BEYHAKİ

KÜLLİYATI

VAKİTLERİN FAZİLETLERİ

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Bu Ayda (Orucunu Tutup da) Günaha Bulaşmayan ve Üzerine Düşen Diğer Görevleri Hakkıyla İfa Eden Kimse

 

53- Ebü Said el-Hudri der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kişi Ramazan orucunu tutup da günaha bulaşmaz ve üzerine düşen diğer görevleri de hakkıyla ifa ederse tuttuğu bu oruç, geçmiş günahlarına kefaret olur" buyurduğunu işittim. 

 

[T] Ahmed, Müsned (3/55), Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (4/304), Ebu Nuaym, Hilye (8/180), Münziri, et-Terğib ve't-Terhib (2/91) ve Heysemı, Mecmau'z-zevaid (3/144).

 

 

 

54- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Ramazan ayının gölgesi üzerinize düştü. Resulullah'ın yeminiyle (Allah adına) yemin ederim ki Müslümanlar için bu aydan daha hayırlı bir ay gelmemiştir. Münafıklar için de bu aydan daha kötü bir ay gelmemiştir. Resulullah'ın yeminiyle (Allah adına) yemin ederim ki Yüce Allah henüz Ramazan ayı gelmeden bu ayda elde edilecek sevaplar ile yapılacak ibadetleri yazar. Yine henüz Ramazan ayı gelmeden bu ayda yapılacak kötülükler ile bundan dolayı çekilecek sıkıntıları yazar. Zira mümin bu ayda kendini ibadete hazırlamak için harcama yapar. Münafık ise müminlerin açıklarını ve kusurlarını araştırmak üzere hazırlığını yapar. Bu da müminin facirlerden elde etmiş olduğu bir ganimet gibidir."

 

Fehham'ın rivayetinde "Mümin için ganimet, günahkar için masiyet -yani Ramazan ayı -" ibaresiyle geçmektedir.

 

[T] Ahmed, Müsned (2/374, 524), İbn Huzeyme, savm (3/189), Ukayli, ed-Duafa (3/260) ve Beyhaki, Şuabu'I-iman (2/6).

 

 

 

55- Ebü Hureyre bildiriyor: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Minber'e çıktı ve üç defa: "Amin! Amin! Amin!" dedi. Ona: "Ey Allah'ın Resulü! Bunu daha önce yapmazdın" dediklerinde, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Cebrilil bana: ''Ramazan ayını geçirmesine rağmen yine de bağışlanamayan kulun burnu yere sürtülsün!'' deyince, ben: ''?min'' karşılığını verdim. Sonra: ''Yanında anıldığın halde sana salavat getirmeyen kulun burnu yere sürtülsün!'' deyince, ben: ''?min'' karşılığını verdim. Sonra: ''Anne babasına veya bunlardan birisine yetiştiği halde Cennete giremeyen kulun burnu yere sürtülsün!'' deyince, ben: ''Amin'' karşılığını verdim. "

 

[T] İbn Huzeyme, savm (3/192), Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (4/304), Ahmed, Müsned (2/254) ve Tirmizi, da'vat (5/550).

 

 

 

56- Ebü Hureyre bildiriyor: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Oruçlu bir kimse yalanı, yalanla iş yapmayı ve cahilce davranmayı terk etmezse, onun yemesini içmesini terk etmesine Allah'ın hiçbir ihtiyacı yoktur. "

 

[T] Buhari, savm (2/228).

 

 

 

57- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "(Yüce Allah:) ''İnsanoğlunun, oruç hariç tüm amelleri kendisi içindir. Ancak orucu benim için tutar. Bunun içindir ki orucunun mükafatını bizzat ben vereceğim'' (buyurur). Oruç (kişiyi günahlardan koruyan) bir kalkan gibidir. Biriniz oruçlu olduğu gün çirkin laf etmesin ve bağırıp çağırmasın. Biri ona kötü bir laf ettiği veya onunla kavga etmek istediği zaman ona: ''Ben oruçluyum'' desin. Muhammed'in canı elinde olana yemin olsun ki oruçlu kişinin ağzının kokusu, kıyamet gününde Allah katında misk kokusundan daha güzeldir. Oruçlunun, biri iftar vakti, biri de Rabbinin huzuruna çıktığı vakit olmak üzere iki sevinci vardır."

 

[T] Buhari, savm (2/228) ve Müslim, savm (2/807).

 

 

 

58- Ebu Ubeyde b. el-Cerrah der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onu parçalamadıktan sonra oruç seni (günaha bulaşmaktan) koruyan bir kalkandır" buyurduğunu işittim. 

 

[T] Nesai, savm (4/167, 168), Ahmed, Müsned (1/195, 1967) ve Darimi, savm (2/15).

 

 

 

59- Ebu Hureyre bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

"Nice gece ibadetine kalkan vardır ki, ondan nasibi sadece uykusuzluktur. Nice oruç tutan vardır ki, o orucundan nasibi sadece açlık ve susuzluktur. "

 

[T] İbn Mace, savm (1/539), İbn Huzeyme, savm (3/242), Hakim, Müstedrek (1/431), Beğavi, savm (6/274) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (4/270).

 

 

 

60- Şa'bi der ki: Ramazan ayı geldiği zaman Hz. Ali hutbe verir ve şöyle derdi: "Bu, mübarek bir aydır. Allah bu ayda oruç tutmayı farz kıldı. Ancak onda gece ibadetini farz kılmadı. Kişi: ''Filan kişi oruç tutarsa ben de tutacağım. Filan kişi tutmazsa ben de tutmayacağım'' demekten sakınsın. Bilmiş olun ki oruç, yalnız yemekten ve içmekten kesilmek değildir. Ancak yalandan, batıldan ve boş sözlerden sakınmaktır. Bilmiş olun ki ayı erkene almayın. Ay'ı gördüğünüz zaman oruç tutun ve yine gördüğünüz zaman iftar edin. Eğer hava bulutlu olursa ayı tamamlayın." Bunu sabah ve ikindi namazlarından sonra söylerdi.  [T] Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (4/230)

 

Mesrük'un bildirdiğine göre Hz. Ömer de aynı şeyleri söylerdi. Beyhaki der ki: "Müminlerin emiri Ömer b. el-Hattab ve Hz. Ali bu konudaki hutbelerinde oruçta yalandan, batıldan ve boş sözlerden uzak durulması gerektiğini bildiriderdi. Bu manada Allah Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir rivayet nakledilmiştir."

 

 

 

61- Ebü Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Oruç sadece yeme içmeden uzak durmak değildir. Oruç aynı şekilde boş konuşmalardan ve çirkin laflardan da uzak durmak demektir. Oruçlu olduğunda biri sana dil uzatır veya kaba davranırsa ''Ben oruçluyum'' de."

 

[T] İbn Huzeyme, savm (3/242) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (4/270).

 

 

 

62- Cabir b. Abdillah der ki: "Oruç tuttuğun zaman kulağın, gözün, dilin yalandan ve bütün haramlardan oruç tutsun (uzak dursun). Hizmetçilerine eziyet etmeyi de bırak, oruçlu gününde üzerinde vakar ve sükunet olsun. Oruçlu gününle oruçsuz gününü bir tutma."

 

[T] İbn Ebi Şeybe, Musannef (3/3) ve Beyhaki, Şuabu'l-iman (2/8).

 

 

 

63- Ebü Zer der ki: "Oruçlu olduğun zaman gücün yettiğince (günahlardan) korun."

 

Ravi der ki: Talik oruçlu olduğu gün evine çekilir (ibadetle meşgul olur ve) ancak namazlar için dışarı çıkardı. [T] İbn Ebi Şeybe, Musannef (3/3).

 

 

 

64- Ebu'l-Bahteri der ki: Keskin dilli bir kadın Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında oruç tutardı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O, oruç tutmadı" buyurunca, kadın (kötü sözlerden) sakındı. O zaman Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İge şimdi (oruçludur)" buyurdu.   [T] İbn Ebi Şeybe, Musannef (3/4) ve Beyhaki, Şuabu'l-iman (2/9).

 

 

 

65- Mücahid der ki: "İki haslet vardır ki kim onlardan korunursa orucu sağlam olur. Bunlar gıybet ve yalandır. " [T] İbn Ebi Şeybe, Musannef (3/4) ve Beyhaki, Şuabu 'I-iman (2/9).

 

Beyhaki der ki: "Kişi orucunda kendisine layık olmayan şeylerden sakınmakla birlikte imkanı dahilinde Ramazan ayını Allah'a itaat ile geçirmelidir. "

 

 

 

66- Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eşi Hz. Aişe der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ramazan ayı girdiği zaman eşleriyle cinsel ilişkiden uzak dururdu. Ramazan ayı bitene kadar yatağına girmezdi."  [T] Beyhaki, Şuabu'l-İman (2/7),

 

 

 

67- Hz. Aişe der ki: "Ramazan ayı girdiği zaman Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) rengi değişir, çokça namaz kılar ve (Allah'a) dua edip her şeye daha fazla dikkat ederdi."  [T] Beyhaki, Şuabu'l-İman (2/7)

 

 

 

68- Ömer b. el-Hattab der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ramazan ayında Allah'ı zikreden kimse bağışlanır ve o ayda Allah'tan isteyen kimse boş çevrilmez" buyurduğu nu işittim.   [T] Beyhaki, Şuabu'l-İman (2/7) ve Heysemı, Mecmau'z-zevaid (3/143).

 

 

 

69- İbn Abbas der ki: "Ramazan ayı girdiği zaman Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bütün esirleri serbest bırakır ve her isteyene istediğini verirdi."

 

Beyhaki der ki: Ebu Bekr el-Hüzeli de bu hadisin aynısını Zühri'den rivayet etti.

Hafızlar da bunu Zühri kanalıyla bir sonraki hadiste geçtiği üzere aktarmıştır.

 

[T] Bezzar, Keşfu'l-estar (1/460), Ebu Nuaym, Ahbaru İsbehan (1/123), Hatib (9/225), İbnu'l-Cevzı, el-İlelu'l-mütenahiye (2/39), İbn Adiy, el-Kamil (3/1170), Beyhaki, Şuabu'l-iman (2/7) ve Heysemı, Mecmau'z-zevaid (3/150),

 

 

 

70- İbn Abbas der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hayır hususunda insanların en cömerdi idi. En cömert olduğu zaman da Ramazan ayı idi. Cibril, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile her sene Ramazan ayında buluşurdu. Bu buluşma, Ramazan ayı bitinceye kadar devam eder ve Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Cibril'e, Kur'anlı arz ederdi. Cibril, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile buluştuğunda Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hayır hususunda sürekli esen rüzgardan daha cömert olurdu. "  [T] Buhari, bed'u'l-vahy (1/4) ve Müslim, fedail (4/1803).

 

 

Beyhaki der ki: Daha önce Şaban'ın fazileti konusu içinde Sadaka b. Musa'nın, Sabit'ten bildirdiğine göre Enes şöyle demiştir: Resulullahla (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Allah'ın Resulü! Hangi sadaka en üstündür?" diye sorulunca, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ramazanda verilen sadakadır" buyurdu.

 

 

 

71- Zeyd b. Halid el-Cuheni der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Oruçlu bir kişiye iftar veren kişi, oruçlunun sevabı kadar sevaba nail olur. Oruçlunun sevabında da bir eksilme olmaz. (Allah yolunda) savaşa çıkacak olan kişinin ihtiyaçlarını karşılayıp donatan veya geride kalan ailesini gözeten kişinin o gazi kadar sevabı olur ve gazinin sevabında bir eksilme olmaz."

 

[T] Buhari, cihad (3/214) ve Müslim, imare (3/1507).

 

 

 

72- Selman el-Farisi der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim Ramazan ayında oruçlu bir kişiye helal kazancından iftar verirse melekler Ramazan gecelerinin tümünde ona dua ederler. Kadir gecesinde de Cibril onunla musafaha eder (tokalaşır). Cibril'in musafaha ettiği kişinin de gözyaşı çoğalır ve kalbi yumuşar" buyurdu. Bir adam: "Ey Allah'ın Resulü! Ya yanında bu kadarı yoksa?" dediğinde, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bir lokma" veya: "Bir parça ekmek te yeterlidir" buyurdu. Buradaki şüphe Hakim'e aittir- Adam: "Ya yanında bu kadarı da yoksa?" deyince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bir avuç yiyecek te yeterlidir" buyurdu. Adam: "Ya yanında bu kadarı da yoksa?" deyince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bir yudum süt te yeterlidir" buyurdu. Adam: "Ya yanında bu kadarı da yoksa" deyince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bir yudum su da yeterlidir" buyurdu. 

 

[T] Taberani, M. el-Kebir 6/320 (6161) ve İbn Hibban, el-Mecruhin (1/242).

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Ramazan Ayının Son On Gününü İbadetle Geçirmeye Çalışmak