BEYHAKİ

KÜLLİYATI

VAKİTLERİN FAZİLETLERİ

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Ramazan Ayı Hakkında Gelen Rivayetler

 

Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı. Oruç, sayılı günlerdedir. Sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. Oruca gücü yetmeyenler ise bir yoksul doyumu fidye verir. Bununla birlikte, gönülden kim bir iyilik yaparsa (mesela fidyeyi fazla verirse) o kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır. (O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur'an'ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa, onu oruçla geçirsin."[Bakara, 183-185]

 

 

 

30- İbn Ebi Leyla şöyle demiştir: Peygamberimizin (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabının bize bildirdiklerine göre Allah Resulü, Medine'ye hicret ettiği zaman ashabına nafile olarak her aydan üç gün oruç tutmalarını söyledi. Sonrasında da Ramazan orucunu farz kılan ayet nazil oldu. Oruca pek alışkın olmadıkları için de Ramazan ayının tamamını oruçlu geçirmek kendilerine ağır geldi. Bunun içindir ki oruç tutmayanlar fidye olarak bir yoksulu doyuruyordu. Daha sonra da: "Bununla beraber, eğer işin

gerçeğini bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır''[Bakara 185] ayeti nazil oldu. Nazil olan bu ayet de sadece hasta ve yolcuya oruç tutmama ruhsatı verdi, diğer Müslümanların ise oruç tutmalarım emretti. Yine Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabının bize bildirdiklerine göre kişi iftar eder ve bir şey yemeden uyursa diğer günün akşamına kadar bir şey yiyip içemezdi. Bir gece Ömer, (Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanından evine dönünce) hanımıyla birlikte olmak istedi. Hanımı: "Ama uyudum!" dedi; ancak Ömer onun birlikte olmamak için bahane gösterdiğini düşünerek onunla ilişkiye girdi. (Yine) bir defasında Ensar'dan biri akşam vakti (ailesinin yanına) geldi ve yemek istedi.

 

Evdekiler de: "Az bir bekle de sana bir şeyler ısıtalım" karşılığını verdiler. Bu sırada da adam uyumuştu. Sabahladıklarında: "Oruç tuttuğunuz günlerin gecesi kadınlarınıza yaklaşmanız size helal kılındı"[Bakara 187] ayeti indi.

 

[T] Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (4/201), Taberl, Tefsir (2/133-163) ve İbnu'l-Esır, Camiu'I-usul (5/273).

 

 

Beyhaki der ki: Ramazan orucu belirlenmiş farzlardan kılınınca İslam'ın üzerine kurulduğu beş esastan biri oldu. Bir sonraki hadiste bu şöyle zikredilmiştir:

 

 

 

31- Hanzala b. Ebi Süfyan der ki: İkrime b. Halid'in, Tavus'a şöyle dediğini işittim: Bir adam İbn Ömer'e gelerek: "Ey Ebü Abdinahman! Gazvelere katılmayacak mısın?" diye sorunca, İbn Ömer şöyle dedi: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "İslam, Allah'tan başka ilah olmadığına şahadet etmek, namaz kılmak, zekat vermek, haccetmek ve Ramazan orucunu tutmak olmak üzere beş temel üzerine kurulmuştur."

 

[T] Buhari, el-İman (l/8).

 

Beyhaki der ki: Ramazan ayının ve orucunun fazileti hakkında Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) birçok rivayetler nakledilmiştir. Bunlardan bazıları şöyledir:

 

 

 

32- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:

"Ramazan ayı geldiği zaman Cennet kapıları açılır, Cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar da zincire vurulur."

 

[T] Buhari, savm (2/227) ve Müslim, savm (2/758).

 

 

 

33- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Ramazan ayının ilk gününde cinlerin azgınlarından olan şeytanlar zincire vurulur. Cehennem kapıları kapanır ve .(ay sonuna kadar) hiç biri açılmaz. Yine Cennet kapıları açılır ve (ay sonuna kadar) hiç biri kapanmaz. Bir münadi de ''Ey hayrın peşinde olan! İbadetlere koş! Ey kötülüğün peşinde koşan! Günahlardan uzak dur!'' diye seslenir. Bu ayda Yüce Allah'ın Cehennem ateşinden azat ettiği kulları olur."

 

[T] Tirmizi, savm (3/66), İbn Mace, savm (1/526), Hakim, savm (1/321), Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (4/303), Beyhaki, Şuabu'l-iman (2/5) ve Beğavı, savm (6/215).

 

 

 

34- Ebu Hureyre bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabım müjdeleyerek şöyle buyurdu: "Size Ramazan ayı geldi ki, bu ay Yüce Allah'ın size orucunu farz kıldığı bir aydır. Bu ayda cennet kapıları açılıp cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar zincire vuruluro Bu ayda bir gece vardır ki bin aydan daha hayırlıdır ve bu gecenin hayrından mahrum kalan kişi, bin ayın hayrından mahrum kalmış gibidir." 

 

[T] İsnadı sahihtir ve ravileri güvenilirdir. Nesai, savm (4/129), Ahmed, Müsned (2/230, 385, 425), İbn Ebı Şeybe, fadailu ramadan ve-sevabihi (3/1), Beyhaki, Şuabu'l-İman (2/5) 

 

 

Beyhaki der ki: Ramazan ayında şeytanların zincire vurulması büyük bir ihtimalle sadece Ramazan ayı günlerindedir. Burada bu ayda Kur'an'ı dinleyip çalmak (ve değiştirmek) isteyen şeytanlar kastedilmiştir. Şeytanların azgınları dediğini görmez misin! Zira Kur'an, dünya semasına Ramazan ayında indirilmiştir. Bu sırada koruyucular onları ateşlerle (akan yıldızlarla dünya semasından) düşürmüştür. Bu konuda Yüce Allah: "Onu itaatten çıkan her şeytandan koruduk"[Saffat, 7] buyurmaktadır. Ramazan ayında onların zincire vurulmasıyla Allah doğrusunu bilir, hem Ramazan ayı günleri, hem de Ramazan ayından sonraki günler kastedilmektedir. Zira Ramazan ayında şeytanların zincire vurulması bir ihtimalle de insanların diğer günlerden daha fazla oruç tutup şehvetlerini kırmışken, Kur'an okurken ve başka ibadetlerle meşgulolurken şeytanların onları ifsat etmekle daha fazla uğraşması sebebiyledir. Doğrusunu da Allah bilir.

 

 

 

35- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ümmetime, Ramazan ayında beş haslet verilmiştir ki bunlar kendilerinden önceki hiç bir ümmete verilmemiştir. Oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha hoştur. İftar edinceye kadar melekler onlar için istiğfar ederler. Yüce Allah her gün cennetini süsler ve (oruçluları kastederek): ''Yakında salih kullarım kendilerinden sıkıntı ve eziyetleri atıp sana varacaklar'' buyurur. O ayda azgın şeytanlar zincire vurulur ve başka ayda yaptıklarına o ayda erişemezler. Ramazanın son gecesinde (oruçlu kullar) affolunur." Ashab: "Ey Allah'ın Resulü! O gece Kadir gecesi midir?" diye sorunca, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hayır, lakin çalışan kişiye ücreti, işini bitirdiği zaman ödenir" buyurdu. 

 

[T] İsnadı zayıftır. Ahmed, Müsned (2/292), Bezzar, Keşfu'l-estar (1/458), Beyhaki, Şuabu'l-iman (2/5), Tahavi, Şerh müşkili'l-asar (4/142) ve Heysemi, Mecmau'z-zevaid (3/140),

 

 

 

36- Cabir b. Abdillah der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

"Ümmetime, Ramazan ayında beş haslet verilmiştir ki bunlar benden önceki hiç bir peygambere verilmemiştir. Birincisi, Ramazan ayının ilk gecesi olunca Allah onlara (rahmet bakışıyla) bakar. Allah her kime (rahmet bakışıyla) bakarsa, ona artık ebedı olarak azap etmez. İkincisi, akşamladıklarında ağızlarının kokusu, Allah katında misk kokusundan daha hoş olur. Üçüncüsü, melekler her gün ve her gece onlar için istiğfar ederler. Dördüncüsü, Allah cennetine emredip: ''Kullanm için hazırlanıp süslen. Onların dünya meşakkatlerinden kurtulup, benim yurduma ve ihsanıma istirahat için gelmeleri yakındır'' buyurur. Beşincisi, Ramazan ayının son gecesinde Allah hepsini bağışlar." Orada bulunanlardan biri kalkıp: "O gece Kadir gecesi midir?" deyince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hayır, çalışanları görmüyor musun? Onlar çalışıp işlerini bitirdikleri zaman kendilerine ücretleri ödenir" buyurdu. 

 

[T] Beyhaki, Şuabu'l-iman (2/5) ve Münziri, Terğib (2/92).

 

 

 

37 / 38- Selman el-Farisi der ki: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Şaban ayının son gününde bize hutbe verip şöyle buyurdu: "Ey insanlar! Büyük bir ay sizi gölgelendirdi. O öyle bir aydır ki, içinde bin aydan daha hayırlı bir gece vardır. Allah onun orucunu farz, gecesini ibadetle geçirmeyi ise nafile kıldı. Bu ayda Allah rızasına yaklaşma niyetiyle hayır işleyen kişi, onun dışındaki aylarda bir farzı eda eden kimse gibidir. Bu ayda bir farz eda eden kişi ise, yetmiş farzı eda etmiş sayılır. Bu ay sabır ayıdır ki sabrın karşılığı cennettir. Bu ay yardımlaşma ayıdır. Bu ayda müminin rızkı artırılır. Kim bu ayda bir oruçluyu iftar ettirirse bu, onun günahlarına kefaret ve cehennemden azad edilmesine vesile olur. Ayrıca (iftar ettirdiği) oruçlunun sevabından bir şey eksilmeksizin kendisine bir o kadar sevap verilir."

 

Bunun üzerine: "Ey Allah'ın Resulü! Hepimiz oruçluyu iftar ettirebilecek güce sahip değiliz" dediğimizde şöyle buyurdu: "Allah bu sevabı, oruçlu kimseye bir yudum süt veya bir hurma veya su ikram ederek orucunu açmasını sağlayan kimseye de verir. Oruçlu kimseyi doyuran kişiye ise Allah Havz'ımdan içirecek ve o kimse cennete girene kadar bir daha asla susamayacaktır. Bu öyle bir aydır ki evveli rahmet, ortası bağışlanma ve sonu cehennemden kurtuluştur. Bu ayda idaresi altında olanlara kolaylık sağlayanları Allah bağışlar ve onu cehennemden azad eder. Bu ayda şu dört hasleti çokça yapmaya bakınız. Bunlardan ikisi ile Rabbinizi razı eder, diğer ikisinden ise müstağni olamazsınız. Rabbinizin rızasını kazandıracak iki haslet, Allah'tan başka ilah olmadığına şahitlik etmek ve bağışlanma dilemektir. Müstağni olamayacağınız diğer iki haslet ise, Allah'tan cenneti istemeniz ve cehennemden kendisine sığınmanızdır. "

 

Başkası ise Ali b. Hucr kanalıyla "Büyük ve bereketli bir ay sizi gölgelendirdi" ibaresiyle rivayet etti.

 

[T] İbn Huzeyme, savm (3/191), Beyhaki, Şuabu'l-iman (2/6) ve Münziri, et-Terğib ve't-terhib (2/94).

 

 

 

39- Ebü Hureyre bildiriyor: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Her kim iman ederek ve sevabını (Allah'tan) ümid ederek Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır" buyurdu.

 

[T] Nesai, savm (4/157), İbn Mace, savm (1/526), Ahmed, Müsned (2/232, 385, 473), İbn Hibban, el-İhsan (5/182), Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (4/304) ve Beyhaki, Şuabu'l-iman (2/6).

 

Humeydi bunu Süfyan kanalıyla Ramazan Orucu ve Kadir Gecesini İbadetle Geçirme bölümünde rivayet etmiştir. Yahya b. Ebi Kesir de, Ebü Seleme'den bu şekilde rivayet etmiştir.  [T] Ahmed, Müsned (2/422).  --- Buhari, savm (2/228).

 

 

 

40- Ebü Hureyre bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

"Her kim iman ederek ve sevabmı (Allah'tan) ümid ederek Ramazam(n gecelerini) ihya ederse, geçmiş günahları bağışlamr."

 

Ukayl b. Halid ile başkası da böyle aktarmıştır. Muhammed b. Amr ise Ebü Seleme'den oruç ile gece ibadetini birlikte rivayet etti.   [T] Buhari, salatu't-tenivih (2/251) ve Müslim, salat (1/523).

 

 

 

41- Ebü Hureyre bildiriyor: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Her kim iman ederek ve sevabım (Allah'tan) ümid ederek Ramazan ayı orucunu tutar ve gecesini ibadetle geçirirse, geçmiş günahları bağışlanır. Her kim de iman ederek ve sevabını (Allah'tan) ümid ederek Kadir gecesini ihya ederse, geçmiş günahları bağışlamr." 

 

[T] Buhari, fedail leyleti'l-kadr (2/253) ve Müslim, salat (1/324).

 

 

 

42- Ebu Seleme b. Abdirrahman b. Avf'ın, babasından bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz ki Allah Ramazan orucunu farz kıldı. Ben de gece ibadetini sünnet kıldım. Her kim iman ederek ve sevabını kesin bir şekilde (Allah'tan) ümid ederek onun orucunu tutar ve gecesini ibadetle geçirirse, geçmiş günahları bağışlanır ."

 

Bunun Muhammed b. Amr ve başkası kanalıyla Ebu Seleme'den Ebu Hureyre'nin hadisi olarak aktarılması daha doğrudur.   [T] Nesai, savm (4/158), İbn Mace, ikametu's-salat (1/421), Ahmed, Müsned (1/191), el-Mizzi, Tehzibu'l-kemal (2/1412) ve Beyhaki, Şuabu'l-İman (2/6).

 

 

 

43- Ebü Said el-Hudri der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ramazanın ilk gecesi sema kapıları açılır ve Ramazanın son gecesine kadar bir daha kapanmaz. Mümin bir kul gece (nafile) namaz kıldığı zaman Yüce Allah her secdesi için bin beş yüz sevap yazar, cennette kendisi için altmış bin kapısı olan kırmızı yakuttan bir ev inşa eder. Her kapının kırmızı yakudarla süslenmiş altından bir köşke çıkışı vardır. Kişi Ramazanın ilk gününü oruçlu geçirdiği zaman o güne kadar olan geçmiş bütün günahları bağışlanır. Her gün yetmiş bin melek sabah namazında başlayıp güneş batıncaya kadar onun bağışlanması için dua ederler. Onun, Ramazanda gece veya gündüz ettiği her secde için cennette binitli kişinin altında beş yüz yıl gidebileceği bir ağacı olur."

 

[T] Beyhaki, Şuabu'l-iman (2/8) ve Münziri, et-Terğib ve't-terhib (2/93, 94) ve Muttaki el-Hindı, Kenzü'l-ummal (8/470).

 

 

 

44- Muhammed b. Mervan bunu: "Altmış bin kapı" yerine: "Yetmiş bin kapı" lafzıyla rivayet etmiştir. Ayrıca: "Ramazan ayından oruç tuttuğu her gün için kendisine altından bin kapısı olan bir köşk vardır" ziyadesinde bulunarak rivayetinin sonunda: "(Her secde için cennette binitli kişinin altında) yüz yıl (gidebileceği bir ağacı olur)" demiştir. 

 

 

 

45- İbn Ömer bildiriyor: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

"Şüphesiz ki cennet, seneden seneye Ramazan ayı için süslenir. Ramazanın ilk günü Arş'ın altından bir yel (tatlı bir rüzgar) eser ve cennet yaprakları hurilerin üzerine yayılır. Huriler: ''Ey Rabbim! Kullarından onlarla bizim gözlerimiz, bizimle onların gözlerinin aydın olacağı eşler lütfet'' derler."

 

[T] Beyhaki, Şuabu'l-iman (2/7), İbnu'l-Cevzı, el-İlelu'l-mütenahiye (2/46), Heysemı, Mecmau'z-zevaid (3/142), Muttaki el-Hindi, Kenzü'l-ummal (8/475) ve İbn Arrak, Tenzzhu'ş-şerza (2/154).

 

 

 

46- Ebu Mes'ud el-Gifari anlatıyor: Bir gün Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ramazan hilalini görüp: "Eğer kullar Ramazan ayında neler olduğunu bilseydiler, elbette ümmetim bütün senenin Ramazan olmasını isterlerdi" buyurduğunu işittim. Huza'a'dan bir adam: "Ey Allah'ın Resulü! Bize bir şeyler anlat" deyince, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Şüphesiz ki cennet, seneden seneye Ramazan ayı için süslenir. Ramazanın ilk günü Arş'ın altından bir yel (tatlı bir rüzgar) eser ve cennet ağaçlarının yapraklarını sallar. Huriler onlara bakar ve: ''Ey Rabbim! Bu ayda kullarından onlarla bizim gözlerimiz, bizimle onların gözlerinin aydın olacağı eşler lütfet'' derler. Ramazan ayından bir gün oruç tutan kimse Allah'ın: ''Onlar, otağlar içinde kapanmış hurilerdir''[Rahman 72] ayetinde buyurduğu gibi mutlaka inciden bir atağı içinde bir huri ile evlendirilir. Hurilerin her birinin üzerinde yetmiş hulle bulunmaktadır. Hiç birinin rengi diğerinin rengi gibi değildir. Ona yetmiş renkli misk verilir ve hiç birinin kokusu diğerinin kokusu gibi değildir. Her hurinin ihtiyaçlarını karşılamak için yetmiş bin hizmetçisi vardır. Yetmiş bin hizmetçinin her birinin elinde içinde farklı yemekler bulunan altından tabaklar vardır. O tabaktan alınan her lokma, bir öncekinden daha lezzetlidir. Onlardan her biri, üzerinde yetmiş yatak bulunan, incilerle işlemeli kırmızı yakut karyolalar üzerindedir. Yatakların astarları kalın ipektendir. Kocasına da kırmızı yakuttan, incilerle süslenmiş, üstünde iki altın bileziği olan karyola üzerinde bunların aynısı verilir. İşte bunlar, Ramazan ayında tutulan her bir gün oruç içindir. Orucun dışındaki diğer amellerin mükafatı bunlara dahil değildir. "

 

[T] [T] İbn Huzeyme, Sahih (3/190), Taberani, M. el-Kebir (22/388), Beyhaki, Şuabu'l-iman (2/8), İbnu'l-Cevzi, el-Mevduat (2/189), Münziri, et-Terğib ve'l-terhib (2/102), Heysemi, Mecmau'z-zevaid (3/141) ve Muttaki el-Hindi, Kenzü'l-ummal (8/478).

 

 

 

47- Ebü Hureyre bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyururdu: "Büyük günahlardan kaçınıldığı müddetçe, beş vakit namazdan her biri, kendinden önceki vakitle kendisi arasında işlenen günahları, cuma namazı, daha önceki cuma ile kendisi arasında işlenen günahları, Ramazan orucu ise, önceki Ramazandan o ana kadar işlenen günahları affettirir."

 

[T] Müslim, tahare (1/209).

 

Beyhaki der ki: "Başka bir kanalla Ebü Hureyre'den bu rivayette istisnada bulunduğu büyük günahların neler olduğuna delalet eden bir rivayet nakledilmiştir."

 

 

 

48- Ebü Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Farz namazdan her biri, kendinden önceki vakitle kendisi arasında işlenen günahları, cuma namazı, daha önceki cuma ile kendisi arasında işlenen günahları, Ramazan ayı orucu ise, önceki Ramazan ayından o ana kadar işlenen günahları affettirir. Ancak üç şey bunun dışındadır. Bunlar Allah'a şirk koşmak, sünneti terk etmek ve anlaşmayı bozmaktır." Bu (üç) şeyin o zaman vuku bulduğunu anladım ve: "Ey Allah'ın Resulü! Allah'a şirk koşmayı bildim de anlaşmayı bozmak ve sünneti terk etmek nedir?" dediğimde: "Anlaşmayı bozmak, bir kişiye sağ elinle tokalaşıp biat ettikten sonra (haksız yere) kılıcınla onunla savaşmandır. Sünneti terk etmek ise cemaatten ayrılmaktır" buyurdu.

 

[T] Ahmed, Müsned (1/119), Hakim, Müstedrek (1/119), Beyhaki, Şuabu'l-iman (2/7)

 

Beyhaki der ki: "Başka bir hadiste de büyük günahlardan sakınmanın şirkten sakınmak olduğuna delalet eden rivayette bulunulmuştur."

 

 

 

49- Enes b. Malik der ki: Ramazan ayı gelince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sübhanallah! Siz neyi karşılamaktasınız ve sizi ne karşılamaktadır?" buyurdu. Ömer b. el-Hattab: "Ey Allah'ın Resulü! Annem babam sana feda olsun. Vahiy mi indi yoksa bir düşman mı geldi?" diye sorunca, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hayır, Ramazan ayı geldi. Bu ayın ilk gecesinde Allah kıble ahalisinin tümünü bağışlar" buyurdu. Orada bir adam başını sallayarak: "Of, of" demeye başladı. Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sanırım bu işittiğinden dolayı için daraldı" buyurunca, adam: "Hayır vallahi ey Allah'ın Resulü! Ancak münafıkları hatırladım" cevabını verdi. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Münafık kafirdir, bunda ona bir şey yoktur" buyurdu. 

 

[T] İbn Huzeyme, savm (3/189), Beyhaki, Şuabu'l-İman (2/7), Ukayli, ed-Duafau'l-kebıy (3/266), Heysemi, Mecmau'z-zevaid (3/143) ve İbn Hacer, el-Metalibu'l-aliye (1/272).

 

 

 

50- Ebu Umame der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yüce Allah'ın (Ramazan ayında) her iftar zamanında cehennemden azad ettiği kişiler vardır" buyurdu.

 

[T] Ahmed, Müsned (5/256), Taberani, M. el-Kebır (8/284), İbn Adiy, el-Kamil (2/861), Beyhaki, Şuabu'l-iman (2/5), Heysemi, Mecmau'z-zevaid (3/143)

 

Beyhaki der ki: "Bu hadiste azat edilenlerin sayısı bildirilmemiştir. Bu sayı başka rivayetlerde bildirilmiştir."

 

 

 

51- Abdullah b. Mes'ud bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ramazan ayının ilk gecesi girince cennetin kapıları açılır ve ay sonuna kadar bu kapılardan hiçbiri kapanmaz. Cehennem kapıları kapatılır ve ay sonuna kadar bu kapılardan hiçbiri açılmaz. Cinlerin azgınları zincire vuruluro Her gece bir münadi sabaha kadar: ''Ey hayır isteyen kişi! Buna devam et ve müjdelen. Ey kötülüğün peşinden koşan kişi! Bundan uzak dur ve kendine gel. Bağışlanma dileyen yok mu onu bağışlayalım? Tövbe eden kimse yok mu onun tövbesini kabul edelim? Dua eden yok mu duasını kabul edelim? Bir şey isteyen yok mu ona istediğini verelim?'' diye seslenir. Yüce Allah Ramazan ayında her iftar zamanında altmış bin kişiyi cehennemden azad eder. Bayram günü geldiğinde ise bütün ay boyunca azad ettiği kadar, otuz kere altmış bin kişiyi daha azad eder."

 

[T] Beyhaki, Şuabu'l-İman (2/5), Münzirl, et-Terğib ve't-Terhib (2/104) ve Muttaki el-Hindı, Kenzü'l-ummal (8/470).

 

 

 

52- Hasan(-ı Basri) der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

"Yüce Allah Ramazan ayında her gece altı yüz bin kişiyi cehennemden azad eder. Son gece geldiği zaman da daha önceki gecelerde ne kadar (kulu) azad ettiyse o kadar kişiyi daha (cehennemden) azad eder."

 

Bu şekilde mürselolarak zikredilmiştir.

 

Beyhaki der ki: "Alimlerimize göre zikredilen bu sayı ile rivayette verilen rakam değil de az at edilenlerin gerçekten çok olduğu kastedilmektedir. Doğrusunu da Allah bilir."

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Bu Ayda (Orucunu Tutup da) Günaha Bulaşmayan ve Üzerine Düşen Diğer Görevleri Hakkıyla İfa Eden Kimse