua etmesi,

> Medine'ye girmeden önce gusletmesi,

> En temiz ve en güzel giysilerini giymesi sünnettir.

 

Mescide girince Ravza-i Mutahhara'ya yönelir -ki burası Hz. Peygamber (s.a.v.)'in kabri ile minberi arasındadır- Burada minberin yanında tahiyyetü'l-mescid namazı kılar. İki rekatlık namazı bitirdiğinde bu nimeti kendisine bahşettiğinden dolayı Allah'a şükreder. Daha sonra Hz. Peygamber (s.a.v.)'in şerefli kabrinin yanına gelir, mübarek başının bulunduğu tarafa yüzünü döner, kıbleye arkasını döner. Kabirden yaklaşık dört zira mesafede durur. Saygı ve tazim duygularıyla dolu bir şekilde kalbinden her türlü dünyevı düşünceyi atarak karşısındaki kabrin en alt kısmına doğru bakar. Hz. Peygamber (s.a.v.)'e selam verir.

 

[*] - Bunun delili Ebu Davud'un sahih bir senetle rivayet ettiği şu hadistir: Bana kim selam verirse versin Allah o selama karşılık verebilmem için ruhumu bana geri verir. (Ebu Davud, Menasik, 2041)

 

Hz. Peygamber (s.a.v.)'e verilecek selamın en azı "esselamu aleyke ya Resulallah. Salı allah u aleyke ve sellem" şeklindedir.

 

Kişi nasıl ki Hz. Peygamber (s.a.v.)'in hayatında iken ona olan edep gereği ses yükseltilmiyorsa onun kabrinin yanında da sesini yükseltmez.

 

Daha sonra Hz. Peygamber (s.a.v.)'in kabrinin sağ tarafına doğru bir zira kadar geriye çekilir ve Hz. Ebu Bekir' e selam verir. Çünkü onun başı Hz. Peygamber (s.a.v.)'in omzu hizasındadır. Sonra da bir zira miktarı daha geri çekilir ve Hz. Ömer' e selam verir.

 

[*] - Bunun delili Beyhaki' nin İbn Ömer' den rivayet ettiği şu hadistir: İbn Ömer yolculuktan dönüp de Hz. Peygamber (s.a.v.)'in şerefli kabrini ziyaret eder ve şöyle selam verirdi:

Selam sana ey Allah 'ın elçisi! Selam sana ey EbU Bekir! Selam sana ey babacığım! (Beyhaki, Hac, 5, 245)

 

Daha sonra ilk durduğu yere gider, Hz. Peygamber (s.a.v.)'in mübarek yüzünün bulunduğu yere doğru döner, kendisi hakkında onunla tevessülde bulunur. Rabbinden onun kendisi için şefaatçi olmasını temenni eder.

 

[*] - Çünkü Hakim, Hz. Peygamber (s.a.v.)'den şu hadisi rivayet etmiştir: Hz. Adem günah işlediğinde "Ey Rabbim! Muhammed'in hakkı için senden beni bağışlamam diliyorum" diye yalvardı.

Yüce Allah ona: "Sen benim henüz yaratmadığı m Muhammed'i nereden biliyorsun?" diye sordu.

Hz. Adem: "Ey Rabbim! Sen beni yaratıp da bana ruh verdiğinde başımı kaldırdığımda arşı ayakta tutan sütunlar üzerinde "La ilahe illallah Muhammedün Resulullah" yazdığım gördüm. Biliyorum ki sen en sevdiğin varlıktan başkasını kendi adının yanına eklemezsin".

Bunun üzerine Yüce Allah şöyle buyurdu: "Doğru söyledin ey Adem! O, mahlukat içinde en sevdiğim varlıktır. Madem ki onun aracılığıyla benden bağışlanmayı istedin ben de seni bağışlıyorum. Muhammed olmasaydı seni yaratmazdım."  (Müstedrek, Tevarihü'l-mütekaddimin mine'l-enbiya ve'l-mürselin, 2, 615 Hakim, bu hadisin senedinin sahih olduğunu söylemiştir)

 

Hz. Peygamber (s.a.v.)'in kabrini ziyaret eden bir kimsenin salatü selamdan sonra söyleyebileceği en güzel şey, şu beyitlerdir:

 

> Ya hayra men düfinet bi'l-kai a'zumuh, fetabe min tibihinne'l-kau ve'l-ekemü 

> Ruhi'l-fidau li kabrin ente sakinuh, fihi'l-afafu ve fihi'l-cadu ve'l-keremü 

> Ente'l-habibü'l-lezi türca şefaatuh, yevmeu'l-hisabi iza ma zelleti'l-kademü.

 

Daha sonra sıbleye döner ve kendisi ve diğer müslümanlar için içinden geldiği şekilde dua eder.

 

3. Medine'ye gelen kişinin [Mescid-i Nebevı dışında] görülecek diğer yerleri ziyaret etmesi de sünnettir. Buralar Medinelilerce bilinen yaklaşık otuz yerdir.

 

4. Baki' ve Kuba'yı ziyaret etmek sünnettir.

5. Erıs kuyusuna giderek oradan su içip abdest almak sünnettir.

 

Medine'deki diğer yedi kuyuya da aynı şekilde gitmek sünnettir. Bu yedi kuyu Eris, Gars, Rume, Budaa, Dabiza, Beyreha, İhn.

 

6. [Medine'de bulunan kişinin] namazlarını Hz. Peygamber (s.a.v.)'in hayatta olduğu zamanda namaz kıldığı mescitte kılmaya çalışması uygun olur. Çünkü orada kılınan bir namaz, başka yerde kılınan bin namaz değerindedir.

 

Kişi, Hz. Peygamber (s.a.v.)e saygısını göstermek adına onun kabrini tavaf etmektten ve Hz. Peygamber (s.a.v.)'in kabrinin bulunduğu odada namaz kılmaktan sakınmalıdır.

 

Kişinin sırtını veya karnını kabre değdirmesi son derece kerih [çirkin] bir davranıştır.

Kişinin eliyle kabre dokunması ve kabri öpmesi mekruhtur. Edebe uygun olan davranış tıpkı hayatında iken Hz. Peygamber (s.a.v.)'e yapıldığı üzere uzakta durmaktır.

 

7. Kişinin, Medine'de bulunduğu sürece m sünnettir.

 

Kişi mümkün oldukça oruç tutması, imkan ölçüsünde gerek Medine'de ikamet eden gerekse yabancı olan Resulullah (s.a.v.)'ın komşularına sadaka vermesi sünnettir.

 

Kişi yurduna dönmek istediğinde iki rekat namaz kılarak mescide veda etmesi, Hz. Peygamber (s.a.v.)'in mübarek kabrine gelmesi, daha önce selam verdiği şekilde selam vermesi ve şöyle demesi sünnettir: Allahümme la tec'alhu ahira'l-ahdi min haremi Resulullah Sallallahu aleyhi ve Sellem Ve yessir liye'l-avde ile'l-harameyni sebilen sehlen, verzukni'l-afve ve'l-afiyete fi'd-dünya ve'l-ahirate ve rüddena ila ehlina salimine ğanimin.

 

Kişi daha sonra kabre arkasını döner, geri geri yürüyerek çıkmaz.

 

Mekke ve Medine toprağından yanında götürmek ve yine bu topraktan yapılan ibrik ve küplerden götrümek caiz değildir.

 

Bilgisiz halk tabakasının Ravza-i mutahhara'da bulunan Sayhanı hurmasını yemeyi bir marifet sayarak bunu Allah'a yaklaştıran bir amel saymaları bidatlardan bir bidattır.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

1. HACCIN RÜKÜNLERİ