BEYHAKİ KÜLLİYATI |
KADER |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Yüce Allah'ın Takdir
Etmiş Olduğu Her Şeyi Zikirde (Levh-i Mahfuz'da) Yazmış Olduğunun Beyanı ve
Takdir Etmiş Olduğu Her Şeyi Ezelden Beri Biliyor Olması
Yüce Allah: "Biz, her
şeyi apaçık bir kitapta (Levh-i Mahfuz'da) bir bir kaydetmişizdir"[YaSİn
12] ve: "Yeryüzünde ve kendi nefislerinizde uğradığınız hiçbir musibet
yoktur ki, biz onu yaratmadan önce, bir kitabda (Levh-i Mahfuz'da) yazılmış
olmasın''[Hadıd 22] buyurmaktadır.
Yine
Yüce Allah: "Eğer
bir şehir (hel ak olacaksa), kıyamet gününden önce onun hel ak edicisi ancak
Biziz. Veya onun (şehir halkının) şiddetli azap edicisi Biziz. İşte bu,
Kitab'da yazılıdır''[İsra 58] ve: "Andolsun ki; zikirden (Tevrat'tan)
sonra Zebur'da, yeryüzüne salih kullarımızın varis olacağını, yazdık''[Enbiya
105] buyurmaktadır.
8- Safvan b. Muhriz
bildiriyor: İmran b. Husayn: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
yanına girdim" dedi ve söz konusu hadisi zikretti. Ancak bu rivayetinde
şöyle geçmektedir: "Onlar (Yemen ahalisi): ''Sana bu durumu (yaratılışın
başlangıcını) sormak için geldik'' dediler. Bunun üzerine ResUlullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Her şeyden önce Allah vardı ve O'ndan başka da
bir şey yoktu. Arş'ı da suyun üzerindeydi. Her şeyi Zikir'e (Levh-i Mahfüz'a)
yazdı. Ardından da Yüce Allah gökleri ve yeri yarattı'' buyurdu."
Buhari, Sahih' de Ömer
b. Hafs b. Giyas'tan rivayet etmiştir.
[T] Buhari (3191).
9- İbn Abbas der ki: Yüce
Allah'ın ilk yarattığı şey Kalem' dir. Yüce Allah ona: "Yaz!" diye
emredince, Kalem: "Ey Rabbim! Ne yazayım?" diye sordu. Yüce Allah:
"Kaderi yaz" buyurdu. Bu emir üzerine Kalem o günden kıyamete dek
olacak bütün şeyleri yazdı. Sonra Yüce Allah, Nun'u yarattı. Yeryüzünü de
Nun'un sırtına yerleştirdi. Nun hareket edince yeryüzü (üzerinden) yayıldı,
dağlar ise sabit kılındı. Bundan dolayı dağlar kıyamet gününe dek yeryüzüne
karşı övünür.
[T] İbn Cerır, Tefsir
(23/141) ve Hakim, Müstedrek (2/498, "sahih").
10- İbn Abbas der ki:
"Yüce Allah'ın ilk yarattığı şey Kalem'dir. Ona kıyamete dek olacak bütün
şeyleri yazmasını emretti." Bunu Kasım'dan merfü olarak rivayet eden
yegane ravi, Ömer b. Habib olup o, Mekkeli hadisleri yazılıp toplanan biridir.
11- Ebu Hafsa der ki:
Ubade b. es-Samit oğluna şöyle dedi: "Evladım! Başına gelmesi takdir
edilen bir şeyin şaşmadan mutlak bir şekilde başına geleceğini, başına gelmesi
takdir edilmeyen bir şeyin de asla başına gelmeyeceğini bilip kabul etmedikçe imanın
hakikatine ulaşamazsın. Resulullah'ın da (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Yüce
Allah ilk olarak Kalem'i yarattı ve ona: "Yaz!" dedi. Kalem:
"Neyi yazayım?" diye sorunca, Yüce Allah: "Kıyamet kopana der
olacak her şeyin kaderini yaz" dedi'' buyurduğunu işittim. Evladım!
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yine: ''Bundan başka bir inanç
içinde ölen kişi de benden değildir'' buyurduğunu işittim."
[T] Ebu Davud (4700).
12- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah'ın
(ezeli) ilmi öne geçmiş ve Kalem kurumuştur. Herşey takdir edilmiş ve kader
tamamlanmıştır" buyurmuştur.
Hassan b. Hassan bunu
rivayette tek kalmıştır. Bu mana, sabit hadislerde bulunmaktadır.
13- Ebu Hazım der ki:
"Allah, yazmadan önce olacakları bilir, olacaklar yaratılmadan önce onları
yazdı. Mahlukat Allah'ın ilmi ve yazdığı şekilde yaşar."
14- Ali b. Ebi Talha
bildiriyor: İbn Abbas: "Yeryüzünde ve kendi nefislerinizde uğradığınız
hiçbir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce, bir kitabda (Levh-i
Mahffiz'da) yazılmış olmasın"[Hadid 22] buyruğunu açıklarken: "Burada
(başınıza gelen) din ve dünya musibetlerinin nefisler yaratılmadan önce
yazılmış olması kastedilmektedir" demiştir. "Bu, kaybettiğinize
üzülmemeniz ve Allah'ın size verdiği nimetlerle şımarmamanız
içindir"[Hadid 23] buyruğunu açıklarken de: "Burada da dünyalık
şeyler kastedilmektedir" demiştir.
İbn Abbas:
"Andalsun Zikir'den sonra Zebur'da da: "Yeryüzüne salih kullanm varis
olacaktır" diye yazmıştık''[Enbiya 105] ayetini açıklarken: "Yüce
Allah, Tevrat ile Zebur'da, gökleri ve yeri yaratmadan önceki ilminde Muhammed
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ümmetini yeryüzüne varis kılacağını ve onları
Cennete koyacağını haber vermiştir. Salih kullardan da kasıt onlardır"
demiştir.
Kalem takdir edileni
yazdığı zaman yazılanın içinde: "Adem, Rabbine isyan etti ve yolunu
şaşırdı. Sonra Rabbi onu seçti, tövbesini kabul etti ve ona doğru yolu
gösterdi''[Ta-ha 121, 122] buyruğu da bulunmaktaydı. Eğer Yüce Allah, Hz.
Adem'i yaratmadan önce takdir etmiş ve Acem'in yasaklanan ağaçtan yiyeceği
yazılmış ise o zaman Adem kesinlikle bunu yapmaktan geri duramazdı. Bundan geri
durması da olanaksızdır. Çünkü takdir edilenin hilafına olan şey, Allah'ın
bildiği ve olacağını haber verdiği şeyin hilafına olan şey demektir. Ancak Yüce
Allah'ın verdiği haber doğrudur. Bilgisi haktır ve bildiği şey mutlaka
olacaktır. Bildiği şeyin olmaması da mümkün değildir. Olacağını haber verdiği
şey zamanı geldiğinde mutlaka olacaktır.
15-16- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Hz. Adem ve Hz. Musa tartıştılar ve Hz. Musa: ''Ey Adem! Sen babamızsın,
bizi hüsrana uğratıp cennetten çıkardın'' dedi. Hz. Adem: ''Ey Musa! Allah seni
kelamıyla seçti ve sana Tevrat'ı yazdı. Beni, Allah'ın beni yaratmadan önce
takdir ettiği şey sebebiyle mi kınıyorsun?'' karşılığını verdi. Böylece Adem
Musa'ya delille galip geldi."
Buhari ve Müslim bu
hadisi Sahih'te Süfyan b. Uyeyne'den naklettiler. [T] Buhari (5/239) ve Müslim (3/2043, 2044).
17- Ebu Hureyre,
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder:
"Adem ve Musa karşılıklı münakaşa ettiler. Musa dedi ki: ''Sen, insanları
saptırıp Cennet'ten çıkarılmalarına sebep Adem'sin'' deyince, Adem: ''Sen de,
Allah'ın kendisine her türlü ilmi verdiği ve risaletiyle seçtiği Musa mısın?''
diye sordu. Hz. Musa: ''Evet'' cevabını verince, Adem: ''Ben yaratılmadan önce
benim için takdir edilen bir şey sebebiyle mi beni kınıyorsun?'' dedi."
Müslim, Sahih'inde
Kuteybe kanalıyla Malik'ten ve Buhari ile Müslim Süfyan b. Uyeyne kanalıyla
Ebu'z-Zinad'dan rivayet etti. [T] Buhari
(6614, 3409) ve Müslim (2652).
18- Ebu Hureyre der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Hz. Adem ve Hz.
Musa Rablerinin yanında münakaşa ettiler ... " -Hadis devam ediyor-
"Hz. Adem: "Ben yaratılmadan önce mevcud Tevrat'ta: ''Adem, Rabbine
isyan etti ve yolunu şaşırdı''[Taha, 121] ayetini gördün mü?" diye sordu.
Hz. Musa: ''Evet'' cevabını verince, Hz. Adem: ''Allah'ın beni yaratmadan kırk
yıl önce benim için takdir ettiği şey sebebiyle mi beni kınıyorsun?'' dedi. Bu
sözleriyle Hz. Adem, Hz. Musa'ya galip geldi."
Müslim, Sahih'inde,
İshak b. Musa'dan rivayet etti.
19- Ebu Hureyre der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Musa, Adem'le
münakaşa etti ve ona: ''İşlediğin günahtan dolayı cennetten çıkarılan Adem
misin?'' dedi. Adem ise: ''Allah'ın, risaletini ve sözlerini bildirmek üzere
seçtiği, buna rağmen Allah'ın, henüz beni yaratmadan yapmamı takdir ettiği bir
iş yüzünden beni kınayan Musa mısın?'' karşılığını verdi. Bu şekilde Adem,
Musa'yı alt etmiş oldu. Bu şekilde Adem, Musa'yı alt etmiş oldu."
Buhari, Sahih'inde
Abdülaziz b. Abdillah kanalıyla İbrahim'den ve Müslim başka bir yolla
İbrahim'den rivayet etti. [T] Buharl
(3409) ve Müslim (2652).
20- Ebu Hureyre der ki:
Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Musa, Adem'le
münakaşa etti ve ona: ''Ey Adem! İşlediğin günahtan dolayı insanları cennetten
çıkaran ve onların uhrevi mutsuzluğuna sebep olan sensin!'' dedi. Adem ise:
''Ey Musa! Sen ki Allah'ın, risaletini ve sözlerini bildirmek üzere seçtiği
birisin. Öyleyken, Allah'ın, henüz beni yaratmadan yapmamı takdir ettiği bir iş
yüzünden mi beni kınıyorsun?'' karşılığını verdi. Bu şekilde Adem, Musa'yı
yenmiş oldu."
Buhari, Sahih'inde
Kuteybe'den ve Müslim ise Amr en-Nakıd kanalıyla Eyyüb'dan rivayet etti.
[T] BuharI (8/330) ve
Müslim (2/300) .
21- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Musa, Adem'le münakaşa etti ve ona: ''İnsanları azdıran ve cennetten
yeryüzüne inmelerine sebep olan Adem sen misin?'' diye sordu. Adem: ''Allah'ın
kendisine bütün şeylerin bilgisini veren VE kendisini risaleti için seçen Musa
mısın?'' dedi. Musa: ''Evet!'' karşılığını verince, Adem: ''Yaratılmadan önce
yapmam takdir edilen bir şey yüzünden mi beni kınıyorsun?'' dedi. Bu şekilde
Adem, Musa'yı alt etmiş oldu."
Müslim, Sahih'inde
Muhammed b. Rafi kanalıyla Abdurrezzak'tar rivayet etti. [T] Müslim (2/300, 8/51).
22- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Hz. Adem ile Hz. Musa karşılaştılar. Musa, Adem'e; ''İnsanları bedbaht
hale sen getirdin ve onların Cennetten çıkmasına sen sebep oldun'' dedi. Adem
de; ''Sen Allah'ın risaleti ve kendisi için seçtiği ve Tevrat'ı indirdiği
Musa'sın (öyle değil mi?)'' diye sorunca Musa, ''Evet'' cevabını verdi. Bunun
üzerine Adem: ''Peki bu yazgının ben yaratılmadan önce bana yazıldığın görmedin
mi?'' diye sordu. Musa da ''Evet'' cevabını verdi. Böylece (bu tartışmada) Hz.
Adem, Musa'ya üstün geldi."
Buhari, Sahih'inde Salt
b. Muhammed kanalıyla Mehdi b. Meymun'dan ve Müslim ise Hişam b. Hassan
kanalıyla İbn Sirin'den rivayet etti.
Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Musa, Adem ile karşılaştı ve ona; ''Sen insanların babası Adem'sin,
İnsanları bedbaht hale sen getirdin ve onların cennetten çıkmasına sen sebep
oldun'' dedi. Adem de; ''Sen Allah'ın risaleti ve kendisi için seçtiği Musa'sın
(öyle değil mi?)'' diye sorunca, Musa, ''Evet'' cevabını verdi. Bunun üzerine
Adem: ''Peki bu yazgının ben yaratılmadan ne kadar önce yazıldığını
görmektesin?'' deyince, Musa: ''Şu kadar şu kadar (önce)'' cevabını verdi.
Böylece (bu tartışmada) Adem, Musa'ya üstün geldi."
Lafız cemaatin lafzıdır,
Ancak rivayetlerinde: "Sen insanların babası Adem'sin" lafzını
zikretmemişlerdir. el-Mukri: ise bunu rivayettE bulunmuştur.
25- Ebu Hureyre ile Ebu
Said el-Hudri derler ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: "Adem, Musa ile münakaşa etti. Musa ona: ''Ey Adem! Sen ki
Allah'ın kendi elleriyle yarattığı ve kendi ruhundan üflediği kişisin.
Meleklere secde etmelerini emrettiğinde sana secde ettiler. Sonra insanları
azdırıp cennetten çıkmalarına sebep oldun. Sana yasaklandığı halde o ağacın
meyvesinden yedin. Bu nedenle insanların cennetten çımalarına neden oldun''
dedi. Adem, Musa'ya: ''Ey Musa! Sen Allah'ın kendisiyle konuştuğu kişisin. Sana
Tevrat'ı indirdi. Göklerin ve yerin yaratılmasından önce Allah'ın yapmamı
takdir ettiği bir şey yüzünden mi beni kınıyorsun!'' karşılığını verdi. Bu
şekilde de Adem, Musa'yı yenmiş oldu."
26- Bu hadis başka bir
kanalla da aynı manada rivayet olunmuştur.
Başkaları ile birlikte
bunu Ammar b. Ebi Ammar da Ebu Hureyre'den, o da Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'den rivayet etti. Ebu Hureyre'den bunu aktaran raviler on kadar
kişidir. İsimlerini şimdi vermiyoruz. Bunların tümü sadece Ebu Hureyre'yi
zikrettiler. Buna karışıklık Ebu Salih, Ebu Hureyre'nin yanında Ebu Said
el-Hudri'yi de zikretmiştir. Hasan(-ı Basri) bunu Cerir vasıtasıyla Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den aktarmıştır. Bunu Hz. Ömer de rivayet etti:
27- Ömer b. el-Hattab
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöylı buyurdu: "Hz. Musa:
''Rabbim! Hem kendini, hem de bizi Cennette] çıkaran Adem'i bize göster''
deyince, Yüce Allah ona Hz. Adem'i gösterd: Musa ona: ''Adem babamız sen
misin?'' diye sorunca, Adem: ''Evet! karşılığını verdi. Musa: ''Yüce Allah'ın
kendi ruhundan üfürdüğü, bütü: isimleri kendisine öğrettiği ve meleklere
emrederek kendisine secd ettirdiği kişi sen misin?'' diye sorunca, Adem:
''Evet!'' dedi. Bunu üzerine Musa: ''Peki neden hem kendini, hem de bizi
cennette çıkardın?'' diye sorunca, Adem: ''Peki sen kimsin?'' karşılığını
verdi. Musa: ''Ben Musa'yım!'' deyince, Adem: ''Yüce Allah'ın, araya
mahlukatından hiçbir aracı koymadan perde arkasından konuşturduğu İsrail
oğullarının peygamberi sen misin?'' diye sordu. Musa: ''Evet!'' dedi. Adem:
''Peki bunun, henüz ben yaratılmazdan kırk yıl önce Yüce Allah'ın kitabında
takdir edilmiş olduğunu da görmedin mi?'' diye sorunca, Musa: ''Evet!''
karşılığını verdi. Bunun üzerine Adem: ''Henüz ben yaratılmadan önce Yüce
Allah'ın takdir ettiği bir hususta neden beni kınıyorsun o halde!'' dedi."
Ömer dedi ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sonra şöyle
buyurdu: "İşte o zaman Adem, Musa'ya galip geldi! Adem, Musa'ya galip
geldi!"
[T] Ebu Davud (4702).
Bunu Ebu Davud Süleyman
b. el-Eş'as es-Sicistani, Sünen kitabında Ahmed b. Salih kanalıyla İbn Vehb'den
tahrk etti. Diğer taraftan Abdullah b. Ömer b. el-Hattab, bunu babasından
mevküf ve merfu olarak ta rivayet etti.
Ebu Süleyman Hamed b.
Muhammed b. İbrahim el-Hattabi der ki:
Hz. Adem'in kulların
yapacağı şeyleri Allah'ın daha önceden bildiğini, bunun da takdirinden dolayı
olduğunu haber vermesi, hayrın da şerrin de Allah'tan olduğunu bildirmesi
yönündedir. "...." ifadesi Kadir'in fiilinden dolayı takdir edilen
manasındadır. Zira muhaffef ve musakkel olarak: "...." ve:
"...." denilir. Yüce Allah'ın: ".... (Böylece onları, iki günde
yedi gök olarak yarattı)"[Fussilet 12] buyurduğu gibi bunların ikisi de
bir manadadır, yani kada ifadesi de yaratmak manasındadır.
Ebu Süleyman der ki: Hz.
Adem, Musa'ya kendisini kınamasından dolayı galip gelmiştir. Hadiste:
"İnsanların günahlarına kendinizi tanrı yerine koyup bakmayın. Kullar gibi
kendi günahlarınıza bakın" buyurulurken kimsenin kimseyi kınama gibi bir
hakkı yoktur. Her ikisi de haklı olarak doğru şey üzere tartışmıştır. Her ikisi
de kendisine takdir edileni geri savamazken hiç kimse de sebep olacak bir şeyi
iptal edemez. Bunlardan birini yapan kişi, Kaderiyye veya Cebriyye fırkasının
yolunda gitmiş olur. Hz. Adem'in: "Sen Allah'ın risaleti ve kendisi için
seçtiği Musa'sın öyle değil mi? Ben doğmadan önce hakkımda takdir edilen şeyden
dolayı mı beni kınamaktasın?" demesi, Musa'nın bu konuda bilgisinin
olmadığını görmesinden dolayıdır. Yani: "Yüce Allah seni risaleti ve
kendisi için seçmişken nasıloluyor da hakkımda takdir edilen ve geri çevrilmesi
mümkün olmayan bir şeyden dolayı beni kınıyorsun?" demek istemiştir. Bu
sebeple Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Adem, Musa'ya galip
geldi!" buyurmaktadır. Musa'nın kınamasında Adem'in galip gelmesi Musa'nın
cereyan eden şeye itiraz etmesinden dolayıdır. Oysa Adem işlediği suçu inkar
etmemektedir. Kınamanın def edilmesi durumunun olmasından dolayı kendisiyle
tartışmıştır. Doğru görüş de Adem'in görüşü idi. Bu sebeple de Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu bize anlatmıştır.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: