BEYHAKİ KÜLLİYATI |
İ’TİKAD |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Yüce Allah'ın İsimleri
ve Sıfatları
Yüce Allah şöyle
buyurur: "En güzel isimler Allah'ındır, O'na o isimlerle dua edin, O'nun isimleri
konusunda eğriliğe sapanları bırakın. Onlar yaptıklarının cezasını
göreceklerdir."[A'raf 180], "De ki: İster Allah deyin, ister Rahman
deyin, hangisini derseniz deyin, en güzel isimler 0'nundur ... "[İsra
110], "O, kendisinden başka tanrı olmayan, hükümran, çok kutsal; esenlik
veren, güvenlik veren, görüp gözeten, güçlü, buyruğunu her şeye geçiren, ulu
olan, Allah'tır. Allah onların koştukları eşlerden (ortaklardan) münezzehtir.
O, var eden, güzel yaratan, yarattıklarına şekil veren, en güzel adlar
kendisinin olan Allah'tır ... "[Haşr 23,24]
Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yüce
Allah'ın, yüzden bir eksik, doksan dokuz tane ismi vardır. Kim bunları
ezberlerse Cennete girer" buyurmuştur.
[T] Buhari (2736, 6410,
7392) ve Müslim (2677). Sahih hadistir.
Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yüce
Allah'ın, yüzden bir eksik doksan dokuz tane ismi vardır. Kim bunları
ezberlerse Cennete girer. Allah tektir ve teki sever. O kendisinden başka ilah
olmayan Allah'tır. O, er-Rahman (Herkese karşı merhametli), er-Rahim
(Müslümanlara karşı merhametli), el (Her şeyin tek ve mutlak hükümranı)
el-Kuddus (Her türlü eksiklikten uzak), es-Selam (Salim kalıp selamete de erdiren),
el-Mümin (Eman veren ve koruyan), el-Müheymin (Gözeten ve koruyan), el-Aziz
(Mağlub edilemeyen mutlak galib), el-Cebbar (Eksikleri tamamlayan, dilediğini
zorla yaptırabilen), el-Mütekebbir (Her şeyde büyüklüğünü gösteren), el-Halik
(Yoktan var eden), el-Barı (Her şeyi bir uyum ve denge içinde yaratan),
el-Musavvir (Her şeye şekil veren), el-Gaffar (Bağışlaması bol olan), el-Kahhar
(İstediğini her halükarda yaptırabilen), el-Vehhab (Her çeşit nimetten bolca
veren), er-Razzak (Rızık veren), el-Fettah (Sıkıntıları gideren ve işleri
kolaylaştıran), el-Alim (Her şeyi çok iyi bilen), el-Kabıd (Sıkıp daraltan),
el-Basıt (Açıp genişleten), el-Hafid (Alçaltan), er-Rafi' (Yükselten), el-Muizz
(İzzet veren), el-Muzill (Zelil kılan), es-Semi' (Her şeyi işiten), el-Basir
(Her şeyi gören), el-Hakem (Her şeye hakkıyla hükmeden), el-AdI (Adaletli
davranan), el-Latif (Lütuf sahibi olan), el-Habir (Her şeyi tamamıyla bilen),
el-Halim (Hilm sahibi olan), el-Azim (Bütün büyüklüklerin sahibi olan),
el-Gafur (Mağfireti bolalan), eş-Şekur (Rızasına uygun işlere ziyadesiyle
karşılık veren), el-Aliyy (Her şeyden yüce olan), el-Kebir (Her şeyden büyük
olan), el-Hafiz (Koruyan), el-Mukit (Mahlukatın azıklarını takdir eden),
el-Hasib (Her şeyin hesabını bilen ve ihtiyaçlara kafi gelen), el-Celil (Ulu
olan), el-Kerim (İhsanı bolalan), er-Rakib (Bütün varlıkları gözetleyen),
el-Mucib (Dileklere karşılık veren), el-Vas i' (Bütün sıfatlarıyla geniş ve
kuşatıcı olan), el-Hakim (İşleri hikmetli olan), el-Vedud (Seven ve sevilen),
el-Mecid (Her türlü övgüye layık olan), el-Ba'is (Dirilten), eş-Şehid (Her şeye
hazır ve nazır olan), el-Hakk (Her şeyiyle doğru olan), el-Vekil (Her şeyde
kendisine güvenilen), el-Kaviyy (Her şeyden kuvvetli olan), el-Metin (Her
şeyden sağlam olan), el-Veliyy (Kullarına dost olan ve yardım eden), el-Hamid
(Ancak kendisine hamd edilen), el-Muhsi (Her şeyin sayısını ve miktarını
bilen), el-Mubd!' (Yoktan vareden), el-Mu'id (Yok ettikten sonra tekrar varlık
verebilen), el-Muhyi (Dirilten), el-Mümit (Öldüren), el-Hayyu (Hep diri kalan),
el-Kayy(lm (Her şeyi ayakta tutan), el-Vacid (Hiçbir şeyden mahrum olmayan),
el-Macid (Şanı yüce olan), el-Vahid (Tek olan), el-Ehad (Dengi olmayan),
es-Samed (İhtiyaç anında tek merci olan), el-Kadir (Her şeye gücü yeten),
el-Muktedir (Dilediği şekilde tasarruf ta bulunan), el-Mukaddim (Öne alan),
el-Muahhir (Geciktiren, erteleyen), el-Evvel (Başlangıcı olmayan), el-Ahir
(Sonu olmayan), ez-Zahir (Her şeyde kendini gösteren), el-Batın (Duyularla
idrak edilmeyen), el-Vali (Mahlukatın işlerini yoluna koyan), el-Müteali (Her
şeyden yüce ve üstün olan), el-Berr (İyiliği bolalan), et-Tevvab (Tövbeleri
kabul eden), el-Muntakim (Cezalandıran), el-Afuvv (Affedici olan), er-Rauf
(Şefkatli olan), Maliku'l-Mülk (Her şeyin tek hükümranı olan), Zu'l-Celali
ve'l-İkram (Hem yüce hem de ikram sahibi olan), el-Muksit (Her işi yerli
yerinde olan), el-Cami' (Dilediğini bir araya getiren), el-Ganiyy (Hiçbir şeye
muhtaç olmayan), el-Muğni (Varlıklı kılan), el-Mani' (Bir şeyin olmasına
engelolan), ed-Darru (Zarar verebilecek şeyleri de yaratan), en-Nafi (Faydalı
şeyleri yaratan), en-Nur (Her şeyin nuru ve feri olan), el-Hadi (Hidayete
erdiren), el-Bed!' (Emsali olmayan), el-Baki (Varlığının sonu olmayan),
el-Varis (Her şeyin gerçek ve baki sahibi olan), er-Reşid (Doğru yola
ulaştıran), es-Sabur (Sabırlı olan)dır."
[T] Tirmizi (3507),
Hakim (1/16), el-İhsan'da (808) geçtiği üzere İbn Hibban, Beyhaki el-Esma
ve's-Szfat (6), Şu'abu'l-Iman (102), es-Sünenu'l-Kübra (10/27-28), Taberani
ed-Dua (111), Beğavi Şerhu's-Sünne (1250) ve İbn Mende et-Tevhid (232, 245,
260, 366). İbn Mace (3861) ve Taberani M. el-Evsat'ta (981) Züheyr b. Muhammed
et-Temimi kanalıyla Musa b. Ukbe'den, o A'rec'den, o da Ebu Hureyre'den merfu
olarak isimleri zikrederek rivayet ettiler.
Ebu Hureyre,
Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle nakleder: "Yüce
Allah'ın, yüzden bir eksik doksan dokuz tane ismi vardır. Kim bunları
ezberlerse Cennete girer. Allah, er-Rahman, er-Rahim, el-İlah, er-Rab,
el-Melik, el-Kuddus, es-Selam, el-Mümin, el-Müheymin, el-Aziz, el-Cebbar,
el-Mütekebbir, el-Halik, el-Bari, el-Musavvir, el-Halim, el-Alim, es-Semi',
el-Basir, el-Hayy, el-Kayyum, el-Vasi', el-Latif, el-Habir, el-Hannan,
el-Mennan, el-Bedi', el-Vedud, el-Gafur, eş-Şekur, el-Mecid, el-Mubdi',
el-Mu'id, en-Nur, el-Badi, el-Evvel, ez-Zahir, el-Batın, el-Afuvv, el-Gaffar,
el-Vehhab, el-Kadir, el-Ehad, es-Samed, el-Vekil, el-Kafi, el-Baki, el-Hamid,
el-Muğis ed-Daim, el-Müteali, Zu'l-Celali ve'l-İkram, el-Mevla, en-Nasir,
el-Hak, el-Mubin, el-Bais, el-Mucib, el-Muhyi, el-Mumit, el-Celil, es-Sadik,
el-Hafiz, el-Muhit, el-Kebir, el-Karib, er-Rakib, el-Fettah, et-Tevvab,
el-Kadim, el-Vitr, el-Fatir, er-Rezzak, el-Allam, el-Aliyy, el-Azim, el-Ganiyy,
el-Melik, el-Muktedir, el-Ekrem, er-Rauf, el-Mudebbir, el-Kadir, el-Malik,
el-Kahir, el-Hadi, eş-Şakir, el-Kerim, er-Rafi, eş-Şehid, el-Vahid, zu't-Tavl,
Zu'l-Mearic, Zu'l-Fadl, el-Hallak, el-Kefil, el-Cemil."
Beyhaki der ki: Velid b.
Müslim, isimleri zikrederek Şuayb b. Hamza'dan yaptığı birinci rivayette tek
kalmıştır. Abdulaziz b. elHusayn b. et-Tercüman ise Eyyub es-Sahtiyani ve Hişam
b. Hassan'dan yaptığı ikinci rivayette tek kalmıştır. Bazı alimler, içinde
isimlerin zikredildiği rivayetlerin bazı ravilerden geldiğini, ancak
Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sahih olarak nakledilenin ise,
sadece sayıların verildiği ve isimlerin zikredilmediği rivayet olduğunu
söylediler. Bu isimler Allah'ın Kitab'ında ve Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) diğer hadislerinde birbirinden ayrı olarak zikredilmişlerdir. Biz
bunları el-Esma ve's-Sıfat adlı kitabımızda zikrettik. Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yüce Allah'ın, doksan dokuz tane ismi
vardır" buyurması, başka isimlerinin olmadığı anlamına gelmez. Allah daha
iyi bilir, ama Allah'ın Resulü bu sözüyle, Yüce Allah'ın isimlerinden, ister
birinci hadiste, ister ikinci hadiste, isterse Kitab, Sünnet veya icma ile
bildirilen diğer isimlerden doksan dokuz tanesini ezberleyenin Cennete
gireceğini kastetmiştir. Doğruya ulaşmak, Allah sayesindedir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Allah'ın
İsimlerinin Anlamları