TAHARET / GİRİŞ |
TAHARET
İmandan sonra en üstün
ibadet namazdır. "Namazın anahtarı taharettir" hadisi gereğince
namazın en büyük şartlarından biri taharet olduğundan ve şart -tabiatı itibarıyla-
şart koşulduğu şeyden önce geldiğinden Nevevi eserine taharet konusuyla
başlamıştır.
A- Kitab ne demektir?
a - Sözlük anlamı
Bil ki: Kitap sözlükte
ekleme, toplama anlamına gelir. Araplar bu anlamda (-ketebtu, ketba ve kitabetu
ve kitaba) "bir araya getirdim, topladım" derler.
Yine bir kavmin
toplanmasını ifade etmek üzere (...) "falan oğulları toplandı"
derler.
Bu fiilin "kalemle
yazı yazmak" anlamında kullanılmasının sebebi, yazıda kelime ve harflerin
bir araya toplanması özelliğinin bulunmasıdır.
"Kitab"
sözcüğü(nün ne tür bir kelime olduğu konusunda farklı ihtimallersöz konusudur.
Bu kelime;
(a) Ya "özel
anlamda bir araya getirme" anlamında bir masdardır,
(b) "yazılan
şey" anlamında ism-i mef'ul'dür. Örneğin "bu, emirin darbıolan
dirhemdir" cümlesindeki darb sözcüğü "madrub" anlamındadır.
(c) "Kendisine
izafe edildiği şeyi cem eden" anlamında ism-i faildir.
Ebu Hayyan şöyle
demiştir: "Kitab" sözcüğünün "ketb" masdarından türetilmiş olması
doğru değildir. Çünkü masdar, masdardan türetilmez.
Buna şu şekilde cevap
verilmiştir: Mezid masdar, mücerred masdardan türetilir.
b - Terim anlamı
"Kitab"
sözcüğünün terim anlamı "bir ilim dalına özgü olarak bir araya getirilen
toplam"dır. Buna "bab" ve "fasıl" da denir.
Üçü bir arada
kullanıldığında -denildiğine göre- (bu kelimelerin anlamı şöyle olur):
(a) Kitap çoğunlukla
bablar ve fasıllar içeren, ilmin özel bir bütünü için kullanılan isimdir.
(b) Bab, çoğunlukla
fasıllar içeren, kitabın özel bir bütünü için kullanılan isimdir.
(c) Fasıl, çoğunlukla
meseleler içeren, babın özel bir bütünü için kullanılan isimdir.
Bab sözlükte
"kendisinden geçilerek başka bir yere varılan yer" için kullanılır.
Fasıl sözlükte engel
anlamında kullanılır.
(Kitabu't-tahare)
"Taharet kitabı" tamlamasında "kitab" sözcüğü haberi
hazfedilmiş bir mübtedadır, iki tane hazfedilmiş kelimeye muzaftır. Bu ifadenin
açılımı (....) "taharetin hükümlerinin beyanı kitabı" şeklindedir.
Aynı şekilde her bir kitap, bab ve faslın da açılımı bu şekilde yapılır. Bu
açıklamadan sonra artık her bir kitap ve bab'ta -Şerhu't-tenbih adlı eserimde
yaptığım gibi- bu şekilde açılım yapmamıza gerek yoktur.
B- Taharet ne
demektir?
"Taharet"
sözcüğü (....) fiilinin masdarıdır. Bu fiilin orta harfi fethalı [üstünlü] ve
zammeli [ötreli] olabilir, fethalı olması daha fasihtir. Muzarı' si her iki
durumda da (.....) şeklinde gelir.
"Taharet"in
sözlük anlamı; necasetler gibi görünür pisliklerden veya kusurlar gibi manevi
pisliklerden temizlenmektir. Bu anlamda "falanca su ile taharet yaptı
(temizlendi)", "onlar temiz bir toplumdur" yani kusurlardan uzak
bir toplumdur denilir.
"Taharet" dini
terminolojide; manevi ve maddi pisliğin yol açtığı engelin ortadan kalkması,
bunu sağlamak üzere belirlenmiş fiil, bunun bir kısmını sağlamak üzere
belirlenmiş fİİl anlamında kullanılır. Örneğin teyemmüm yapmak, teyemmümün
sonuçlarından olan namazın caiz olmasını sağlar. "Kitabü't-tahare"
ifadesinde ikinci anlamın kastedildiğinde şüphe yoktur.
Nevevi el-Mecmu' isimli
eserinde "taharet"i sünnet olan gusülleri de tanıma dahil ederek şu
şekilde tarif etmiştir: Taharet; bir hadesi [abdestsizliği] gidermek veya bir
necaseti gidermek, yahut bu ikisi ile aynı anlamda olan şeyi yapmak yahut şekil
olarak bu ikisi gibi olan şeyi yapmaktır.
"Şekil olarak bu
ikisi gibi olan" ifadesinden anlaşılmaktadır ki "ikisi ile aynı
anlamda olan şeyi yapmak" ifadesi ile Nevevi gerçekte bu ikisine ortak
olan şeyi kastetmemiştir. Bu yüzden Nevevi şöyle demiştir: "Bu ikisi ile
aynı anlamda" ifademiz ile; teyemmüm, sünnet olan gusüller ve abdest
yenilemeyi kastediyoruz. Abdestsizliği gidermek için abdest alırken, necaseti
temizlemek için yıkama yaparken ikinci ve üçüncü yıkamalar ile kulağı
meshetmek, ağzı çalkalamak vb. işler nafile taharetlerdendir. Müstehaza kadının
ve idrarını tutamayan kimsenin tahareti de böyledir.
Hocamız Zekeriya
el-Ensari şöyle demiştir: Bu geçenlerden müellif Nevevl'nin tarifine şu
itirazların yöneltilemeyeceği anlaşılmaktadır:
1. Taharet fiiller
cinsinden değildir, abdestsizliği gidermek ise fiil cinsindendir, taharet
bununla tarif edilemez.
2. Abdestsizliği ve
necaseti gidermeyen taharet, bunları giderenler ile aynı anlamda değildir.
3. Tarif, necasetin
ortadan kaldırılması anlamındaki tahareti içermemektedir.
Kayati'nin de dediği
gibi bu itirazların yöneltilememe sebebi şudur: Bir tanıma, sözlükte konulduğu
anlam [vaz'] yönünden bir başka vaz'ın fertlerini kapsamadığı gerekçesiyle
itiraz edilemez.
C- Şafiilere ait fıkıh
kitaplarının sistematiği
Alimlerimiz [yazdıkları
kitaplarda] dini konulara özen gösterme amacıyla ibadetleri, muamelattan daha
önce ele almışlardır.
Muamelata çok ihtiyaç
duyulması sebebiyle de bu konuları nikah ve buna ilişkin konulardan önce ele
almışlardır.
Suçlara ilişkin konulara
daha az ihtiyaç olduğu için nikaha ilişkin konuları daha önce ele almışlardır.
Suçlara ilişkin konular
öncekilere göre daha az gerçekleştiğinden onu sona bırakmışlardır.
Konu başlığındaki
"taharet" sözcüğü; abdest, gusül, necaseti giderme, teyemmüm ve
bunlara ilişkin konuları içermektedir.
BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN
AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN