BEYHAKİ

KÜLLİYATI

EDEB

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

İyilik ve Takvada Yardımlaşmak

 

Aracılık Etmek

 

İyilik ve Takvada Yardımlaşmak

 

Yüce Allah: "İyilik ve takva (Allah'a karşı gelmekten sakınma) üzere yardımlaşın. Ama günah ve düşmanlık üzere yardımlaşmayın"[Maide 2] buyurmaktadır.

 

101- Ebu Musa'nın bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bir müminin diğer mümin kardeşlerine karşı ilgisi, birbirine bağlayıp destekleyen bir binanın taşları gibidir." Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) böyle derken parmaklarını birbirine kenetledi. 

 

[T] Buhari (10/449, 450) ve Müslim (4/1999).

 

 

 

102- Nu'man b. Beşir der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Müminler bir tek insan gibidir. Eğer insan gözünden rahatsız olursa, bütün vücudu bundan etkilenir. Eğer başında bir ağrısı olursa yine bundan bütün bedeni etkilenir."

 

[T] Müslim (4/2000).

 

 

 

103- Ebü Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Mümin, müminin aynasıdır. Mümin, müminin kardeşidir. Onun malını korur ve gıyabında muhafaza eder."

 

[T] Ebu Davud (4918). Elbani, Sahih Süneni Ebu Davud'da (4918) hasen olduğunu söylemiştir.

 

 

 

104- Abdullah b. Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu düşmana terk ve teslim etmez. Kim, bir kardeşinin ihtiyacını karşılarsa, Allah ta onun ihtiyacını karşılar. Kim, bir kardeşinin sıkıntısını giderirse, Allah ta onun kıyamet sıkıntılarından birini giderir. Her kim de bir müslümanın ayıbını örterse, Allah ta kıyamette onun ayıplarını örter."

 

[T] Buhari (3/159) ve Müslim (4/1996).

 

 

 

105- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kim bir müminin dünya sıkıntılarından birini giderirse, Yüce Allah onun kıyamet günü sıkıntılarından birini giderir. Kim de bir müslümanın ayıbını örterse, Yüce Allah hem dünya, hem de ahirette onun ayıbını örter. Kim dar da kalana yardım edip işini kolaylaştırırsa, Yüce Allah hem dünya, hem de ahirette ona kolaylık sağlar. Kul kardeşinin yardımcısı olduğu sürece onun da yardımcısı Allah olur. Kim ilim öğrenmek için yol tutarsa Allah ona cennete doğru giden bir yolu kolaylaştırır. Allah'ın mescidlerinden birinde Kur'an'ı okumak ve aralarında mütalaa etmek için bir araya gelen topluluğu melekler kuşatır, üzerine huzur iner, rahmet onları sarar, Allah da onları katındakilerin yanında anar. Ameli geride kalan kişiyi soyu sopu ileriye geçiremez." 

 

[T] Müslim (4/2074).

 

 

 

106- Ebu Mes'ud el-Ensari'nin bildirdiğine göre Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gidip: "Ey Allah'ın Resulü! Benim hayvanım yola devam etmekten kesildi kaldı. Bana bir binek hayvanı ver" dedi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sana verecek hayvanım yok. Ancak falana git" buyurun ca Ebu Mes'ud adama gitti ve o da kendisine binek verdikten sonra dönüp Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip durumu anlattı. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim bir hayra öncülük ederse ona da hayrı işleyen kimsenin sevabı gibi sevab vardır" buyurdu. 

 

[T] Müslim (4/1506).

 

 

 

107- Said b. Ebi Burde b. Ebi Musa, babasından, dedesinden bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Her müslümanın sadaka vermesi gerekir" buyurdu. Ashab: "Eğer bulamazsa" deyince: "Kendi eli ile çalışır, kendisine faydalı olur ve tasaddukta bulunur" buyurdu. Ashab: "Eğer buna gücü yetmezse (işi yoksa)" deyince: "İşini yapamayan ihtiyaç sahibi birine yardım eder" buyurdu. Ashab: "Eğer bunu da yapamazsa" deyince: "Hayırlı işleri" veya: "İyiliği emreder" buyurdu. Ashab: "Eğer bunu da yapamazsa" deyince: "Kendini kötülüklerden alıkoyar, bu da kendi nefsi için bir sadakadır" buyurdu. 

 

[T] Buhari (8/13) ve Müslim (2/699).

 

 

 

108- Huzeyfe'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Her iyilik sadakadır" buyurdu.

 

[T] Müslim (2/697).

 

 

 

109- 10657- Ebu Zer der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Güneşin doğduğu her gün için kişinin vermesi gereken bir sadakası vardır" buyurdu. Kendisine: "Ey Allah'ın Resulü! Bizim sadaka verecek malımız yoktur" dediğimde şöyle buyurdu: "Tesbih, tahmid, tehlil, tekbir, istiğfar, iyiliği emretmen, kötülükten nehyetmen, yoldan eziyet verici şeyi kaldırman, köre yol göstermen, anlayıncaya kadar sağıra işittirmen, ihtiyacı olan kişiyi yerini biliyorsan ihtiyacına yönlendirmen, kol gücünle zayıfla birlikte taşıman yüküne yardım etmen, yardım dileyene koşman, işte bütün bunlar senden kendi nefsine olan sadakadandır. Hatta eşinle birlikte olmanda bile sana sevap vardır." Kendisine: "Kendi şehvetim doğrultusunda iken bu benim için nasıl sevap olur?" dediğimde: "Senin bir çocuğun olsa ve yetişip büyüdükten sonra sen onun hayrını ümid ederken ölse, (sabrederek) ecrini Allah'tan beklemez miydin?" buyurdu. "Evet" dediğimde: "Onu sen mi yarattın?" buyurdu. "Hayır, onu Allah yarattı" dediğimde: "Onu sen mi hidayete erdirdin?" buyurdu. "Hayır, onu Allah hidayete erdirdi" dediğimde: "Onu sen mi rızıklandırdın?" buyurdu. "Hayır, Allah rızıklandırdı" dediğimde: "O zaman sen onu helaline koy ve haramdan sakındır. Allah dilerse onu yaşatır dilerse de öldürür. Sana da bunun ecri vardır" buyurdu.

 

[T] Ravileri güvenilirdir. Ahmed, Müsned (5/168, 169).

 

Bu hadisin Ebü Zer ve başkası kanalıyla Allah Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) naklen gelen şahitleri vardır. Bu şahitlerden biri Ebü Zer'in rivayetinde: "Zor durumda olana yardım eder" demiştir. Başka bir rivayette de: "Mazluma yardım eder" ibaresi geçmiştir. Kendisine: "Eğer bunu yapacak gücü yoksa dediğimde: "O zaman bir işi yapamayana o işte yardımcı olur" dedi.

 

 

 

110- Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Zalim olsun mazlum olsun kardeşine yardım et" buyurunca, sahabe: "Ey Allah'ın Resulü! Mazluma yardım etmeyi anladık ta; zalime nasıl yardım edeceğiz?" diye sordular. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Zulmüne engelolarak" cevabını verdi.

 

[T] Buhari (5/98).

 

 

 

111- Cabir b. Abdillah ile Ebu Talha b. Sehl el-Ensari'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kim bir müslümanı saygınlığının kaybolması, şerefinin elden gitmesi söz konusu olan bir yerde yardımsız bırakırsa, Allah da onu kendisine yardım edilmesini istediği bir yerde yalnız bırakır. Kim de bir müslümana şerefinin elden gitmesi ve saygınlığının yitirilmesi söz konusu olan bir yerde yardım ederse, Allah da ona kendisine yardım edilmesini istediği bir yerde yardım eder."

 

[T] İsnadı hasendir. Ebu Davud 5/197 (4884).

 

 

 

112- Bize rivayet olunduğuna göre Enes b. Malik der ki: "Medine halkından bir cariye Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) elinden tutar ve Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun ihtiyacını görmek için kendisiyle giderdi. "

 

[T] Buhari (10/489).

 

 

 

113- İbn Ebi Evfa, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sıfatlarını anlatırken der ki: "Dul kadınla, yoksulla yürüyüp ihtiyaçlarını gidermekten çekinmezdi. "

 

[T] Nesai (3/108-109).

 

 

 

Aracılık Etmek

 

Yüce Allah: "Kim güzel bir (işte) aracılık ederse, ona o işin sevabından bir pay vardır"[Nisa 85] buyurmaktadır.

 

114- Ebu Musa der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir dilenci gelince: ''Bana ulaşmak isteyenlere aracı olun ki, hem siz sevabını alın, hem de Allah, Peygamber'inin diliyle istediği hükmü versin" derdi.

 

Ahmed b. Abdilhamid el-Harisı, Ebu Usame'den isnadıyla bu hadisi ''Bir dilenci veya ihtiyaç sahibi gelince" ifadesiyle rivayet etmiştir.

 

[T] Buhari (8/15) ve Müslim (4/2026).

 

 

 

115- İbn Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kimin Müslüman kardeşine idarecinin yanında yapabileceği bir iyilik veya kolaylaştıracağı bir zorluk olur da ona yardım ederse, ayakların kayacağı günde Allah onun Sırat'tan geçmesine yardım eder."

 

Abbas der ki: Daha sonra Muhammed b. Abdilvehhab ile karşılaşınca bana babası kanalıyla dedesinden, İbn Ömer'den, o da Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aynı rivayette bulundu,

 

[T] İsnadı zayıftır. Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra (8/167), İbn Hibban, Sahih 1/372373 (531) ve Taberani, M. es-Sağir (1/161) Bakın: Münziri, et-Terğıb (3/393).

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

İnsanların Arasını Düzeltmek