BEYHAKİ KÜLLİYATI |
İ’TİKAD |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Kulun Fillerinin
Allah'ın Dilemesiyle Olması
Yüce Allah, "Allah
dilemedikçe siz dileyemezsiniz ... "[İnsan 30] buyurarak, Allah dilemedikçe
bizim hiçbir şeyi isteyemeyeceğimizi bildirmiştir. Yine, "Rabbin
dileseydi, yeryüzünde bulunanların hepsi inanırdı ... "[Yunus 99],
"Biz dilesek herkese hidayet verirdik .... "[Secde 13] , " ...
Allah dilemedikçe, yine de inanmazlardı ... "[En'am 111], "Allah kimi
doğru yola koymak isterse onun kalbini İslamiyet'e açar, kimi de saptırmak
isterse, göğe yükseliyormuş gibi, kalbini dar ve sıkıntılı kılar ...
"[En'am 125] ve "Allah'ın fitneye düşmesini dilediği kimse için
Allah'a karşı senin elinden bir şey gelmez. İşte onlar Allah'ın, kalplerini
arıtmak istemediği kimselerdir"[Maide 41] buyurmuştur.
Kur'an'da, bu manada
birçok ayet vardır. Bunları el-Esma ve's-Szfat ve Kader adlı kitaplarımızda
yazdık.
Huzeyfe'nin bildirdiğine
göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Selleml "Allah ve falan kimse
dilerse, demeyiniz. Fakat, Allah sonra falan dilese, deyiniz"
buyurmuştur.
[T] Sahih. Ahmed
(5/384,394,398) ve Ebu Davud (4980).
Şafii der ki: Meşiet,
Allah'ın istemesidir. Yüce Allah, "Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz
... "[İnsan 30] buyurarak, dilemenin sadece kendisine ait olduğunu, O
dilemedikçe, kulların bir şey dileyemeyeceğini bildirmiştir.
Kurz b. Alkame
el-Huzai'nin bildirdiğine göre bir adam Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"İslam'ın varacağı son nokta var mıdır?" diye sorunca, Allah'ın
Resulü: "Allah, Arap veya Acemlerden hangi ev halkı hakkında hayır dilerse
onlara İslam'ı sokar" buyurdu. Adam: "Sonra ne olur?" diye
sorunca ise Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sonra fitneler,
gölgeler gibi (insanların üzerine) düşer" cevabını verdi.
[T] Sahih hadistir.
Ahmed (3/477) ve Abdurrezzak (20747).
Enes b. Malik'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Siz, bir adamın amelinin neyle tamamlanacağına (hangi hal üzere
öleceğine) bakmadan onun haline şaşırmayın. Çünkü amel yapan, ömrünün bir
zamanını amelle geçirir, şayet bu hal üzere ölse Cennete girecek, ama sonra
değişir ve kötü amel işler. Bir kul da ömrünün bir kısmını kötü amelle geçirir,
eğer bu hal üzere ölse cehenneme girecek, ama sonra değişip salih amel işler.
Allah bir kulu hakkında hayır isterse o kulunu ölümünden önce kullanır."
Sahabe: "Ey Allah'ın Resulü! Allah o kulu nasıl kullanır?" diye sorunca,
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onu salih am el işlemeye
muvaffak kılar ve sonra canını alır" buyurdu.
[T] Sahih hadistir.
Ahmed (3/106, 120,230,357), Tirmizi (2142) ve Ebu Ya'la (3756, 3821, 3840).
Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Cennet ile Cehennem tartıştılar ve Cehennem: ''Bana büyüklenenler ve
zorbalar girer'' dedi. Cennet de: ''Neden bana insanların zayıfları, sakatları
ve acizlerinden başkası girmez'' deyince, Yüce Allah Cennete: ''Sen benim
rahmetimsin, seninle kullarımdan dilediğime merhamet ederim'' buyurdu.
Cehenneme de: ''Sen benim azabımsın, seninle kullarımdan dilediğim kimseye azab
ederim. İkinizden her biri için dolusu (kadar insan) vardır'' buyurdu.
[T] Sahih hadistir.
Buhari (4850, 7449) ve Müslim (2846).
Ömer b. Abdilaziz der
ki: Allah, kendisine isyan edilmesini istemeseydi İblis'i yaratmazdı. Bunu
Kitab'ındaki bir ayette açıklamış, bu ayeti bilen bilir, bilmeyense bilmez. Bu
ayet, "Sizler ve taptığınız şeyler, cehenneme girecek kimseden başkasını
Allah'a karşı azdırıcı değilsiniz"[Saffat 161 - 163] ayetidir. Bu konuda
Allah'ın Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aktarılmış merfu olarak bir
rivayet vardır.
Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Kuvvetli mümin, Allah katında zayıf müminden daha hayırlı ve daha
sevgilidir. Ama her birinde hayır vardır. Sana fayda veren şeye çaba göster.
Allah'tan yardım dile ve aciz olma. Başına bir şey gelirse ''Şöyle yapsam şöyle
olurdu'' deme. Ama, ''Allah'ın kaderi, O ne dilerse yapar'' de. Çünkü eğer
(kelimesi) şeytanın amelini açar."
[T] Sahih hadistir.
Müslim (2664).
Ömer b. Abdilaziz der
ki: Allah, kendisine isyan edilmesini istemeseydi İblis'i yaratmazdı. Allah'ın
Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hz. Ebu Bekr'e: "Ey Ebu Bekr! Allah,
Kendisine isyan edilmesini istemeseydi İblis'i yaratmazdı" buyurmuştur.
İbn Abbas:
"Allah'ın fitneye düşmesini dilediği kimse için Allah'a karşı senin
elinden bir şey gelmez. İşte onlar Allah'ın, kalplerini arıtmak istemediği
kimselerdir"[Maide 41] buyruğunu açıklarken: "Allah kimin dalalete
düşmesini isterse, ona hiçbir şey fayda sağlamaz" demiştir. "Eğer
inkar ederseniz, şüphesiz Allah, size muhtaç değildir ... "[Zümer 7] buyruğundan
ise, Allah'ın, kalplerini temizleyip: "La ilahe illallah" demelerini
istemediği kafirler kastedilmiştir. Sonra Yüce Allah:
"Bununla beraber O,
kullarının küfrüne razı olmaz ... ''[Zümer 7] buyurmuştur. Bundan da Allah'ın,
haklarında, "Şüphesiz kullarım üzerinde senin bir hakimiyetin
yoktur''[Hicr 42] buyurduğu muhlis kulları kastedilmiştir. Bunların tevhid
kelimesini söylemelerini isteyip bu sözü onlara sevdirmiştir. "Bir ülkeyi
helak etmek istediğimiz zaman oranın ileri gelenlerine emrederiz"[İsra 16]
ayeti: "Onların şerlilerini kendilerine musallat ederiz ve bunlar isyan
ederler" manasındadır. Böyle yapınca da onları azapla helak ederiz. Yüce
Allah'ın, "Bunun gibi, her kasabanın bir takım ileri gelenlerini orada
hile yapan suçlular kıldık''[En'am 103] ayeti buna işaret etmektedir.
"Dilesek, gözlerini kör ederdik. .. "[Yasin 66] ayetinden kastedilen,
onların doğru yolu görmeleri engellenip hidayetten saptırılmalarıdır. "
... Dileyen inansın, dileyen inkar etsin ... ''[Kehf 29] ayeti ise:
"Allah'ın, iman etmesini istediği kişi iman eder, inkar etmesini istediği
kişi ise inkar eder" manasındadır. Bu, "Alemlerin Rabbi olan Allah
dilemedikçe sizler bir şey dileyemezsiniz"[Tekvir 29] ayeti gibidir. Yüce
Allah: "Puta tapanlar, ''Allah dileseydi babalarımız ve biz puta tapmaz ve
hiçbir şeyi haram kılmazdık'' diyecekler"[En'am 148], "Onlardan
öncekiler de böylece yalanlamışlardı"[Yunus 39] buyurmuş, sonra,
"Allah dileseydi puta tapmazlardı"[En'am 107] ve "Allah
dileseydi hepinizi doğru yola iletirdi''[Nahl 9] buyurmuştur. Yani Allah:
"Eğer isteseydim hepsini de hidayet üzere toplardım" buyurmuştur.
Aynı isnadla İbn Abbas,
"Boyunlarına, çenelerine kadar varan demir halkalar geçirmişizdir ...
"[Yasin 8], "Bizi anmasını kendisine unutturduğumuz ve işinde aşırı
giderek hevesine uyan kimseye uyma"[Kehf 28], "Rabbin dileseydi,
yeryüzünde bulunanların hepsi inanırdı ... "[Yunus 99] ve benzeri ayetleri
açıklarken şöyle demiştir: Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bütün
insanların imana gelmesi ve hidayette kendisine tabi olmasını hırsla istiyordu.
Bunun üzerine Allah önceden kendisi için ilk Zikir' de saadet (cennetlik)
yazılı olanlardan başkasının inanmayacağını ve yine ilk Zikir'de önceden
kendisi için şekavet (cehennemlik) yazılı olanlardan başka kimsenin de
sapıtmayacağını haber verdi ve ona: "İnanmıyorlar diye nerdeyse kendini
mahvedeceksin. Biz dilesek onlara gökten bir mucize indiririz de ona boyun eğip
kalırlar"[Şuara 3, 4] buyurdu.
Beyhaki der ki: Zeyd b.
Sabit, Ebu'd-Derda ve başkalarının hadisinde Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): "Allah'ın dilediği olur, dilemediği şey de olmaz"
buyurduğunu nakletmiştik. [T] Ahmed
(5/191) ve Ebu Davud (5057)
Bu sözü sahabe, Allah'ın
Resulü'nden, Tabiun sahabeden ve onları takib eden herkes te kendilerinden önce
gelenlerden şüphe götürmeyecek şekilde almışlar ve bunun doğruluğu konusunda
icma olmuştur. Kur'an'da geçen, " ... Maşallah! Kuvvet yalnız Allah'ındır
... ''[Kehf 39] buyruğu, kulun, Allah'ın dilemesi ve kudreti olmadan kendine
fayda veya zarar veremeyeceğini bildirmiştir.
Şafii'ye kaderle ilgili
sorulunca şu şiiri okumuştur: Ben istemesem de Senin istediğin olur Sen
istemesen benim istediğim olmaz Kulları bildiğin sebeple yarattın
Çocuk ta. yaşlı da bu
ilim üzere yaşar Birine ihsanda bulunurken diğerini terk ettin Birine yardım
ederken diğerine etmedin Bazıları cehennemlik, bazıları cennetliktir Kimisi
çirkin. kimisi de güzeldir. [T]
Sahihtir. Beyhaki el-Esma ve's-Sıfat (376) ve es-Sünenu'l-Kübra (10/206-207).
Sahabe ve Tabiunun ileri
gelenleri, kaderin Allah'a ait olduğunu, kulların yaptıklarının, Allah'ın
dilemesiyle olduğunu söylemişlerdir. Evzai, Malik b. Enes, Süfyan es-Sevrl,
Süfyan b. Uyeyne, Leys b. Sa'd, Ahmed b. Hanbel, İshak b. İbrahim ve başkaları
da aynı görüştedir.
Ebu İsmet der ki: Ebu
Hanife'ye: "Ehl-i (Sünnet ve'l) Cemaat kimlerdir?" diye sorduğumda
şöyle cevap verdi: "Kim, Ebu Bekr ve Ömer'i üstün tutar, Ali ve Osman'ı
sever, hayır olsun şer olsun kadere iman eder, mestleri üzerine mesheder, hiçbir
mümini bir günah dolayısıyla tekfir etmez ve Allah (sıfatlarının keyfiyeti)
hakkında konuşmazsa, bu kişi Ehl-i (Sünnet ve'l) cemaattendir."
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Çocukların İslam
Fıtratı Üzere Doğmaları