BEYHAKİ

KÜLLİYATI

DİRİLİŞ VE KIYAMET

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Cehennem Ehlinin Yiyeceği ve İçeceği

 

Yüce Allah: "Şüphesiz, zakkum ağacı, günahkarların yemeğidir. O, maden eriyiği gibidir. Kaynar suyun kaynaması gibi karınlarda kaynar''[Duhan 43-46] ve: "Sonra siz ey haktan sapan yalanlayıcılar! Mutlaka (cehennemde) bir ağaçtan, zakkumdan yiyeceksiniz. Karınlarınızı ondan dolduracaksınız. Üstüne de o kaynar sudan içeceksiniz. Kanmak bilmez susamış develerin suya saldırışı gibi içeceksiniz"[Vakıa 51-55] buyurmaktadır. Yine Yüce Allah: "O, cehennemin dibinde biten bir ağaçtır. Onun meyveleri sanki şeytanların kafalarıdır. Cehennemlikler ondan yiyecekler ve onunla karınlarını dolduracaklardır. Sonra onlar için bunun üstüne kaynar sudan karışık bir içecek vardır. Sonra onların dönüşleri mutlaka cehennemedir"[Saffat 64-68] ve: "Kızgın ateşe atılırlar. Son derece kızgın bir kaynaktan içirilirler. Onlara, acı ve kötü kokulu bir dikenli bitkiden başka yiyecek yoktur. O, ne besler, ne de açlıktan kurtarır''[Ğaşiye 4-7] buyurmaktadır. Yine Yüce Allah: "Çünkü o, azamet sahibi Allah'a iman etmiyordu. Yoksulu doyurmağa teşvik etmiyordu. Bu sebeple, bugün burada onun samimi bir dostu yoktur. Kanlı irinden başka bir yiyeceği de yoktur. Onu günahkarlardan başkası yemez"[Hakka 33-37] ve: "Çünkü bizim yanımızda (kafirler için) bukağılar vardır, cehennem vardır, boğazdan zor geçen yiyecekler vardır ve elem dolu bir azap vardır''[Müzzemmil 12, 13] buyurmaktadır. Yine: "Cehennemlikler de cennetliklere, ''Ne olur, sudan veya Allah'ın size verdiği rızıktan biraz da bizim üzerimize

 

 

 

Cehennem Ehlinin Yiyeceği ve İçeceği

393

 

akıtın'' diye çağrışırlar. Onlar, ''Şüphesiz, Allah bunları kafirlere haram kılmıştır'' derler"[A'raf 50] ve: "Orada kendisine irinli su içirilecektir. Onu yudumlamaya çalışacak fakat boğazından geçiremeyecektir. Ona her yönden ölüm gelecek fakat ölmeyecek, arkasından da şiddetli bir azap gelecektir"[İbrahim 16,17] buyurmaktadır. Yine: "Biz zalimlere öyle bir ateş hazırladık ki, onun alevden duvarları kendilerini çepeçevre kuşatmıştır. (Susuzluktan) feryat edip yardım dilediklerinde, maden eriyiği gibi, yüzleri yakıp kavuran bir su ile kendilerine yardım edilir. O ne kötü bir içecektir! Cehennem ne korkunç bir yaslanacak yerdir"[Kehf 29] buyurmaktadır.

 

 

 

543- İbn Abbas bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten nasıl sakınmak gerekiyorsa, öylece sakının ve siz ancak müslümanlar olarak ölün"[Al-i İmran 102] ayetini okuduktan sonra: "Zakkumdan bir damla yeryüzüne damlayacak olsaydı, bütün insanların hayatını zehir ederdi. Artık ondan başka yiyeceği olmayanın durumu nasılolur?" buyurdu. 

 

[T] Tayalisı, Müsned (s. 344), Ahmed, Müsned (15/301, 338), Heysemı, Mevaridu'z-zam'an (s. 649), Taberani, M. el-Kebir (11/68), Hakim, Müstedrek (2/294, 451, 452)

 

 

 

544- İbn Abbas der ki: "Şayet cehennemdeki zakkum ağaçlarından bir damla dünyaya indirilse, insanların yaşamları (sağlıkları) bozulurdu."

 

[T] İbn Ebi Şeybe, Musannef(15991) ve Ahmed, Müsned (1/338).

 

 

 

545- İbn Abbas der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Kureyşlileri korkutmak için zakkum ağacını anlattığı zaman Ebu Cehil: "Ey Kureyş topluluğu! Muhammed'in sizi kendisiyle korkuttuğu zakkum ağacının ne olduğunu biliyor musunuz?" dedi. Kureyşliler: "Hayır, bilmiyoruz" deyince: "Bu, kaymağıyla beraber Yesrib hurmasıdır. Eğer orayı ele geçirirsek ondan zıkkımlanacağız" dedi. Bunun üzerine Yüce Allah:

"Kur'an'da lanetlenmiş bulunan o ağacı da sırf insanları sınamak için vesile yaptık. Biz onları korkutuyoruz. Fakat bu, sadece onların büyük azgınlıklarını (daha da) artırdı"[İsra 60] ayetini indirdi.

 

 

 

546- Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Ey Müslümanlar topluluğu! Allah'ın sizi rağbet ettirdiği şeye rağbet edin ve sakındırdığı şeylerden sakının. Allah'ın sizi azap, ceza ve cehennem olarak korkuttuğu şeylerden korkun. Eğer cennetten bir damla sizin içinde bulunduğunuz bu dünyada olsaydı onu sizin için çok tatlı ederdi. Eğer cehennemden bir damla sizin içinde bulunduğunuz bu dünyada olsaydı onu size pis ederdi."

 

[T] İbn Receb el-Hanbell, et-Tehvifu minen-nar (s. 12).

 

 

 

547- Ebu'd-Derda der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

"Cehennemliklere, azaplarına denk düşecek oranda açlık verilir. Yardım istediklerinde ise yiyecek olarak Dari' denilen, ne besleyen, ne de açlığı gideren kuru diken verilir. Bir daha yemek istediklerinde onlara boğazlarından geçmeyen yiyecek verilir. Dünyadayken boğazlarında duran yiyecekleri su ile geçirdiklerini hatırlayıp bu kez su isterler. Bunun üzerine demir kancalarla onlara kaynar sular ikram edilir. Bu su yüzlerine yaklaştığı zaman yüzlerini kızartır. Karınlarına girdiğinde içerde ne varsa hepsini parçalar.

Birbirlerine: ''Cehennem bekçilerini çağıralım'' derler. Cehennem bekçileri ise onlara: ''Size peygamberleriniz açık açık deliller getirmediler mi?'' derler. Onlar da: ''Getirdiler'' cevabını verirler. (Bekçiler de): ''O halde kendiniz yalvarın!'' derler. Halbuki kafirlerin yalvarması boşunadır.[Mümin 50] Sonra birbirlerine: ''O zaman Malik'i çağırın'' derler. Malik geldiğinde ona: ''Ey Malik! Rabbin bizim işimizi bitirsin!''[Zuhruf 77] diye seslenirler. Malik de: ''Siz böyle kalacaksınız!''[Zuhruf 77] der."

 

A'meş der ki: "Bana bildirildiğine göre onların Malik'i çağırmaları ile Malik'in onların yanına gelmesi arasında bin yıllık bir zaman vardır."

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle devam etti: "Sonra: ''Rabbinize dua edin; zira Rabbinizden başka kimsenin size bir hayrı dokunmaz'' derler. Sonra: "Rabbimiz! Azgınlığımız bizi alt etti; biz, bir sapıklar topluluğu idik. Rabbimiz! Bizi buradan çıkar. Eğer bir daha (ettiklerimize) dönersek, artık belli ki biz zalim insanlarız" derler."[Müminun 106, 107] Yüce Allah ise onlara şöyle cevap verir: ''Alçaldıkça alçalın orada! Bana karşı konuşmayın artık!''[Müminun 108] İşte o zaman artık kendilerine karşı yapılabilecek her türlü hayırdan ümitlerini keserler ve pişmanlıklar, yazıklanmalar içinde feryat etmeye başlarlar."

 

[T] Tirmizi (2586).

 

 

 

548- Bu hadis başka bir kanalla da rivayet olunmuştur. Bunu Ebu İsa et-Tirmizi, kitabında Abdullah b. Abdirrahman kanalıyla Asım b. Yusuftan tahrk etti ve dedi ki: Bu hadis A'meş'ten isnadıyla ancak mevküf olarak rivayet olunmuştur. "Kutbe b. Abdilaziz hadis ehli yanında güvenilir bir kişidir."

 

 

 

549- Ebu Umame şöyle rivayet eder: Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem), "Ardında cehennem vardır; orada kendisine irinli su içirilecektir. Onu yudum yudum alacak fakat yutamayacaktır. Ölüm ona her taraftan geldiği halde, ölemeyecek, arkasından da çetin bir azap gelecektir"[İbrahim 16, 17] ayetleri hakkında şöyle buyurdu: "İrinli su onun ağzına yaklaştırıldığında tiksinecek. Kendisine yaklaştırıldığında ise yüzü kavrulacak ve başının derisi soyulacaktır. İçtiğinde ise bağırsakları parçalanıp dübüründen çıkacaktır. Yüce Allah: ''Bunların durumu, ateşte temelli kalan ve bağırsaklarını parça parça edecek kaynar su içitilen kimselerin durumu gibi olur mu?''[Muhammed 15] buyurmaktadır. Yine: ''De ki: Gerçek Rabbinizdendir. Dileyen inansın, dileyen inkar etsin. Şüphesiz zalimler için, duvarları çepeçevre onları içine alacak bir ateş hazırlamışızdır. Onlar yardım istediklerinde, erimiş maden gibi yüzleri kavuran bir su kendilerine sunulur. Bu ne kötü bir içecek ve cehennem ne kötü bir duraktır!''[Kehf 29] buyurmaktadır."  [T] Tirmizi (2583).

 

Ebü İsa (Tirmizi) bunu, Süveyd kanalıyla İbnu'l-Mübarek'ten, o Safvan'dan, o da Abdullah b. Busr'dan rivayet etti. Ancak Buhari'nin Tarıh'inde bu isim Abdullah b. Bişr olarak geçmektedir. Tirmizi: "Bu zatın sahabi Abdullah b. Busr'un kardeşi olma ihtimali vardır" diye ekledi.

 

 

 

550- Ebü Said el-Hudri bildiriyor: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), "O, karınlarda maden eriyiği kaynar''[Duhan 45] ayetinde geçen "mühI" için şöyle buyurdu: "Yağın tortusu gibidir ve onun yüzüne yaklaştırıldığı zaman yüzünün derisi, içine düşecektir. Cehennemliklere ikram edilecek olan irinden bir kova dünyaya dökülecek olsa dünya kokuşurdu."

 

[T] Tirmizi (2584).

 

 

 

551- İbn Abbas, "Boğazdan geçmez bir yiyecek var"[Müzzemmil 13] ayetini açıklarken: "Bu yiyeceklerin dikenleri vardır ve boğaza battığı zaman ne iner, ne de geri çıkarlar" demiştir. "....."[Müzzemmil 14] ifadesini açıklarken de: "Mehil, bir kısmını tuttuğun zaman geriye kalan kısmı da onu takip eden, onunla gelen şeydir. Kesib ise kumdur" demiştir.

 

[T] Hakim, Müstedrek (3867). [Zehebi: İsnadında zayıf görülen Şebib b. Şeybe vardır]

 

 

 

552- Ali b. Ebi Talha bildiriyor: İbn Abbas: ''....."[Kehf 29] buyruğunu açıklarken: "Bu, yağ tortusu gibi siyah bir sudur" dedi. "......"[Vakıa 55] buyruğunu açıklarken: "Susamış devenin içmesi gibi, manasındadır" dedi. "....."[Hakka 36] " buyruğunu açıklarken de: "(Gıslin) cehennemdekilerden akan irindir" dedi. "Onlar için darı'den başka bir yiyecek yoktur''[Ğaşiye 6] ayetini açıklarken: "Burada ateşten ağaçlar kastedilmektedir" dedi. Atiyye'nin rivayetinde ise: "Dari' dikenli kuru şibrik otudur" şeklindedir.

 

 

 

553- İbn Ebi Necih bildiriyor: Mücahid: "....."[İbrahim 16] buyruğunu açıklarken: "Burada ..... ifadesi ile) irin ve kan kastedilmektedir" dedi. "Maden eriyiği gibi, yüzleri yakıp kavuran bir su ile kendilerine yardım edilir''[Kehf 29] buyruğunu açıklarken de: "Burada yağ tortusu gibi siyah olan irin ve kan gibi şeyler kastedilmektedir" dedi. "Ne korkunç bir yaslanacak yerdir''[Kehf 29] buyruğunu açıklarken: "Orası ne korkunç toplanılacak bir yerdir" dedi. "Şüphesiz biz onu zalimler için bir imtihan aracı kıldık"[Saffat 63] ayetini açıklarken de şöyle dedi: "Ebu Cehl: ''Zakkum, hurma ve tereyağıdır, getirin de zıkkımlanalım'' demiştir."

 

 

 

Yine Mücahid: "Dari' dikenli kuru şibrik otudur" demiştir."......''[Vakıa 55] buyruğunu açıklarken: "Susamış devenin içmesi gibi, manasındadır" dedi.

 

 

 

554- Mücahid: "Kızgın bir kaynaktan içirilirler"[Ğaşiye 5] ayetini açıklarken: "Sıcaklığı son noktasına kadar ulaşıp içilecek kıvama gelmiş bir suyu içerler" demiştir. 

 

 

 

555- Hasan(-ı Basri) der ki: Araplar bir şey çok sıcak olduğunda ve ondan daha sıcak bir şeyolmadığında: "..... (sıcaklığı en yüksek duruma ulaştı)" derlerdi. Bu sebeple Yüce Allah: "....." buyurmuştur. Yüce Allah, cehennemi yarattığı zamandan beri tutuşturmaktadır ve sıcaklığı son aşamaya gelmiştir.   [T] Mücahid, Tefsrr (2/753).

 

 

 

556- Avvam b. Havşeb bildiriyor: İbrahim et-Teymi, Yüce Allah'ın:

"Ona her yönden ölüm gelecek fakat ölmeyecek, arkasından da şiddetli bir azap gelecektir''[İbrahim 17] buyruğunu açıklarken: "Ölüm ona bedenindeki her saç dibinden gelir" demiştir. 

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Cehennemdeki Yılanlar ve Akrepler