BEYHAKİ

KÜLLİYATI

EDEB

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Sabır ile Allah'a Sığınma

 

Sabrederek İstirca Etmekle Birlikte Ağıt Yakmadan, Yüzü Tırmalamadan ve Vaka Yırtmadan Ağlamaya Ruhsat Verilmesi

 

925- Usame b. Zeyd der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir kızı "Oğlum can vermek üze redir yanımıza gel" diye kendisine haber gönderdi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelen kişiye: "Ona söyle, Allah'ın aldığı da verdiği de kendisi nindir. Onun katında her şeyin beHi bir zamana kadar ömrü var dır. Sabretsin ve sevabını Allah'tan beklesin" buyurdu. Adam geri döndüğünde Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kızı and ederek mutlaka gelmesini söyleyince Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Sa'd b. Ubade ve bir adamla yanına gitti. Çocuk Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) verildiği zaman can çekişmekteydi. Sanki canı eski bir tulum içindeydi. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gözlerinden yaşlar boşalınca Sa'd: "Ey Allah'ın Resulü! Bu (halin) nedir?" diye sordu. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu, Allah'ın kullarının kalplerine bırakmış olduğu rahmettir. Allah kullarından ancak merhametli olanlara rahmet eder" karşılığım verdi.

 

[T] Buhari (7/151) ve Müslim (2/635).

 

 

 

926- Ümmü Seleme anlatıyor: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu duydum: Hiçbir müslüman yoktur ki başına bir musibet geldiğinde ''Bu, Allah'ın emriyle olmuştur. ''Bizler Allah içiniz ve Allah'a dönenleriz.'' (Bakara 156) Allahım! Bu musibetimden dolayı bana edr ver ve bana bundan daha hayırlısını nasib et'' derse Allah, ona mutlaka ondan daha hayırlısını nasib eder."

 

Sonra Ümmü Seleme şöyle anlatıyor: Ebu Seleme öldüğünde kendi kendime dedim ki: "Müslümanların hangisi Ebu Seleme'den daha hayırlıdır? Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e hicret eden ilk ev onun eviydi." Bunu söyledikten bir süre sonra Allah ta bana Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i nasib etti. 

 

[T] Müslim (918).

 

 

 

927- Enes b. Malik, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in oğlu İbrahim'in vefat kıssası içinde bildiriyor: Ancak çocuğu Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kucağında can çekişirken gördüm. Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gözleri doldu ve şöyle buyurdu: "Göz yaşarır ve kalp hüzünlenir, Ancak biz Rabbimizin razı olacağı sözlerden başka bir söz söylemeyiz. Ey İbrahim! Vallahi senin ölümünle hüzünlüyüz."

 

[T] Müslim (2315) ve Buhari (1303).

 

 

 

928- Cabir b. Abdillah der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Abdurrahman b. Avf ile birlikte hurmalığa gitti. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) orada İbrahim'i can çekişir vaziyette gördü. Onu alıp kucağına koydu ve gözleri yaşardı. Abdurrahman b. Avf: "Ey Allah'ın Resulü! Ağlamayı yasaklamışken ağlıyor musun?" dediğinde, şöyle buyurdu: "Ben ağlamayı yasaklamadım. Ancak iki ahmak ve facir sesi yasakladım. Ben, oyun, eğlence ve şeytanın çalgısı anında nağme ile çıkan sesi ve musibet anında yüze vurma, yakayı paçayı yırtma ve şeytanın çığlığı ile çıkan sesi yasakladım. Ancak bu gözyaşlarım bir rahmettir. Merhamet etmeyene merhamet edilmez. Ey İbrahim! Eğer ölüm hak, gerçek bir vaad, kendisinden kurtuluş olmayan genel bir durum olmasaydı ve sonrakiler öncekileri takip etmeseydi senin için şimdikinden çok daha fazla üzülürdük. Ey İbrahim! Bizler senin ayrılığından dolayı üzgünüz. Gözler ağlar ve kalp hüzünlenir. Ancak Yüce Rabbi öfkelendirecek sözler söylemeyiz."

 

[T] Beğavi, Şerh es-Sünne 5/430,431 (1530) ve Beyhaki, Sünen (4/69).

 

 

 

929- Abdullah b. Ömer'in aktardığı ve hasta olan Sa'd b. Ubade'yi ziyareti ve ona ağlaması ile ilgili sahih hadiste şöyle geçmektedir:

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yüce Allah gözyaşı ve gönülden üzüntü dolayısıyla azap etmez." Diline göstererek: "Fakat bundan dolayı ya azap görür veya rahmete uğrar" buyurdu. 

 

[T] Buhihi (1304) ve Müslim (924).

 

 

 

930- Ebu Sinan anlatıyor: Oğlum Sinan'ı defnettim. Ebu Talha elHavlani mezarın kenarında oturuyordu. Oradan çıkmak istediğimde elimden tuttu ve: "Ey Ebu Sinan! Sana bir müjde vereyim mi?" diye sorunca ben de "Evet" dedim. Dedi ki: Dahhak b. Abdirrahman b. Arzeb'in, Ebu Musa el-Eş'ari'den bana bildirdiğine göre, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kulun çocuğu öldüğünde Allah meleklere şöyle der: ''Kulumun evladının ruhunu mu kabzettiniz?'' Melekler: ''Evet'' derler. "Ciğer paresini mi kabzettiniz?" diye sorunca melekler: ''Evet'' derler. ''Peki kulum ne dedi?'' diye sorunca ise; "Sana hamd etti ve "Biz, Allah içiniz ve Allah'a dönenleriz" dedi'' cevabını verirler. Bunun üzerine Yüce Allah: ''O halde Cennette kuluma bir ev yapın ve adını Hamd evi koyun'' buyurur."

 

[T] İsnadı hasendir. Tirmizi (1021, "hasen garib").

 

 

 

Sabretmenin, Rahatlığa Kavuşmayı Beklemenin ve Belanın Giderilmesinde Allah'a Yönelmenin Fazileti

 

931- Ebu Said el-Hudri bildiriyor: Ensar'dan bazı kimseler Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip bir şeyler isteyince Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara istediklerini verdi. Yanına gelip de ondan bir şeyler isteyen herkese bir şeyler verdi. Yanında verebileceği bir şey kalmayınca da şöyle buyurdu: "Yanımızda bulunan bir malı saklayıp da sizden esirgeyecek değiliz. Ancak iffetli olmak isteyeni Allah iffedi kılar. Kanaat ederek dilenmekten kaçınan kimseyi Allah kimseye muhtaç etmez, sabır isteyene de sabır verir. Size verilenler içinde sabırdan daha hayırlı ve daha geniş bir şey de bulamazsınız."

 

[T] Buhari (1469).

 

 

 

932- Abdullah b. Mes'ud der ki: "Sabır imanın yarısıdır. Yakin ise imanın hepsidir." Bu hadis başka bir kanalla (zayıf isnadla) merfu olarak rivayet edildi. 

 

[T] İsnadı sahihtir. Veki, Zühd (203); Taberani, M. el-Kebir 9/107 (8544) ve Ebu Nuaym, Hilye (5/34).

 

 

 

933- Abdullah b. Abbas der ki: Bir defasında Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bineğinin arkasına binmiştim. Bir ara bana: "Eyoğul! Sana birkaç söz öğreteyim mi? Belki Yüce Allah bunları sana faydalı kılar" buyurunca, ben: "Öğret ey Allah'ın Resulü!" dedim. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Yüce Allah'ın emirlerini gözet ki O da seni gözetsin! Yüce Allah'ın buyruklarına uy ki O'nu hep yanında bulasın! Rahat zamanlarda Allah'ı an ki zor zamanlarında O da seni unutmasın. Bir şey isteyeceksen Allah'tan iste! Yardım isteyeceksen Allah'tan iste! Bil ki olacaklar konusunda artık kalemler kalktı ve sahifeler de kurudu (her şey yazıldı ve bitti)! Bilmelisin ki tüm insanlar bir konuda sana fayda vermek için bir araya gelseler Allah takdir etmemişse bunu yapamazlar. Sana bir konuda zarar vermek için de hepsi bir araya gelseler Allah takdir etmemişse bir zarar veremezler. Bilmelisin ki hoşuna gitmeyen durumlarda sabretmende senin için büyük hayırlar vardır. Bil ki zafer sabırla gelir. Ferahlık sıkıntılardan sonra gelir. Her zorluğun yanında bir kolaylık vardır."

 

[T] İsnadı zayıftır. Ukayli, ed-Duafa (3/178) ve Taberani, M. el-Kebır (11/223).

 

 

 

934- Ali b. Ebi Talib'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Sabırla rahatlığa kavuşmayı beklemek ibadettir" buyurmuştur.

 

Beyhaki der ki: Ebu'l-Hüseyn rivayetinde: "Allah'tan gelecek rahatlığı beklemek ibadettir. Her kim de Allah'tan gelen az rızka razı olursa Allah da onun az ameline razı olur"

 

 

 

935- İbn Abbas'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Selleml şöyle buyurmuştur: "Her kim idarecisinden hoşlanmadığı bir şey görürse sabretsin. Zira cemaatten bir karış dahi olsa ayrılıp o şekilde ölen kişi, Cahiliye ölümü ile ölür."

 

[T] Buhari (7054) ve Müslim (1849/55).

 

 

 

936- Esma binti Umeys der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Kimin başına bir üzüntü veya bir keder veya bir hastalık veya bir sıkıntı veya bir darlık veya bir meşakkat gelir ve ''Allah! Allah Rabbimdir ve ortağı yoktur'' derse sıkıntısı giderilir."

 

[T] İsnadı hasendir. Buhari, et-Tarihu'l-Kebir (2/2/328, 329).

 

Abdullah b. Cafer'in Esma binti Umeys'ten rivayetinde ise Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona kederli anlarında ''Allah! Allah Rabbimdir ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmam'' demesini emretti.

 

 

 

937- İbrahim b. Muhammed b. Sa'd, babası kanalıyla dedesinden bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ilk duadan bahsetti. Bir bedevi gelip kendisini meşgul etti (ve bu yüzden Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sözlerini tamamlayamadan kalkıp gitti). Ben de ardından gittim. Dönüp bana:

"Ebu İshak sen misin?" buyurdu. Kendisine: "Evet" dediğimde: "Ne istiyorsun?" diye sordu. "Bir duayı zikrettin ve bir bedevi gelip seni meşgul etti (sen de sözlerini yarı da kestin)" dediğimde şöyle buyurdu: "Evet, bu Zünnun'un (Hz. Yunus'un) karanlıklar içinde: ''Senden başka hiçbir ilah yoktur. Seni eksikliklerden uzak tutarım. Ben gerçekten zulmedenlerden oldum'' (Enbiya Sur. 87) diye ettiği duadır. Bununla bir şey konusunda dua eden hiçbir kul yoktur ki, duası kabul edilmesin."

 

[T] İsnadı hasendir. Tirmizi, da'vat (5/529).

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

İsrailoğullarının Mağara Hadisi Ve Cüreyc Kıssası