BEYHAKİ

KÜLLİYATI

KADER

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

İyiliği de Kötülüğü de Allah Yarattı.

 

Yüce Allah'ın: "Kendilerine bir iyilik dokunsa ''Bu Allah'tan'' derler; başlarına bir kötülük gelince de ''Bu senden'' derler. ''Hepsi Allah'tandır'' de"[Nisa 78] Buyruğu

 

Yine Yüce Allah: "Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım"[Zariyat 56] buyurmaktadır. Kaderiyye fırkasının huccet saydığı başka ayetler de vardır.

 

574- İbn Abbas der ki "De ki: Hepsi Allah'tandır"[Nisa 78] ayetinden kastedilen, iyiliğin de, kötülüğün de Allah'tan olmasıdır. Allah, iyilik vererek seni nimetlendirmiş, kötülükle de imtihana tabi kılmıştır. "Sana ne iyilik gelirse Allah'tandır, sana ne kötülük dokunursa kendindendir"[Nisa 79] ayetindeki iyilikten kastedilen Bedir zaferi ve Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) o gün elde ettiği ganimetlerdir. Kötülükten kasıt ise Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Uhud günü karşılaştığı zor durum, yüzünün yaralanması ve dişinin kırılmasıdır.

 

 

 

575- İbn Tavus'un bildirdiğine göre babası: "Sana ne iyilik gelirse Allah'tandır, sana ne kötülük dokunursa kendindendir"[Nisa 79] ayetini açıklarken: "(Yüce Allah) bunları sana ben takdir ettim buyurmaktadır" demiştir.

 

Abdulvehhab b. Mücahid bunu babası kanalıyla İbn Abbas'tan aktarmış ve rivayetinde: "İbn Mes'lid ve Ubey b. Ka'b'ın kıraatinde bu şekilde (yani "....." şeklinde) geçmektedir" ziyadesinde bulunmuştur.

 

 

 

576- İsmail b. Ebi Halid'in bildirdiğine göre Ebu Salih: "Sana ne kötülük dokunursa kendindendir"[Nisa 79] buyruğunu açıklarken: "Başına gelen (kötülük ve sıkıntılar) kendi işlediği günahlar yüzündendir, bunu ben sana takdir ettim manasındadır" demiştir.

 

 

Beyhaki der ki: "Yani Yüce Allah hüküm kılmış ve takdir etmiştir. "De ki: Hepsi Allah'tandır"[Nisa 78] ayeti de buna işaret etmektedir. Yani Yüce Allah'ın: "Başınıza her ne musibet gelirse, kendi yaptıklarınız yüzündendir. O, yine de çoğunu affeder"[Şura 30] buyruğunda olduğu gibi burada kişinin bir günah işlemesi halinde kendisine verilen ceza kastedilmektedir.

 

 

 

577- Huzeyl bildiriyor: Mukatil b. Süleyman: "Onlara bir iyilik gelirse''[Nisa 78] buyruğunu açıklarken şöyle demiştir: "Burada Bedir savaşı, yani zafer ve elde edilen ganimet kastedilmektedir. O zaman: ''Bu, Yüce Allah'ın bize verdiği bir iyiliktir. Bundan dolayı Muhammed'e teşekkür edecek değiliz'' denilmişti." "Onlara bir kötülük gelirse"[Nisa 78] buyruğunu açıklarken de şöyle demiştir: "Burada da musibet, yani Uhud'daki hezimet ve savaş kastedilmektedir. O zaman: "Bu senin yüzündendir, ey Muhammed! Bu duruma bizi sen düşürdün ve bu senin sebebinle oldu" denilmişti. Yüce Allah, Peygamber'ine: "De ki: Hepsi Allah'tandır"[Nisa 78] buyurdu. Yani zorluk ta, rahatlık ta, iyilik te, kötülük te Allah'tandır. Yüce Allah münafıkları kastederek: "Bu adamlara ne oluyor ki bir türlü laf anlamıyorlar!"[Nisa 78] buyurmaktadır. Zira zorluk ta, rahatlık ta, iyilik te, kötülük te Allah'tandır. Rablerinin yalanladığı kişiyi (Abdullah b. Ubey'yi) görmez misiniz? Yüce Allah, Peygamber'ine: "Sana ne iyilik gelirse Allah'tandır, sana ne kötülük dokunursa kendindendir"[Nisa 79] buyurmuştur. İyilik, Bedir savaşındaki zafer ve elde edilen ganimetlerdir ki bunlar Allah'tandır ve bunları O'na Allah vermiştir. Kötülük ile de Uhud savaşında hezimete uğramalarına sebep olan yerlerini terketme suçu kastedilmektedir."

 

 

 

578- Hüseyn b. el-Fadl der ki: Yüce Allah'ın: "Onları güzellikler ve kötülüklerle sınadık''[A'raf 168] buyruğunda olduğu gibi bu ayette geçen iyilik ve kötülük ifadeleri nimet, rahatlık, şiddet ve bela olmak üzere bunlar kişinin kendi yaptığı değil, kendisine gelen yani maruz kaldığı şeylerdir. Yani kadercilerin dediği gibi burada itaat ve masiyet kastedilmemektedir. Eğer dedikleri gibi olsaydı Yüce Allah: "..... (sana gelen)" değil de: ''...... (senin yaptığın)" buyururdu. İnsanlar yaygın bir şekilde "başıma kötü bir şey geldi, sevdiğim bir olay geldi" derler. Ancak, "Namaz geldi, zekat geldi" değil, "namaz kıldım, zekat verdim, sevap işledim, günah işledim" derler. Kişinin kendi iradesiyle yaptığı ile iradesinin etkisi olmadan karşılaştığı şeyi birbirinden ayırt edemeyen birinin de Yüce Allah'ın Kitabı hakkında konuşmaması gerekir.

 

 

Ebu'l-Kasım der ki: Ebu Bekr b. Abdeş: "Bu adamlara ne oluyor ki bir türlü laf anlamıyorları''[Nisa 78] buyruğunu açıklarken: "Burada: ''Sana ne iyilik gelirse Allah'tandır, sana ne kötülük dokunursa kendindendir''[Nisa 79] demeleri kastedilmektedir" demiştir.

 

Beyhaki der ki: "Bu konuda söylenen şeylerden zikrettiklerimiz yeterlidir. "

 

 

 

579- İbn Cüreyc'in bildirdiğine göre Zeyd b. Eslem: "Ben cinleri ve insanları ancak bana kulluk etsinler diye yarattım"[Zariyat 56] ayetini açıklarken: "Saadetli veya bahtsız nasıl bir hayat onlara takdir edilmişse bunu yaşamaları için yarattım" demiştir.

 

Abdullah b. Velid de bunu Süfyan'dan rivayet ederek mutabaat etmiştir.

 

 

 

580- Muhammed b. Şuayb bildiriyor: Muhammed b. Suheyb, Ermenistan halkından bir bilgine: "Ben cinleri ve insanları ancak bana kulluk etsinler diye yarattım''[Zariyat 56] ayetinin açıklamasını sorunca ona şöyle demiştir: "Bu özel bir şeydir, geneli kapsayan bir şey değildir. Yüce Allah'ın: ''O gün ki, onları hep birden toplayacağız''[En'am 22] ve: ''Ey cin ve insan topluluğu! İçinizden size ayetlerimi anlatan ve bu günle karşılaşacağınıza dair sizi uyaran peygamberler gelmedi mi!''[En'am 130] buyurması gibi. Zira bu da özel bir şeydir. Ancak Yüce Allah: ".... (hep birden)" buyurmuştur.

 

Amr b. Şuayb der ki: Zeyd b. Eslem ile karşılaştığımda kendisine: "Ben cinleri ve insanları ancak bana kulluk etsinler diye yarattım''[Zariyat 56] ayetinin açıklamasını sorup İbn Suheyb'in, Ermenistanlı kişiden naklettiği rivayeti haber verdiğimde şu karşılığı verdi: "Durum denildiği gibidir. Bazı yerlerde Yüce Allah bir kişiye hitap ederken herkesi kastetmektedir. Bazen de herkesi zikrederken bir kişiyi kastetmektedir. Yüce Allah: ''Bir kısım insanlar, müminlere: "Düşmanlarınız olan insanlar, size karşı asker topladılar; aman sakının onlardan!" dediklerinde (bu, onların imanlarını bir kat daha arttırdı ve "Allah bize yeter. O ne güzel vekildir!" dediler'' ''[Al-i İmran 173] buyurmaktadır. Oysa burada bunu söyleyen bir kişidir. Yine Yüce Allah: ''Ey insan! İhsanı bol Rabbine karşı seni aldatan nedir?''[İnfitar 6] buyurmaktadır. Burada da Yüce Allah bütün insanları kastederken: ''Ey insan!''[İnfitar 6] diye buyurmuştur." İlim ehlinden birinin şöyle dediğini işittim: "Burada kastedilen Yüce Allah'ın: ''Onlara sadece bana ibadet etmelerini emrettim'' buyurmasıdır. Sonra Yüce Allah bunu özel kılmıştır. Çünkü deliler ve çocuklar bunun dışındadır. Doğrusunu da Allah bilir."

 

 

 

581- İbn Ebi Necih'in bildirdiğine göre Mücahid: "Yarattığı her şeyi güzel yaptı''[Secde 7] buyruğunu açıklarken: "Her şeyi bir düzenle yarattı" demiştir.

 

 

 

582- Salim'in bildirdiğine göre Said b. Cübeyr: "Yarattığı her şeyi güzel yaptı''[Secde 7] buyruğunu açıklarken şöyle demiştir: "Maymuna veya maymunun kıçına bakacak olursak, onun en güzel yaratılış şekli olmadığını görürüz, Ancak Allah onu bir hikmet ile yaratmıştır.

 

 

 

583- Huzeyl bildiriyor: Mukatil: "Yarattığı herşeyi güzel yaptı"[Secde 7] buyruğunu açıklarken: "Burada kimse kendisine bir şey öğretmeden nasıl yaratacağım bilmesi kastedilmektedir" dedi. "Göğü, yeri ve ikisi arasındakileri biz boş yere yaratmadık. Bu, inkar edenlerin zannıdır. Vay o inkar edenlerin cehennemdeki haline!"[Sad 27] ayeti hakkında ise şöyle dedi: "Bunlar bir şey için yaratılmıştır. İnkar edenlerle Mekke ehli (Müşrikler) kastedilmektedir ki onlar bunların boş yere yaratıldığını söylemekteydi. Yüce Allah: "Şu da muhakkak ki, takva sahipleri için Rableri katında nimetleri bol cennetler vardır"[Kalem 34] ayetini indirince, Kureyş kafirleri müminlere: "Ahirette size verilmeyecek hayırlar bize verilecektir" dediler. Bunun üzerine Yüce Allah: "Yoksa biz iman edip salih ameller işleyenleri, yeryüzünde fesat çıkaranlar gibi mi tutacağız? Yoksa Allah'a karşı gelmekten sakınanları yoldan çıkan arsızlar gibi mi tutacağız"[Sad 28] ayetini indirdi. Yani burada: ''İman edenleri yeryüzünde masiyederle fesat çıkaranlarla bir mi tutacağız'' buyurmaktadır."

 

"(Allah) gökleri ve yeri hak ile yarattı''[Nahl 3] buyruğunu açıklarken, yine:

"Onları boş yere yaratmadı" dedi. "O, yedi göğü tabaka tabaka yaratandır. Rahman'ın yaratışında hiçbir uyumsuzluk göremezsin. Bir kere daha bak! Hiçbir çatlak görüyor musun? Sonra gözünü, tekrar tekrar çevir bak; göz aciz ve bitkin halde sana dönecektir"[Mülk 3] buyruğunu açıklarken de şöyle dedi: "İki günde gökleri birbiri üstüne yarattı. Her gök arasındaki mesafe beş yüz yıllık mesafedir. Her göğün kalınlığı da beş yüz yıllık mesafedir. İnsanoğlu göklerin yaratılmasında hiçbir kusur bulamaz. Ey insanoğlu! Göklere bir daha bak bakalım bir kusur bulabilecek misin? Sonra bir daha bak bakalım, bir kusur bulabilecek misin? Ancak hiçbir kusur bulamadan gözlerin bitkin ve aciz bir halde sana dönecektir."

 

 

 

584- Dahhak bildiriyor: İbn Abbas: "Rahman'ın yaratışında hiçbir uyumsuzluk göremezsin. Bir kere daha bak! Hiçbir çatlak görüyor musun? Sonra gözünü, tekrar tekrar çevir bak; göz aciz ve bitkin halde sana dönecektir"[Mülk 3] buyruğunu açıklarken: "Ey kafir! Allah'ın yarattığı bu yedi sema arasında herhangi bir açıklık görecek misin? Bakışların acz içinde, bitkin ve zayıf bir şekilde her hangi bir şey bulmadan sana dönecektir manasındadır" dedi.

 

 

 

585- Ali b. Ebi Talha bildiriyor: İbn Abbas: "Eğer inkar ederseniz, şüphesiz ki Allah sizin iman etmenize muhtaç değildir"[Zümer 7] buyruğunu açıklarken: "Burada Yüce Allah'ın kalplerini temizleyip: ''La ilahe illallah'' demelerini istemediği kafirler kastedilmektedir" dedi. "Ama kullarının inkar etmesine razı olmaz"[Zümer 7] buyruğunu açıklarken de: "Yüce Allah'ın onlar için: ''Şüphesiz kullanm üzerinde senin bir hakimiyetin yoktur''[Hicr 42] buyurduğu muhlis kullar kastedilmiştir. Allah onların tevhid kelimesini söylemelerini nasib etmiş ve kendilerine bu kelimeyi sevdirmiştir" dedi. "Semüd kavmine gelince, biz onlara doğru yolu göstermiştik''[Fussilet 17] buyruğunu açıklarken: "Biz onlara doğru yolu açıklamıştık, anlamındadır" dedi. "Rabbin, ondan başkasına kulolmamanızı ve anne ve babaya ihsanla davranmanızı kaza etti (taktir etti, hükmetti)"[İsra 23] buyruğunu açıklarken de: "(Rabbin, kendisinden başkasına asla ibadet etmemenizi kesin olarak) emretti manasındadır" dedi.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Her Çocuk Fıtrat Üzere Doğar Ve Çocuklar'da Hüküm