MUĞNİ’L-MUHTAC

ZEKAT - GECİKTİRMEK

 

ZEKATIN VERİLMESİNİ GECİKTİRMEK

 

Zekatı ödeme imkanını elde ettikten sonra ödemeyi geciktirmek -zekat verilecek malın tümü telef olsa bile- zekatı tazmin etmeyi gerektirir.

 

Zekat ödeme imkanı elde etmeden önce malın telef olması tazmini gerektirmez.

 

Malın bir kısmı telef olursa, daha güçlü görüşe göre kişi malın kalan kısmının zekatını tazmin eder.

 

1. ZEKATI ÖDEME İMKANI ELDE ETTİKTEN SONRA GECİKTİRMEK

2. ZEKATI ÖDEME İMKANI ELDE ETMEDEN ÖNCE MALIN KENDİLİĞİNDEN TELEF OLMASI

3. ZEKATI ÖDEME İMKANI ELDE ETMEDEN ÖNCE MAL SAHİBİNİN MALINI TELEF ETMESİ

 

1. ZEKATI ÖDEME İMKANI ELDE ETTİKTEN SONRA GECİKTİRMEK

 

Zekatı ödeme imkanı elde ettikten sonra ödemeyi geciktirmek -daha faziletli olan bir kimseyi araştırmak amacıyla bekletme durumunda olduğu gibi kişiyi günahkar yapmamış olsa bile- zekatın tazminini üstlenmeyi gerektirir. Zekatı verilen mal telef olsa veya kişi bunu kendisi telef etse bile hüküm böyledir. Çünkü kişi malı hak sahibine vermeyip elinde tutmakla kusurlu / ihmalkar davranmıştır.

 

Not:  İsnevi şöyle demiştir: "Bu ve daha sonra gelen meseleler zekatın önceden ödenmesi ile ilgili olmadığı halde Nevevi bunları zekatın vaktinden önce ödemesi başlığı altında ele almıştır. Bu bölümün tıpkı el-Muharrer'de olduğu gibi müstakil bir şekilde ele alınması gerekirdi.

 

Nitekim biz tercümemizde bunu dikkate alarak bu bölümü müstakil bir başlık altında ele alıyoruz. (çev.)

 

2. ZEKATI ÖDEME İMKANI ELDE ETMEDEN ÖNCE MALIN KENDİLİĞİNDEN TELEF OLMASI

 

1. Zekat malı, bir yıllık süre dolduktan sonramal sahibinin bir kusuru / ihmali söz konusu olmaksızın henüz ödeme imkanı bulamadan önce telef olsa, ortada kusur bulunmadığından tazmini gerekmez.

 

Ancak kişi malını o türden malların korunması için uygun olmayan yere koymuş ve bu sebeple mal telef olmuşsa, kusurlu davranma sebebiyle tazmin etmesi gerekir.

 

2. Bir yıl geçtikten sonra kişi ödeme imkanı elde etmeden önce malın bir kısmı telef olup bir kısmı geriye kalsa [bu durumda ne olur? Bu konuda İmam Şafii (r.a.)'ye ait iki görüş bulunmaktadır:]

 

[Birinci görüş]

 

Daha güçlü görüşe göre bu durumda kişi geriye kalan malın zekat miktarını -zekata tabi olmayan ara fazlalığı düştükten sonra- öder.

 

Buna göre beş devesi olan biri zekatını ödeme imkanı bulamadan önce develerinden biri lef olsa kalan develer için bir koyunun beşte dördünü zekat olarak öder.

 

Kişi bir yıl boyunca dokuz deveye sahip olmuş ve zekatını ödeme imkanı elde etmeden önce bu develerin beşi ölmüşse yine bir koyunun beşte dördünü zekat olarak ödemesi gerekir.

 

Bu görüş şu iki hükme dayanmaktadır:

 

a) Tazminin söz konusu olabilmesi için ödeme imkanının bulunması gerekir.

b) İki nisap arasındaki ara miktar zekata tabi değildir.

 

Her iki konuda da güçlü olan görüş böyledir.

 

Şayet dokuz devesi olan kişinin dört devesi ölmüşse bir koyunu zekat olarak ödemesi gerekir.

 

[Ikinci görüş]

 

"Zekatın farz olması ıçın kişinin ödeme imkanının bulunması şarttır" ilkesi gereğince bu durumda kişinin herhangi bir şey ödemesi gerekmez.

 

 

3. ZEKATI ÖDEME İMKANI ELDE ETMEDEN ÖNCE MAL SAHİBİNİN MALINI TELEF ETMESİ

 

Kişi bir yıl süre dolduktan sonra henüz ödeme imkanı elde etmeden önce malını telef etse bunun zekat borcu ortadan kalkmaz.

 

Mal sahibi bir yıllık süre dolduktan sonra henüz zekatını ödeme imkanı elde etmeden önce malını telef etse; ister "tazminin sözkonusu olması için ödeme imkanının elde edilmesi şarttır" görüşünü isterse "zekatın farz olması için ödeme imkanının elde edilmesi şarttır" görüşünü benimsemiş olalım malın zekat borcu ortadan kalkmaz. Çünkü malını telef etmekle haksız bir fiilde bulunmuştur.

 

Malı [mal sahibi dışında] başka bir kişi telef etmişse;

 

[a] - "Zekatın farz olması için ödeme imkanını elde etmek şarttır" görüşünü kabul ediyorsak bu kişinin zekat ödeme yükümlülüğü yoktur.

 

[b] - "Ödeme imkanını elde etmek yalnızca tazmin için gereklidir" görüşünü kabul ediyorsak ve "zekatın malın kendisine taalluk ettiği" şeklindeki -daha doğru olan- görüşü benimsiyorsak (2) hak malın kendisinden değerine intikal eder. Bu suç işleyen kölenin veya rehin verilen kölenin öldürülmesi meselesine benzer.

 

(2) Ki bu iki konuda da doğru görüşler bunlardır. (Şirbinl)

 

BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

ZEKATIN MALA İLİŞMESİNİN [TAALLUKUNUN] KEYFİYETİ