KABİR ALEMİ es-Suyuti

 

DİRİLERİN AMELLERİ ÖLÜLERE ARZEDİLİR

 

1- İmam Ahmed, Hakim-i Tirraizi ''Nevadirül-Usul''de, ve ibn-i Mende Enes (r.a.)'dan rivayet ettiklerine göre Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Amelleriniz, ölü, akraba ve yakınlarınıza arz edilir. Ameliniz hayırlı ise, müjdelenirler. Değilse, ''Ya Rabbi, bize hidayet verdiğin gibi, hidayet vermeden onları öldürme'' derler.

 

2- Tayalis, ''Müsned''inde Cabir bin Abdullah'dan rivayet ettiğine göre, Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: Amelleriniz, kabirdeki, akraba ve yakınlarınıza arz edilir. Ameliniz hayırlı ise onunla müjdelenirler. Değilse, ''Ya Rabbi ibadet ve taatin için onlara şuur ver'' derler.

 

3- İbn-i Mübarek, ibn-i Ebi Dünya, Ebu Eyyub (r.a.)'dan rivayet ettiklerine göre şöyle demiştir: Amelleriniz ölülerinize arzedilir. Güzelse, sevinir ve müjdelenirler, kötü ise ''Ya Rabbi geri çevir'' derler.

 

4- İbn-i Ebi Şeybe  ''Musannef''de  Hakim-i Tirmizi ve ibn-i Ebi Dünya İbrahim bin Meysere'den rivayet ettiklerine göre, şöyle nakletmiştir: Ebu Eyyub (el-Ensari) (r.a.) İstanbul'a savaşa çıktı. Çok kıssa anlatan bir adamın yanmdan geçti. Adam şöyle diyordu: ''Kulun gündüzleyin erken yaptığı ameller, akşamleyin, kabirdeki tanıdıklarına arzedilir. Akşama doğru yaptığı ameller, sabahleyin kabirdeki tanıdıklarına arzedilir. Ebu Eyyub: ''Ne diyorsun?'' dedi. Kıssacı: ''O, dediğim gibidir.'' Ebu Eyyub: ''Ya Rabbi, Ubade bin Samit ve Sa'd bin Ubade'nin yanında ayıbımı açığa çıkartma.'' dedi. Kıssacı: ''Allah, kişinin ayhını örtüp en iyi ameliyle onu övmeden onu yanına almaz'' dedi.

 

5- Hakim-i Tirmizi, ''Nevadir''de Abdulgafur bin Abdulaziz'den o babasından, dedesinden, rivayet ettiğine göre Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: ''Ameller, pazartesi ve perşembe günleri Allah'a arz edilir. Cuma günü de peygamberlere, anne ve babalara arzedilir. Onun hasenatiyle sevinirler. Yüzleri aklaşır, parlar. Öyle ise Allah'dan korkunuz, ölülerinize eziyet vermeyiniz.

 

6- Hakim-i Tirmizi ve ibn-i Ebi Dünya, ''Rüyalar'' kitabında Beyhaki ''Şuab-ı îmanda'' Numan bin Beşir (r.a.)'dan o da Resulullah (s.a.v.)'den şöyle işittiğini rivayet etmişler: ''Kabirlerdeki kardeşleriniz için Allah'dan sakınınız, çünkü amelleriniz, onlara arzedilir.''

 

7- îbn-i Ebi Dünya, Isbehani ''Tergibde; Ebu Hüreyre (r.a.)'dan rivayet ettiklerine göre, Resulullah (s.a.v.): ''Ölülerinizi, kötü amellerinizle utandırmayın. Çünkü amelleriniz kabirdeki dostlarınıza gösterilir.''

 

8- İbn-i Ebi Dünya, ibn-i Mende ve ibn-i Asakir... Muhammed bin Abdullah'dan rivayet ettiklerine göre şöyle demiştir: Ubbad el-Havas, İbrahim bin Salih el-Haşemi'nin Filistin valisi iken  yanma gitti. İbrahim ''Bana va'z et'' dedi. Ubbad dedi ki: ''Sen Resulullah'ın akrabasısm. İşittiğime göre, dirilerin amelleri, ölmüş akrabalarına arz edilir. Bakalım seninkinden, Resulullah'a ne arz edilecek.''

 

9- İbn-i Ebi Dünya, Ebu Derda (r.a.)'dan rivayet ettiğine göre şöyle diyormuş: ''Ya Rabbi, dayım Abdullah bin Revaha ile karşılaştığımda bana kızmasından sana sığınıyorum.'' (Abdullah bin Revana daha önce ölmüştü.)

 

10- İbn-î el-Mübarek, İsbehani, Ebu Derda (r.a.)'dan rivayet ettiklerine göre: ''Amelleriniz ölülerinize arz edilir. Onunla ya sevinirler ya bozulurlar... Ya Rabbi Abdullah bin Revahaya eziyet yerecek bir iş yapmaktan sana sığınırım'' derdi.

 

11- Yine ibnü'l-Mübarek, Osman bin Abdullah bin Evs'ten rivayet ettiğine göre Said bin Cübeyr şöyle demiştir: ''Kardeşim Amr bin Evs'in kızı, Osmanın hanımıydı. Abdullah bin Evs yanına girmek için izin istedi. İzin verdi. Yanına girdi, ''kocan sana nasıl davranıyor'' diye sordu. ''İyilik yapabildiği kadar iyidir'' dedi. Abdullah: ''Oğlum Osman! Hanımına iyi davran. Çünkü ona iyilik yaparsan mutlaka Amr bin Evs'e gider.'' dedi. Osman dedi ki: ''Ben dirilerin haberi ölülere gider mi?'' diye sordum. O: ''Evet, dostu olan herkesin akrabalarının haberi ona ulaşır. İyi haber verilse, sevinir, ferahlanır, tebrik edilir. Haber kötü ise darılır, üzülür. Öyle ki, onlar, yeni ölmüş adamı hayatta sanıp ne yapıyor diye sorarlar. ''O öldü, size gelmedi mi?'' denilince. Onlar: ''Hayır, demek sığınağı olan Cehenneme gitti'' derler.

 

12- İbn~i Ebi Dünya, Ebu Bekir bin Ayyaş tarikiyle Esed kabilesinden olan bir kabir kazıcısından rivayet ettiğine göre, şöyle demiştir: Bir gece kabristanda idim. Birden kabrin birinden; ''Ya Abdullah!'' diye bir ses geldi. Öbür kabirden; ''Ne istiyorsun ya Cabir'' dedi. Cabir dedi ki: ''Yarın anam bize gelecek. Fakat ne yazık ki bize kavuşamayacak. Babam ona kızmış, namazını kılmamak için yemin etmiş. Sabahleyin bir adam geldi, onlardan ses işittiğim, ''Şu iki kabir arasında bana bir kabir kaz'' dedi. Ben ''bunun ismi Cabir, diğerinin de Abdullahdır, dedim, akşamleyin işittiğimi ona anlattım. Meğer ki, o adam, Cabir'in babasıymış, Bana ''evet hanımım öldü, fakat ben namazmı kılmamak için yemin ettim. Madem Cabir Öyle demiş, kefaretimi ödeyip namazını kılacağım'' dedi.

 

13- Ebu Nuaym, ibn-i Mesud'dan rivayet ettiğine göre şöyle demiştir: ''Babanın dost olduğuyla, sen de dost ol. Çünkü kabirde, Ölüye yapılan iyilik ve alaka ancak onun dünyada kalan dostlarına iyilik yapmak ve ilişki kesmemekle olur.''

 

14- îbn-i Hibban, îbn-i Ömer (r.a.)'dan rivayet ettiğine göre Resulullah Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: ''Babasını kabirde ziyaret etmek isteyen kimse, babasının sağ kalan kardeş ve dostlarını ziyaret etsin.''

 

15- Ebu Davud ve îbn-i Hibban, Ebu Esved es-Saidi'den şöyle rivayet etmişlerdir: Resulullah Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına bir adam geldi ve: ''Ebeveynimin ölümünden sötıra, onlara yapabileceğim bir iyilik kaldı mı?'' diye sordu. Resulullah (s.a.v.): ''Evet'' dedi. Yapılacak dört şeyin kaldı. Onlara dua etmek, onların sağken verdikleri sözlerini gerçekleştirmek, onların dostlarına ikramda bulunmak ve onlar tarafmdan olan akrabalarla ilgiyi kesmemektir.

 

BİR SONRAKİ KONU İLE DEVAM İÇİN AŞAĞIDAKİ İSİM’E TIKLA

 

RUHU GÜZEL MAKAM'dAN ALIKOYAN ŞEY