BEYHAKİ KÜLLİYATI |
İ’TİKAD |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Resulullalı'ın
(s.a.v.) Ashabı Hakkında Söylenenler
Yüce Allah:
"Muhammed Allah'ın elçisidir. Onun beraberinde bulunanlar, inkarcılara karşı
sert, birbirlerine merhametlidirler. Onları rükuya varırken, secde ederken,
Allah'tan lütuf ve hoşnutluk dilerken görürsün. Onlar, yüzlerindeki secde izi
ile tanınırlar. İşte bu, onların Tevrat'ta anlatılan vasıflarıdır. İncil'de de
şöyle vasıflandırılmışlardı: Filizini çıkarmış, onu kuvvetlendirmiş,
kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş, ekincilerin hoşuna giden ekini
gibidirler. Allah böylece bunları çoğaltıp kuvvetlendirmekle inkarcıları
öfkelendirir. Allah, inanıp yararlı işler işleyenlere, bağışlama ve büyük ecir
vaad etmiştir"[Fetih 29] buyurarak sahabeyi övmüş, onları Tevrat, İncil ve
Kur'an'da zikretmiş, sonra onlara mağfiretini ve büyük ecirler vaad etmiştir.
Başka bir ayette ise onlardan razı olduğunu, onların da kendisinden razı olduklarını
bildirerek: "İyilik yarışında önceliği kazanan Muhacirler ve Ensar ile,
onlara güzelce uyanlardan Allah hoşnut olmuştur, onlar da Allah'tan
hoşnutturlar. Allah onlara, içinde temelli ve ebedi kalacakları, içlerinden
ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır; işte büyük kurtuluş budur"[Tevbe
100] buyurmuştur.
Resulullah'a da
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) onları affetmesini ve onlar için bağışlanma
dilemesini, gönüllerini almak için de onlarla istişare etmesini emrederek,
" ... Onları affet, onlara mağfiret dile, iş hakkında onlara danış, fakat
karar verdin mi Allah'a güven, doğrusu Allah güvenenleri sever''[Al-i İmran
159] buyurmuştur. Daha sonra gelenlerin de onlar için bağışlanma dilemesini ve
iman edenlere karşı kalplerinde kin beslememelerini söyleyip, "Onlardan
sonra gelenler: ''Rabbimiz! Bizi ve bizden önce inanmış olan kardeşlerimizi
bağışla! kalbimizde müminlere karşı kin bırakma! Rabbimiz! Şüphesiz Sen
şefkatlisin, merhametlisin'' derler"[Haşr 10] buyurmuştur. Allah'ın Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) de onları överek yıldızlara benzetmiş, ümmetine
de, karada ve denizde, karanlık olduğu zaman yıldızlarla yol buldukları gibi
din hususunda sahabeye uymalarını emretmiştir.
Ebu Musa der ki:
Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile akşam namazını kıldıktan
sonra, (Mescid' de) beklesek ve yatsı namazını Allah'ın Resulü (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ile kılsak" dedik ve böyle yaptık. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanımıza çıkıp: "Daha burada mısınız!"
buyurunca, biz: "Evet, ey Allah'ın Resulü! Yatsı namazını da seninle
kılalım dedik" karşılığını verdik. Bunun üzerine Allah'ın Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İsabet ettiniz ve güzel yaptınız"
buyurup başını semaya kaldırıp şöyle devam etti: "Yıldızlar semanın
emniyetidir. Yıldızlar gitti mi semaya vaad edilenler gelir. Ben ise ashabım
için bir emniyetim. Ben gittim mi, ashabıma vaad edilenler gelir. Ashabım da
ümmetim için bir emniyettir. Ashabım gitti mi ümmetime vaad edilen şeyler
gelir."
[T] Sahih hadistir.
Müslim (2531).
Kopuk isnadla rivayet
edilen bir hadiste ise: "Ashabım gökteki yıldızlar gibidir. Bu
yıldızlardan birine uyan hidayete erer" buyurmuştur.
Burada rivayet ettiğimiz
hadis, mana olarak sahihtir. Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem),
Abdullah b. Mes'ud'un rivayetinde, havarilere ve dinine yardım edip sünnetine
uyan, emirlerini yerine getiren ashabına işaret ederek şöyle buyurmuştur:
"Allah'ın peygamber olarak gönderdiği her ümmet içinde o peygamberin
sünnetine tabi olan ve emrine uyan havarileri ve ashabı vardır." [T] Sahih
Sonra Allah'ın Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) sahabenin, ümmetinin en hayırlısı olduğuna
şahitlik etmiş ve Abdullah b. Mes'ud, Hz. Aişe, İmran b. Husayn'ın ve Ebu
Hureyre'den nakledilen hadisinde:
"İnsanların en hayırlıları
benim asrımda yaşayanlardır" bazı rivayetlerde ıse: "Ümm7timin en
hayırlısı, benim gönderildiğim zamanda yaşayanlardır" buyurmuştur.
Ömer b. el-Hattab'ın
rivayet ettiği hadiste ise Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Ashabıma iyi davranınız. Çünkü onlar sizin en hayırlılarınızdır"
buyurmuştur.
Başka bir rivayette:
"Ashabım, hakkında bana riayetkar olun (benim hatınm için onlara da
saygılı olun)" buyurmuştur. Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
sahabeyi sevmeyi emretmiş, onlara sövmeyi yasaklamıştır. Ümmetine de hiç
kimsenin sahabenin yerini tutamayacağını ve derecesine yükselemeyeceğini, yüce
Allah'ın onları bağışladığını bildirmiştir.
Ebu Said el-Hudri'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Ashabıma sövmeyiniz. Sizden biri Uhud dağı kadar altın infak etse,
onlardan birinin infak ettiği bir veya yarım ölçeğe denk gelmez. Allah'a ve
ahiret gününe iman eden kişi Ensar'a buğzetmez."
[T] Sahih hadistir.
Buhari (3673) ve Müslim (2541).
Abdullah b. Muğaffel
el-Müzeni'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Ashabım hakkında Allah'tan korkunuz! Benden sonra onları hedef
alıp eleştirmeyiniz. Onları seven beni sevdiğinden dolayı sever. Onlara buğzeden
de bana buğzettiğinden buğzeder. Onlara eziyet eden bana eziyet etmiş olur.
Bana eziyet eden de Allah'a eziyet etmiş olur. Allah'a eziyet edeni de Allah
hemen cezalandırabilir."
[T] Tirmizi (3862) ve
Ahmed (4/87, 5/54-55, 57).
Ali b. Ebi Talib'in bildirdiğine
göre Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hz. Ömer'e: "Nereden
biliyorsun! Belki de yüce Allah Bedir ehline bakıp: ''Dilediğinizi yapın,
Cennet size vacip olmuştur'' buyurdu" deyince Hz. Ömer'in gözleri yaşardı. [T] Sahih
Ümmü Mübeşşir'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hafsa'nın yanında:
"inşallah, ağacın altında biat edenler Cehenneme girmeyecektir"
buyurunca, Hafsa: "Hayır, ey Allah'ın Resulü (girecek)" karşılığını
verdi. Bunun üzerine Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hafsa'yı
azarlayınca, Hafsa: "Yüce Allah: ''Sizden cehenneme uğramayacak
yoktur''[Meryem 71] buyuruyor" dedi. Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Yüce Allah: ''Sonra Biz Allah'a karşı gelmekten sakınmış olanları
kurtarır, zalimleri de orada diz üstü çökmüş olarak bırakırız''[Meryem 72]
buyurmuştur" dedi.
[T] Sahih hadistir.
Müslim (2496).
İbn Mes'ud der ki:
"Allah kulların kalbine baktı, Hz. Muhammed'in kalbinin insanların en hayırlı
kalbi olduğunu gördü ve Hz. Muhammed'i seçip risaletiyle görevlendirdi.
Muhammed'in kalbinden sonra diğer kulların kalplerine baktı, ona ashabım seçti
ve dininin yardımcıları ve peygamberinin vezirleri yaptı. Müslümanların iyi
gördüğü Allah katında da iyidir, kötü gördükleri Allah katında da
kötüdür."
[T] Tayalisi Müsned
(246) ve Taberani M. el-Kebır (8583).
Amr b. Meymun der ki:
Yanında bulunduğumuz da İbn Abbas dedi ki: "Allah, Kur'an'da ağacın
altında biat edenlerden razı olduğunu bildirmiş ve kalplerinde ne olduğunu da
bilmiştir. Daha sonra onlara gaz ab ettiğine dair bir rivayet geldi mi?"
Dahhak b. Muzahim der
ki: "Yüce Allah, onların daha sonra ne yapacağını bildiği halde Hz.
Muhammed'in ashabı için istiğfar edilmesini emretmiştir."
İbn Ömer: "Hz.
Muhammed'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabına sövmeyiniz.
Onların bir saatlik
kıyamı, sizin ömür boyu yaptığınız amelden daha hayırlıdır" demiştir.
[T] Senedi hasendir. İbn
Mace (162) ve Ahmed Fadailu's-Sahabe (IS, 1736).
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ehl-i Beyt'i ve Hanımları